Gençlerin gözdesi eğlence platformu TikTok’un İKSV ile imza attığı eğlence partnerliği duyuruldu. Ben de fırsattan istifade konserlerden bir seçki hazırladım.

Gençlere uzanan en doğru yol
Ceren Gündoğdu (İKSV)

Covid-19 salgını sebebiyle evimizden doğru düzgün evden çıkamadığımız bir yıl geçirdik. Kültür-sanat aktivitelerinde hâlâ sınırlar var. Salgın sırasında bazı uzmanların “İlk olarak eğlence sektörü bolluk görecek” yorumlarının karşılığını merakla bekledim uzun süre. Gazete yazılarımı yazarken bazen umut doldum bazen de sinirlendim. Bir şekilde iki yılı devirdik. İlk ve en büyük darbeyi alan eğlence sektörünün bir an önce bolluk görmesi tek dileğimdi.

Geçen hafta ardı arkası kesilmeyen etkinliklerden biri öne çıktı. Genç kitlesiyle dikkat çeken sosyal eğlence platformu TikTok, İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın resmi eğlence partneri olduğunu açıkladı. Geçen hafta Firuze Restoran’da bir basın toplantısı düzenlendi ve bu ortaklık tanıtıldı.

İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın düzenlediği, bu yıl 25 Haziran-7 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek 29. İstanbul Caz Festivali’nin konuklarının arasında çok ilgi çekici müzisyenler var. Fakat festivalin bana kalırsa bu yılki en ilginç detayı TikTok ortaklığı. TikTok çıktığı günden itibaren kabul edelim ki biraz hor görülen bir platform oldu. Aslında sadece neyi izlersen algoritma ona göre içerikler sunuyor, kısacası platforma kızmayıp başkası adına utanma duygumuza ket vurmaya çalışmalıymışız gibi hissediyorum. İçerik üretcilerinin kalitesi elbette diğer sosyal medya platformlarındaki kadar tartışmaya açık. İstediğiniz takdirde enteresan fikir, bilgi ve içerik bulabileceğiniz bu TikTok tartışmasız inanılmaz genç bir kitleye hitap ediyor. Çevremdeki pek çok çocuklu arkadaşım platformdan çocukları sayesinde haberdar. Hatta bir kısmı çocukları tarafından silah zoruyla dans ettiriliyor mesela.

İKSV gibi ciddiyetiyle bilinen, en saygın kültür-sanat festivallerine imza atan bir vakfın gençlere bu denli değer vererek hareket etmesi takdir edilesi bir karar. Gençlere ulaşmak için de TikTok’tan daha uygun platform yok. Bu yenilikçi ortaklık fikri için Vakfı ve emeği geçen herkesi kutlarım, aklınıza sağlık. Katıldığım basın toplantısında TikTok’ta muazzam başarı elde eden solist Ceren Gündoğdu’yu da ilk kez canlı izledim. Siz de bu genç yeteneği izlemek isterseniz 1 Temmuz’da Parklarda Caz kapsamında Karaköy Sahil Park’ında gerçekleştirilecek Ceren Gündoğdu ve ekibinin konserine katılmanızı öneririm. Aynı konserde TikTok platformunda başarıyı yakalamış pek çok yaratıcı müzisyeni de tanıma şansımız olacak.

“Peki benim üstüme düşen ne olabilir” diye düşündüm bu toplantıdan sonra. Festival gençlere ulaşmasına ulaşsın da belki Ceren Gündoğdu konserine katılacak gençlere rehber niteliğinde birkaç konser önerebilirim.

BU KONSERLER HAYAT DEĞİŞTİREBİLİR

29. İstanbul Caz Festivali kapsamında kaçırılmaması gerektiğini düşündüğüm birkaç konserden bahsetmem gerekirse…

•Dianne Reeves-5 Temmuz Salı/Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu

Dünya modern caz tarihinin en güçlü vokallerinden biri kuşkusuz Dianne Reeves. Müzik tarihinin en büytük seslerinden biri olan Sarah Vaughan ile karşılaştırılıyor. Soul ve modern R&B’den de ilham almaktan çekinmeyen Dianne Reeves çok teknik bir yeteneğe sahip olsa da duygu ve ruhtan ödün vermiyor. Vokal ağırlı caz sevme ihtimali olanların hayatını değiştirebilecek bir konser olabilir.

•Enrico Pieranunzi Trio-27 Haziran Pazartesi/The Marmara Esma Sultan Yalısı

Roma doğumlu piyanisti ilk dinlediğim anda tüylerim diken diken olmuştu. Festivalde en merakla beklediğim konser Pieranunzi Trio’ya ait. Bu kadar sade çalarak böylesine kompleks bir müziğe imza atmak kolay iş değil. Modern bestecilik anlayışına Rönesans etkisini bu kadar ustaca vermesi karşısında sadece hayranlık duyabiliriz. Hiç dinlemediyseniz lütfen New Visions ve Time’s Passage albümlerini dinleyin ancak o zaman ne demek istediğimi daha iyi anlatabilirim.

•John McLaughlin & The 4th Dimension-29 Haziran Çarşamba/Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu

John McLaughlin’in ne büyük bir müzisyen olduğunu burada anlatmak çok zor. Klasik cazdan metale kadar çok geniş bir yelpazede gitaristi etkilemesini bir yana bırakalım sadece onun yer aldığı kayıtları dinleyerek eline bir enstrüman alan müzisyen sayısı çok fazla. Mahavishnu Orkestrası, Wayne Shorter ve Miles Davis kayıtlarında yer alması onu bambaşka bir yere taşıyor. Caz, rock ve fusion gitarcılığın bir kilometre taşı varsa o McLaughlin’dir.

Bir de son olarak bardan bara kulüpten kulübe iyi müzik dinlemek için koşmaktan keyif alan tüm müzikseverlere 2 Temmuz’daki +1’li Gece Gezmesi etkinliğini tavsiye ederim. Çok heyecan verici bir etkinlik.