Fransız solundaki tartışmalar, arayışlar ve ve Mélenchon
Jean-Luc Mélenchon (Fotoğraf: AA)

Prof. Dr. Ali Arayıcı/Paris

Son dönemlerde Fransa solunda yeni arayışların ve partileşme girişimlerinin olduğu görülüyor. Sosyalist Parti'li (PS) eski Cumhurbaşkanı Francois Hollande'nin başbakanı Bernard Cazeneuve'nin «Sözleşme» hareketinin partileşme süreci, Yeni Popüler Ekolojik ve Sosyal Birlik (NUPES) sol ittifakı içindeki bölünmeler ve Boyun Eğmeyenler'in (LFI) lideri Jean-Luc Melenchon'a karşı yeni arayışlar bunlar arasında sayılabilir. Bu durumdan, en fazla etkilenende LFI'nin içinde yer aldığı, Ekolojik ve Yeşiller Partisi (EELV), Komünist Partisi (PCF) ve Sosyalist Partisi (PS) bileşenlerinden oluşan NUPES sol ittifakı hareketidir. NUPES, uzun süredir devam eden emeklilik reformuna karşı toplumsal hareketten yeterince yararlanamıyor. Bunları fırsata dönüştüremiyor. Kendi içinde bin bir türlü sorun yaşıyor.

4 Mayıs NUPES'in birinci kuruluş yıldönümüydü. Bu ittifaka en son PS katılmıştı. NUPES kuruluşundan bir yıl sonra neredeyse dağılmak üzere. NUPES bileşenleri, özellikle 6-9 Haziran 2024'te yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimine hazırlık konusunda farklı tellerden çalıyorlar. Her kafadan farklı ses çıkarken inanılmaz görüş ayrılıkları var.

NUPES'İN DURUMU

NUPES ve Boyun Eğmeyenler'in lideri Jean-Luc Mélenchon'a olan güvenin giderek daha da azaldığı görülüyor. Mélenchon, ırkçı ve aşırı sağdan gelen baskı karşısında solun bir arada kalmasını istiyorsa, tüm duyarlılıkları ona entegre etmek için, daha çok çalışmak ve enerji harcamak zorunda.

Bir vicdan muhasebesi yapmak kaçınılmaz. NUPES kuruluşundan bir yıl sonra, ne Mélenchon tarafından başlatılan farklı sol kesimlerim yeniden birleşmesinden, ne de Cumhurbaşkanı Emanuel Macron'un başlayan ikinci beş yıllık döneminde yaşanan toplumsal hareketlerden yararlanamadı.

Sol kesimde, büyük bir hayal kırıklığı yarattı.    

LFI'den Manuel Bompard ve Manon Aubry; EELV'den Marine Tondelier; PCF'den Fabien Roussel ve PS'den Olivier Faure geçen haftalarda aylardır süren emeklilik mücadelesinden dersler çıkarmak ve geleceği konuşmak için bir araya geldi. Bu toplantıyı takiben, 3 Mayıs'ta sol ittifak koalisyonundan 150 milletvekili, bir seminerde buluştu. Bu toplantıda da, NUPES'in geleceği ve etkinlikleri konuları üzerinde uzun uzun tartışıldı

NUPES sol ittifak için, artık aynı şekilde devam etmenin mümkün olmadığını ifade eden görüşler ağırlık kazandı. Ayrıca, ana hatları ve politikaları hala daha belirsiz olan bir "2. oluşum" arayışında olanların ve bu amaçla hareket edenlerin sayısında arttı. İttifakı genişletmek istediklerini söyleyen, ancak gelecek yıl yapılacak  Avrupa Parlamentosu seçimlerine tek başına gitmeyi planlayan liderler paydaşlar arasında güven zedelenmesine neden oldu.

MELENCHON BAŞARISIZ

Emeklilik reformuna karşı olan, protestoyu baştan sona kanalize eden işçi sendikaları ve STK'ların aksine, parlamenter sol acizlik içinde oldu. Aşırı sağcı, ırkçı ve faşist parti Ulusal Birleşme Cephesi (RN) lideri Marine Le Pen, kendini düzenin garantörü olarak konumlandırmakta başarılı oldu.    

Solun, NUPES sol ittifakı içinde en etkili ve baskın bir grup olan, Boyun Eğmeyenler'e (LFI) boyun eğmesi, her şeyi kabullenmesi ve Jean-Luc Mélenchon'un gerekli liderlik pozisyonu oynamasındaki kişisel rolünün yetersizliği sol ittifak içinde hoşnutsuzluğu beraberinde getirdi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, üç kez aday olan ancak hiçbir zaman ikinci tura kalmayan eski Troçkist, siyasi arenada özel bir yer elde etti.

Solun renklerini yükseğe taşıyabilen, NUPES çatısı altından birleştiren, ama bir gün iktidar kapılarını açmayı garanti edebilecek bir lider haline düştü. 2008'de Sosyalist Parti'den (PS) ayrıldıktan sonra, koştuğu uzun maraton, küresel ısınmanın ortasında devrim hayali kuran bir solun, değişim arzusunu kucaklayarak bir lidere dönüştü. Ne yazık ki, istediği başarıyı elde edemedi. Bir süre sonra kendisini toparlasa da bu sefer de kendisine olan güvensizlik arttı.

DEĞİŞİM SİNYALİ

Mélenchon'un sendikalar, toplumsal örgütsel yapılar ve STK'ların önderliğinde gerçekleşen emeklilik eylemlerindeki tutumu, tahminlerinden hiçbirinin gerçekleşmemesi, sol ittifakta hayal kırıklığı yarattı. Kamuoyunda verdiği mesajlarda, gençler yığınlar halinde sokaklara asla dökülmedi. «Beşinci Cumhuriyet» yıkılmadı ve "ayaklanma" çağrıları hiçbir sonuç vermedi.

Fransızların öfkesi tartışılmaz olsa bile, şimdilik için Boyun Eğmeyenler'e (LFI) bel bağladıkları merkezi bloğun çökmesine yol açmaz. Melenchon uzun bir süredir olağanüstü bir güven kaybediyor. Kendisi artık milletvekili değil. Ulusal Meclis'te önemli bir rolü yok. LFI içindeki tartışmaların odak noktasında yer almayı sürdürüyor. Somme kenti LFI milletvekili François Ruffin, açıkça Melenchon'nun yerine geçecek en etkili ve ciddi adaylardan biri haline geldi. Birikim ve deneyimlerinin gücüne dayandüarak LFI'yi, ana merkezde bir araya getirebilecek bir toplumsal solu yeniden inşa etmenin hayalini kuruyor. Solun tüm tarihine, konum ve güç mücadelelerine damgasını vurmak istiyor.

NUPES ve solda yaşanan bu karışıklıktan ırkçı ve aşırı sağcı partiler yaralanıyor. Buna karşı koymayı ummak için, sol birlik olmalı. Mélenchon ve lideri olduğu LFI ve NUPES’i sancılı günler bekliyor.