Eurovision geyikleri başladı. Herkes birbirine bu sene ne olacağını soruyor. Bu tartışmalar devam ederken TRT Bu yıl bir ilke imza atarak “Eurovision Şarkı Yarışması Özel...

Eurovision geyikleri başladı. Herkes birbirine  bu sene ne olacağını soruyor. Bu tartışmalar devam ederken TRT Bu yıl bir ilke imza atarak “Eurovision Şarkı Yarışması Özel Danışma Toplantısı” adı altında bir panel düzenledi. 2 Kasım Cuma günü tüm gün boyunca düzenlenen panele TRT Genel müdürü İbrahim Şahin başta olmak üzere pek çok TRT bürokratı katıldı.

 

Toplantıya yüze yakın müzisyen ve müzik adamı katıldı, bunlardan 78’si konuşma yapacağını söylese de konuşmacı olarak toplantıya katılanların sayısı 39 oldu. Herkese üç buçuk dakikalık bir süre verildi ve herkesin Eurovision şarkı yarışması ile ilgili yorum ve düşüncelerini anlatması istendi. Bu toplantıya bende katıldım ve herkesi dikkatle dinledim, toplantıya katılan ve görüş bildiren müzik adamlarının görüşlerinden aklıma takılanlar şöyle  :

 

Ali Kocatepe : Bugüne kadar yarışmaya katılan 26 besteciye beste siparişi verilsin.Bunlardan beş tanesi final kalsın. Tüm amatör ve profesyonel bestecilere yönelik bir yarışma yapılsın ve bu yarışma sonucunda da beş tane eser finale kalsın. Toplam on eser finalde yarışsın ve ulusal final olsun.

 

Arif Sağ :   “İngilizce şarkı ile kendimizi kanıtladık ama ulusal müziğimizle kendimizi kanıtlayamadık” derken İngilizce bir şarkı ile birinciliğin geldiğini şimdi aynı başarıyı Türkçe bir şarkı ile almamız gerektiğinin altını çizdi ve “ İlk elemeyi uzman jüri, son finali halk sesçin” dedi.

 

Atilla Atasoy :  1975 yılında düzenlenen ulusal finaller tekrarlansın.

 

Erdinç Tunç :  Yarışmayı bu  ülke halkından uzaklaştırmayın.Nasıl olursa olsun ama halk bu yarışmanın içinde olsun.

 

Cengiz Erdem  : Yapımcısı olmayan sanatçı başarılı olamıyor, sanatçıyı seçerken yapımcıya verin.....Şarkıcı dünyaya vereceği mesajı İngilizce versin.

 

Erhan Konuk :   Eurovision’da tanıtım çok özel bir yer tutuyor.Sanatçının İngilizce bilmesi şart.Basın toplantılarında kendisini iyi ifade etmesi gerekiyor.

 

Garo Mafyan :  TRT Doğru yapıyor, bir firma kurallarını kendisi koyar ve uygular.TRT’nin kuralını kendisi koyması gerekiyor.Bizim sadece destek olmamız gerekiyor.

 

Mine Mucur: TRT Eurovision’da sanatçı seçimine siparişle devam etsin. Ama ayrı bir yarışma yapsın ve müziğe katkıda bulunsun.

 

Koral Sarıtaş :  Bu ülkede bir “Samanyolu” bestesi daha yapacak besteci yok mu ? Var . Şarkı seçimi çok önemli.Şarkı seçimi siparişle olmaz.

 

Sertab Erener :  Yarışmada yanımızda kimse yoktu, basın bile yoktu.... Show lazım, şarkı lazım,ekip lazım..TV’den oylanan bir yarışma bu , ondan yarışmayı televizyondan izleyenleri unutmayın....Eurovision şarkıcısının seçimi için bende yarışma yapılsın , ulusal finaller olsun derim.

 

Ömer Önder :  Rüya gibi bir son on yıl yaşadık. Bu son on yılda alınan başarılar uygulanan modelin başarılı olduğunu gösterdi.

 

Özdemir Erdoğan :  Öyle bir seçim yapalım ki TRT’yi spekülasyonlardan kurtaralım.

 

Rüya Ersavcı :  Yarışma yapılmalı.Tek başına şarkıcı değil , şarkıcı ve beste beraber seçilmeli. TRT müziği desteklemek adına farklı bir müzik yarışması da yapmalı.

 

Sezen Cumhur Önal :  Şimdi memlekette şarkıcı yok dekolteler var. Lady Gaga bizimkilerin yanında melek kalır.

 

Fuat Güner : Şu an uygulanan sipariş yöntemi iyidir.Şarkıya sorulup bestecilerden beste seçilsin.Halk oylamasına gidilmesi gerektiğine inanmıyorum.

 

Görüşlerde “sipariş” yöntemi ile sanatçının seçimini destekleyenlerle “ulusal final” yarışması yapılsın diyenler nerdeyse başa baştı. Ben konuşmamda 80/ 90 puanın garanti olduğu bir yarışmada ilk onun garanti olduğunu ve hedefin ilk üç olması gerektiğine inandığımı söyledim. Yani komşulardan ahbap çavuştan gelen taban 80 puanın üzerine puan katacak bir şarkının seçilmesi gerektiğini ve hedefin yüksek tutulması gerektiğini düşündüğümü söyledim. Ayrıca hem halka açık bir yarışmanın yapılmasını hem de profesyonellere sipariş verilmesini finale  her iki kesimden beşer şarkının bırakılmasını,  her hafta bir şarkının  eleneceği toplam on haftalık bir ulusal final  ile birincinin tespit edilmesi gerektiğini söyledim.

 

Herkes konuştu, hepimiz bir şeyler söyledik. TRT bu toplantıyı medyaya şirin gözükmek için mi yaptı yani onu susturmak için mi yoksa gerçekten de bir şeyleri merak ettiği için mi ? Bunu zaman gösterecek. İbrahim Şahin finalde bir konuşma yaptı ve isim vermeden Hadise’ye hafif dokundurdu.

 

Şahin Hadise’den sonra yarışmaya hep erkek solistlerin gönderilmesinin sırrını bu toplantıda açıkladı.Hadise’yi ima ederek “ Odasından çıkmıyordu, kıyafetini bile bize son güne kadar göstermedi..Şöhret olacak o, para kazanacak o..Kaprisi biz çektik...” derken Hadise’nin kaprislerinden dolayı “ Bi ara dönün gelin” dediğini ve yarışmadan çekilmeyi dahi düşündüğünü açıkladı. Şahin Eurovision’da bayan şarkıcı gönderilmemesini şu sözlerle açıkladı : “ İsim vermek istemiyorum... Ben bir yerde bir çıkmaz sokak varsa bir daha o yola girmiyorum.Bir takım cinsiyetlerde tıkandıysak farklılarını deniyoruz !” Bu sözü duyunca çok şaşırdım. Meğer biz Hadise’den dolayı Eurovision’a bayan yorumcu yollamıyormuşuz ! Anaaa dedim kendi kendime cidden de şaşırdım. Biliyordum, sağdan soldan duyuyordum ama direk genel müdürün ağzından duyunca şaşırdım ! Adamcağız aslında samimi bir şekilde fikrini söyledi ama yine de bunu duymak beni üzdü. Buna işletme biliminde “stereotype” deniyor. Bu terimin literatürde çok farklı tanımları olabilir , ben en basitini yazayım : “ bir ırk yada cinsiyet hakkında önceki emsallerden hareket ederek peşin hükümlerde bulunmak.”

 

“Hadise kötüdür, kaprislidir o halde bütün bayan vokaller kaprislidir, bütün bayan vokalleri bir kenara atalım.” mantığı   beni çok  üzdü, bu beni Türkiye’deki tüm bayanlar adına üzdü. Evet ağzınız yanınca yoğurdu üfleyerek yemek isteyebilirsiniz ama ağzınız yandı diye yoğurt yememeyi denemek biraz anlamsız .

 

Bu konunun açığa çıkması beni  Şahin adına da üzdü. Şahin entelektüel ve samimi bir havası olan bir bürokrat , acaba o bunu kendisine yakıştırıyor mu ?. Bu cinsiyet ayırımcılığı olarak da açıklanabilir ve çok ciddi tartışmalara bile gebe olabilir , böylesine tartışmalar  çağdaş Türkiye’ye de yakışmaz.

 

Artık bu açıklamadan sonra bir bayan vokal ile Eurovision’a katılmak farz oldu.

 

Haaa bir not daha,  İbrahim Şahin toplantıda  “Zaman zaman Avrupa’dan Türk sanatçı da bakıyoruz, arıyoruz” dedi. Der misiniz bu sene bir Avrupa’lı Türk genç ile yarışmaya katılalım? Vallahi şaşırmam.