Geçtiğimiz günlerde medyaya bir haber düştü. Bu haber yalnızca bizim basınımızda mı geçiştirildi yoksa dünya basını da mı bu kadar duyarsız kaldı, bilemiyorum. Güney Afrika Cumhuriyeti'nde çalışma koşullarının iyileştirilmesi için mücadele eden maden işçilerine polisin açtığı ateş sonucu 34 işçi katledildi. Hem de sahici kurşunlarla. Televizyonlarda üstüste yığılı cesetlerin görüntüsü buzlanmıştı. Utanmazdılar, vicdansızdılar... Yüreği beş para etmezler ateş emrini vermişlerdi, ateşş... Otuz dört maden işçisi, evine ekmek götürmek için dünyanın en tehlikeli işini yapan otuz dört insan... Sonra televizyonlarda buzul görüntüler... Dünyanın bütün maden işçileri o buzul görüntüleri gördükleri an nefessiz kaldı.

Direniş sürüyor. Afrika'nın bir ucunda öldürülen madencilere tüm dünya ses vermeli. Tüm maden ocakları bir gün bile olsa anma adına çalıştıkları ocakları kapamalı, ocağa inmemeli. "Enternasyonalizmle kurtulur insanlık" diye az bağırmadık, değil mi?

"SURDİBİ DÜŞLERİ" SERGİSİ 1

1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır'ın Surdibi İlçesi'nde açılacak olan ve "Surdibi Düşleri" adını verdiğimiz belgesel projemize başlayalı tam bir yıl olmuş. Adını toplumcu gerçekçilikten alan "Toplumcu Gerçekçi Belgesel Fotoğrafçılar Atölyesi"nin eğitmeni, dostum Mehmet Özer'le telefonlaşmamın üzerinden tam bir yıl geçmiş. Dün gibi kulağımda; Mehmet, Diyarbakır Surdibi İlçesi'nde başlayacakları çalışmadan söz etti. Bölgedeki gündelik yaşama, nüfusları yıllar içerisinde azalan Ermeni, Süryani, Yezidi halklarının korunmaya çalışılan kültürlerine, zorunlu göçün etkilerine, Kürt halkının toplumsal ve siyasal yaşamının olabildiğince çok dinamiklerine değinerek bir belgesel fotoğraf çalışmasını gerçekleştirmek üzere ön hazırlıkları tamamladıklarını söyledi ve bazı detaylar hakkında bilgi verdi. Doğal olarak ilk refleksim bu çalışmaya katılıp katılamayacağımdı. (Aramızdaki dostluğun kaldırabileceği; "ben de varım" cümlesini kurabileceğimi bildiğim halde) Mehmet mutlu olacağını söyledi. Atölye arkadaşlarından gelen; çalışmaya katkı sağlayacağımı ifade eden mail yazışmalarından sonra kendimi bir anda bu çalışmanın içinde buldum. İyi ki bulmuşum. Çok eve konuk oldum, içtenlik ve dostlukla kapılarını açtılar, çaylarını, kahvelerini içtim, yemeklerine ekmek bandım. Yüreklerini açtılar; yüreğimin dağlanmasından utandım, göz bebeklerinin derinliğine daldım, gördüm, sersem oldum. Duyduklarımı bildiğim halde rezonansı düşük, acısı büyük anılar kulağımda çınladı. Kendi hissettiklerimi anlatmak değil derdim, tanık olduğum, fotoğraflarını çektiğim, seslerini kayıt altına aldığım insanlardır aslolan.
Başta bu çalışmayı destekleyen, hiçbir özveriyi bizlerden esirgemeyen Surdibi Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş'a, Başkan Yardımcısı Gülbahar Örmek'e ne kadar teşekkür etsek azdır. Kültür İşleri Müdürü ve tüm belediye çalışanlarının çalışmalarımızı kolaylaştırıcı katkıları unutulmaz. Proje danışmanı Şeyhmus Diken ve Gülbahar Örmek'e derin bilgi ve deneyimlerini tüm açıklığıyla paylaşmaları ise bu çalışmanın selahiyeti açısından önemliydi. Bölge halkının misafirperverlikleri inanılmazdı, bizlere inandılar, yaşadıkları olayları tüm çıplaklığıyla anlattılar. Bizler, çalışmalarımız sırasında Kürt halkının kötü anılarını yeniden canlandırdığımız için sıkıntılıyken, acıların anılarda kalmayıp halühazırda devam ediyor olmasından mutsuzuz.

Kendi adıma bir teşekkürü de birlikte çalıştığım arkadaşlarıma iletmem gerekiyor. Atölye yürütücüsü Mehmet Özer'e ve katılımcılar; Aygün Doğan, Çınar Livane Özer, Dilek Bal, Elif Koca, Elif Yıldırım, Hatice Özder, Kadir Celep, Kazım Ulu, Mazlum Örmek, Mehmet Özer, Nail Yollu, Neslişah Özkan, Türkan Namlucu'ya teşekkür ederim.

Sevgili okur farkındayım sergi hakkında fazla bilgi veremedim. Ancak 1 Eylülde Diyarbakır'da açacağımız sergiden sonra detaylı olarak bu çalışmanın içeriği konusunda yazacağım. Belki aranızdan sergi açılışında orada bulunmak isteyenler olabilir. 1 Eylül günü saat 10.00 da Surdibi'nde Ulucami'nin önündeki halka açık alanda sergilenecek çalışma daha sonra Cegerxwin Kültür Merkezi'de izlenebilecek. Bilgilerinize...