Mitlerin özellikle su, ateş, bir tanrı bir kurum, monarşi vb. belirli bir toplumsal ortamdaki gerçekliklerin ve kavramların ortaya çıkışının ve...

Mitlerin özellikle su, ateş, bir tanrı bir kurum, monarşi vb. belirli bir toplumsal ortamdaki gerçekliklerin ve kavramların ortaya çıkışının ve yaşamının anlaşılmasını sağlayan öyküler olduğunu söyleyebiliriz. Mitin işlevi olan dünyayı düşünmek insanın kendisini düşünmesi, toplumu düşünmesidir. Pek çok mit çözümlemelerinin gerekçelerinden biri ‘gökyüzünü’ ‘yer’e indirmek, bir başka deyişle mitolojik özelliklerin yönlendirdiği özerk yaşamın temellerinin bu dünyada, toplumsal dünyanın yol açtığı gerilimlerde ve çelişkilerde bulunduğunu göstermek olmuştur. Bu belirleyici düşüncenin devrimci bir işlevi vardır; kutsal ya da tartışılmaz kabul edilen inançları tartışmaya açar dolayısıyla insanlığın entelektüel gelişimini sağlayan kolektif çabaya katkıda bulunabilir. Ve doğaldır ki bu gelişme siyasal bir boyut alabilir (ya da almalıdır!).

David Harrower’ın, ‘Blackbird / Karatavuk’ adlı oyununda Una’yı izlerken, mitvari bir karakterle karşılaşırız. Una, (mitsel bütün özellikleri yüklenmiş) birlikte deneyimlediğimiz bu hayatın içinde başkaldırır! Ray’in, 12 yaşındaki Una ile ilişkisi araştırılırken, izleyiciyi bekleyen deneyim, sarsıcı olabilir.
Ray, yaşadığınla hesaplaşmış, hapishaneye girerek arınmış ve tekrar topluma angaje olarak, sorgusuz-sorunsuz hayatını yaşar. Toplumla uzlaşır. Una’nın deneyimi, bu durumla yüzleşmesi, Ray’in aksine bir tür kahramanlıktır. Delilik yaftasının yalnızca toplum tarafından değil, Ray tarafından da onaylandığını görür. Una, toplumun beklediği ölçüde tepkiler veremediği için, uzun süre psikiyatrik müdahaleye maruz kalmıştır.

Sürekli çizgi dışı eğilimi veren ama içimizden bir parça olarak kopan delilik, suçluluk, cinsel sapkınlık, cezalandırma, eziyet etme, isimlendirme, kategorize etme, kapatma, dayatma… İktidarın söylemi ve uygulamalarıdır. Güç, beden kısıtlaması üzerinden kendini gösterir ve bunu ‘normal’ kılıfına sokar. Ahlak gibi kavramlar üretir.
“Hapishanelerin, fabrikalara, okullara, kışlalara, hastanelere ve bütün bunların da hapishanelere benzemesi şaşırtıcı değil mi?” der Michel Foucault. Neden sorusu yerine, nasıl sorusuyla ilgilenir. Foucault’un hapishanelerle, tımarhanelerle ve kerhanelerle bu kadar ilgilenmesinin sebebi bu mekânların ortak özelliği olan ‘beden kısıtlaması’ anlayışından kaynaklanır. ‘İktidar’ın toplumu bir bedenler bütünü olarak görerek her bedeni kontrolü altına almak gibi bir huyu vardır ve alamadığı yerde de böyle haneler açar. İktidardan kastedilen de sadece devlet, erkek vs. iktidarı değildir, Foucault’ya göre “iktidar her yerdedir”. Oyunun tamamı bizi düşünüre yaklaştırır. Ve oyun, Foucault’nun bütün yapıtlarına göndermeler barındırır.

Emre Koyuncuoğlu’nun çevirdiği ve yönettiği oyunda, Cüneyt Türel ve Mine Tugay’ın oyunculukları (Türkiye’de olduğumuza dair!) bizi şüpheye düşürecek derecede başarılı ve akıcıdır. Koyuncuoğlu’nun, bu metni seçmesi ve görsel öğelerden de yararlanarak, şiddetli biçimde gerçeği yüzümüze vurması, izlenmesi ve takdir edilmesi gereken bir başarı sanırım. Koyuncuoğlu yalnızca iktidarı sorgulayan değil, bunun içinde kadının durumunu merkeze alan bir metni yorumlar.
Una, “yetişkin olmaya kuşku uyandıracak kadar can atmaktadır” bu, yasanın temsilcisi hâkimin görüşüdür…

Foucault devam eder, “Günümüz dünyasında bir insana mutlak bir fedakârlık arzusu, zevki, kapasitesi, olasılığı verebilecek şey ne olabilir?” diye sorar. Cevap: Mit ve akıldışıdır! Harrower’da buradan hareketle Una’yı yaratmış olabilir…
Oyundan, çıktığımda uzun uzun düşündüm; ahlak ve siyasetin yerini sanatla doldurmak. Sadece yaratımın buyruğuna tutunarak, sürekli yaratıcılıkla, yasasız bir dünyanın kurulabileceğinin mümkün olduğunu kanıtlamak. Bu sıkıntı yaratır tabii… Dot, sivil itaatsiz tavrıyla, sıkıntı yaratmaya devam ediyordu. Yozlaşmanın ortasında, inatla duran, omurgasını koruyan, Dot’un ikinci oyunu da kapalı gişe!
Blackbird / Karatavuk 20, 21, 22, 26, 27, 28 ve 29 Mart 2008 / 20.30’da, www.go-dot.org, tel: O212 251 45 45, Dot, İstiklal Caddesi Mısır Apartmanı 4. kat Beyoğlu-İstanbul