Ankara Ticaret Odası, halkı aydınlatma çalışmalarına devam ediyor. ATO'nun 100 mal ve hizmeti esas alarak yaptığı araştırma...

Ankara Ticaret Odası, halkı aydınlatma çalışmalarına devam ediyor. ATO'nun 100 mal ve hizmeti esas alarak yaptığı araştırma, somut verilerle enflasyondaki örtüyü kaldırıyor. Bilinçli halk hiçbir zaman açıklanan enflasyon oranlarını ciddiye almıyordu. Ama yapılan kapsamlı araştırmayla enflasyon konusundaki açıklamaların tamamen ince ayardan geçirilmiş sonuçlar olduğunun ortaya konulması, halkın aydınlatılması bakımından önemli.

ATO'nun açıklamalarına göre, temel gıda maddelerinden taze fasulye, kırmızı mercimek, patlıcan, mandalina ve bal fiyatları yüzde 100, kuru fasulye, ayçiçeği yağı, marul, lahana, havuç fiyatları yüzde 60, bulgur, süt, tuz, patates, kuru soğan, fiyatları yüzde 50, makarna, şehriye, salça, piliç eti fiyatları yüzde 40 oranında arttı. Aynı dönemde, yoğurt, pirinç, yumurta, yemeklik tereyağı, margarin, un ve beyaz peynir fiyatları ise yüzde 25- yüzde 35 arasında bir oranda artış gösterdi.

Dar gelirlilerin sofralarının baş konuğu ekmek ve çay fiyatları ile hayati önem taşıyan kömür, elektrik, su fiyatları, belediye otobüsü taşıma ücretleri de yüzde 20 düzeyinde artmış. Tüpgaz ve benzin fiyatlarında yüzde 16-17 düzeyinde bir yükselme olurken, doğalgaz fiyatları da resmi enflasyon düzeyine yakın bir oranda (yüzde 9) yükselmiş.

Fiyatı düşen tüketim maddeleri ise hazır meyve suları, sarımsak, yeşil soğan, ketçap, gazoz, sucuk, salam, sosis, sivri biber, salatalık, hazır kahve gibi çok tüketilmeyen ürünler.

Görüldüğü gibi halkın çok büyük bir bölümünün vazgeçilmezi durumunda olan tüketim maddelerinin fiyatları ile hizmet ücretleri yüzde 8,2 olarak açıklanan resmi enflasyon oranının birkaç katı oranında artmıştır.

TÜİK'in enflasyon sepetinde, dar gelirli halkın vazgeçilmez tüketim maddelerinden birkaçı ile gelir düzeyi yüksek halka hitabeden tüketim malları ve otomobil, otopark ücreti, epilasyon aleti, uçak biletleri, yurtdışı tur ücretleri gibi tüketimi sınırlı mal ve hizmetler bulunmaktadır.

Az kullanılan mal ve hizmet fiyatları ekonominin temel ilkesi gereği düşüş göstermektedir. Bunun sonucu olarak da az kullanılan mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki düşüşler, ortalamayı aşağı çekmekte dolayısıyla gerçek enflasyonun üzerine de bir güzel türban giydirilmiş olmaktadır.

Bu durum hükümetin de işine gelmektedir. Çünkü, bir yandan enflasyon korkusunu yıllarca yaşamış halka açıklanan düşük enflasyon oranı ile yapay da olsa moral verilirken, diğer yandan ABD, AB gibi göbek bağımız olan ve Dünya Bankası ve IMF gibi ekonomimizi yönlendiren uluslararası kuruluşlara verilmiş sözler, sözde de olsa tutulmuş oluyor.

Ne denebilir, halk böylesini seviyor. Var olduğu pek söylenemese de demokrasilerde halk hak ettiği gibi yönetilirmiş ya! En iyisi, sözü gerçekleri görmeyenler, görüp de anlamak istemeyenler için yıllar önce bir deyişinde bugünkü durumumuzu güzel anlatan Harabi'ye bırakmak.

Kandil geceleri kandil oluruz
Kandilin içinde fitil oluruz
Hakkı göstermeye delil oluruz

Fakat, kör olanlar görmez bu hali.Görmek için göz olması da yetmiyor, önce görmek istemeli insan.