Bu yazının yazıldığı gün Filistin’de neredeyse tamamı çocuklardan oluşan 28 Filistinli açlıktan öldü. Yarın bu sayı artacak. ABD’nin hem gökten inen bombaları hem gökten inen yardımları finanse etmesi ise son derece ironik.

Filistinliler açlıktan ölüyor
Fotoğraf: AA

Miranda CLELAND

Herkesi beslemeye yetecek gıdayı ve fazlasını üreten günümüz dünyasında açlık, doğal bir ölüm sebebi değildir. Gazze’deki çocukların açlıktan ölmesinin sebebi, tarımsal verim yetersizliği ya da kıtlık değil. Çocukların açlıktan ölmesi, ABD Başkanı Joe Biden yönetimi desteğiyle İsrail’in aldığı siyasi bir karar.

İsrailli yetkililer Gazze’ye insani yardım girişini engellemeye ya da zorlaştırmaya devam ediyorlar. Mart ayı boyunca günde ortalama 168 yardım kamyonunun sınırı geçmesine izin verildi. 7 Ekim öncesinde bu rakam günde ortalama 500 kamyon düzeyindeydi. Haliyle sınırı geçen yardım miktarı, daha fazla çocuğun açlıktan ölmesine engel olacak düzeyde değil.

Kuzey Gazze’deki kısılıp kalan Filistinlilere hemen hiç yardım ulaştırılamıyor ve yardıma ulaşmaya çalışan Filistinliler İsrail saldırısına uğruyor.

Gazze şehrindeki yardım konvoyuna ulaşmaya çalışan 120 Filistinli, 29 Şubat günü İsrail’in açtığı ateş sonucu yaşamını yitirmişti. Yaşanan bu olaya “Ekmek Katliamı” adı kondu. Yardıma erişmeye çalışanlar, ailelerine ekmek yapmak için bir paket una muhtaç haldelerdi.

Yapılan katliam üzerine dünya liderlerden kınama demeçleri geldi. Fakat her zamanki gibi İsrail kuvvetlerini sorumlu tutacak ve gelecekte aynı şeyin tekrar etmesine engel olacak hiçbir somut adım atılmadı.

Biden yönetimi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya insani yardım koridoru açması için dahi baskı uygulamaktan vazgeçmiş gibi görünüyor. Ekmek Katliamı’ndan yalnızca bir gün sonra açıklama yapan Joe Biden, insani yardım malzemelerinin ABD uçakları tarafından havadan atılacağını duyurdu. İnsani yardım uzmanları bu yöntemin verimsiz ve kara konvoylarına kıyasla çok daha maliyetli olduğu açıklamasını yaptılar.

‘PR’ HAMLESİ

Yardımlar havadan atıldığında, tabii ki herhangi bir dağıtım planı yapılamıyor. Yardıma en hızlı ulaşabilen, en “güçlü” olanlar yardımı kapıyor. Hasta ve zayıf olanlar ise muhtaç kalmaya devam ediyor.

Havadan atılan yardımlar zaten kamuoyuna yönelik bir “PR” hareketiydi ve paraşütlerden bazıları açılmayıp beş Filistinli yaşamını yitirince olayın rengi de değişti. ABD’nin hem gökten inen bombaları, hem gökten inen yardımları finanse etmesi son derece ironik ve bunun herkes farkında.

Biden’ın yeni planı ise Gazze’ye yardım ulaştırmak için kullanılabilecek bir “yüzer iskele” inşa etmek. Fakat bu plan çözüm yaratmaktan ziyade çok daha fazla soru işaretine sebep oluyor. İskelenin inşası ne kadar sürecek? Ne kadara mal olacak? Dağıtım planı nedir? Asıl amaç Gazze açıklarında ABD üssü inşa etmek mi?

Bu sorulara yanıt bulduğumuzda Gazzeli çocuklar için çok geç kalınmış olacak.

Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırma Komitesi, 21 Aralık’ta yayımladığı raporda Gazze’deki sivillerin yüzde 80’inin dördüncü faz (acil durum) düzeyinde açlık, ya da beşinci faz (afet) düzeyinde açlık ile karşı karşıya olduğunu belirtiyordu. Raporda aynı zamanda açlık risklerinin krizin devam ettiği her geçen gün artacağı uyarısı yapılıyordu.

Bu rapor yayımlanalı üç ay oluyor ve bahsi geçen birçok öngörü gerçekleşti: Çocuklar da dahil olmak üzere Filistinliler açlıktan ölüyor.

Komite pazartesi günü yeni bir rapor yayımladı ve Kuzey Gazze’de kitlesel açlık yaşanmasının “an meselesi olduğunu” ifade etti. Aralık ayından bu yana “açlık krizi yaşanmasını önleyecek koşulların sağlanmadığı” gözlemi yapıldı. Kaybedilecek an kalmadı.

Açlık, yavaş bir ölümdür. Önce çocukları, yaşlıları, engel sahibi kişileri, hamile ve emziren kadınları etkiler. Önlenebilir ve yeterince sağlıklı gıda sağlanır ve tıbbi yardıma erişim sağlanırsa tedavi de edilebilir.

SOYKIRIM KOŞULLARI

UNICEF’in hesaplamalarına göre akut beslenme yetersizliği yaşayan çocuklar tedavi edildiğinde, yüzde 80 ila 90 oranında başarıya ulaşılabiliyor. İsrailli askerlerin un paketlerine erişmeye çalışan Filistinlileri öldürdüğü Gazze’de ise bu başarı oranı maalesef çok daha düşük seyrediyor.

Sağlık bakanlığı Gazze’de 24 çocuğun açlık ve susuzluktan yaşamını yitirdiğini doğruladı. Fakat bu rakam yalnızca yaşamını hastanede yitiren ya da ölümü aileler tarafından bildirilen çocukları kapsıyor. Yani Gazze’de gerçekte kaç çocuğun açlıktan ölmekte olduğunu bilmiyoruz.

Gazze’de sağlık sistemi çöktü ve devam eden hava ve kara saldırıları yüzünden halen faaliyette olan birçok hastane Gazzeliler için erişilemez durumda. Yeterli temiz su ve gıda yok. Besinlerin vücuda alımını engelleyen ishal gibi hastalıklar hızla yayılıyor.

Soykırım, yalnızca fiili kitlesel cinayet değildir. Yaşamı mümkün kılan koşulların ortadan kaldırılmasını da içerir. Gıda, su, ilaç ve diğer temel ürünlere erişim de bu koşulların birer parçası.

Gazzeli çocuklar Biden’ın gökyüzünden iki milyon insana yetecek gıda atmasını ya da Akdeniz’e inşa edileceğini söylediği yüzer iskelenin bitmesini bekleyecek durumda değiller. Filistinli çocukların ihtiyacı olan, yeterli insani yardım malzemesinin Gazze topraklarına girmesini güvenceye alacak kalıcı bir ateşkes.

Çeviren: Fatih Kıyman

Kaynak: Middle East Eye