Fransa’da yeni göç yasası Meclis’te kabul edildi. “Bana oy veren herkese saygım var” diyen Macron, birçok şeyi değiştirecek olan göç yasasında aşırı sağcı Le Pen’den uzak olmadığını kısa sürede gösterdi. “Fransa’da Marine Le Pen iktidara gelmez” inanışının sona gelmesine yavaş yavaş yaklaşıyoruz.

Göç yasası ve Macron’un iktidar krizi
Fransa'da göçmenlik yasasına karşı protestolar düzenlenmişti. (Fotoğraf: AA)

Pınar KILAVUZ

Sorbonne Üniversitesi Öğretim Görevlisi

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ikinci görev süresi içinde iki reforma imza atmak istiyordu: Emeklilik ve göç. İki seçimdir, ikinci turda aşırı sağcı lider Marine Le Pen’e karşı mücadele ederken, bir kısım seçmenin kendisine oy vermesinin sebebinin Le Pen seçilmesin diye olduğunu da biliyordu. Zafer konuşmalarında “bana oy veren herkese saygım var, bunun bilincindeyim” demesine rağmen özellikle de göç yasasında Le Pen düşünce tarzından çok uzak olmadığını kısa sürede gösterdi. Ülkelerin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal krizleri, göçmenlerin ve “yabancı”ların üzerine atmak, kendi politikalarını (hem kendi ülkelerinde, hem de başka ülkelerde) eleştirmekten daha kolay ve çoğu zaman daha konforlu.

Radikal sağın tüm dünyada ve çoğu Avrupa’da yükselmesinin etkileri Fransa’da da görülüyor. Merkez sağ olarak bilinen siyasi partiler daha sağa kayarken, radikal sağ partiler makyajlanmış ve ambalaj değiştirmiş bir şekilde daha da merkeze yaklaşıyor. Eskiden “radikal muhalefet” olarak görevini sürdüren partiler iktidara daha yakınlar ve halk tarafından “Fransa’da Marine Le Pen iktidara gelmez” süregelmiş inanışın sonuna yavaş yavaş yaklaşıyoruz.

Bu yazımda, göç yasasının oylanma sürecini, toplumda ve iktidar cephesindeki etkilerini, yasanın içeriğini ve gelen tepkileri açıklayacağım.

GÖÇ YASASININ OYLANMA SÜRECİ :

“Göçü kontrol etmek ve entegrasyonu geliştirme” yasa tasarısı metni 1 Şubat 2023’de İç işleri ve Denizaşırı Topraklar Bakanı Gérald Darmanın, Adalet Bakanı Eric Dupond-Moretti ve Çalışma Bakanı Olivier Dussopt tarafından bakanlar kuruluna sunuldu. Daha sonra yasa tasarısı metni üzerinde değişiklikler yapılarak senatoda kabul edildi. 11 Aralık’ta Meclis’te görüşülmesi ön görülen tasarı metni kabul edilmedi. Fransa’da bu durumlarda toplanan 7 senatör ve 7 milletvekilinden oluşan karma komisyon toplandı ve metin üzerinde uzlaşma sağlandı. Son adım olarak 19 Aralık’ta Meclis’te oylamaya sunuldu ve yasa tasarısı dün akşam 186 “hayır” oyuna karşı 249 “evet” oyu ile kabul edildi. Yasanın yürürlüğe girebilmesi için Resmi Gazete’de yayımlanması gerekiyor.

YASA İLE NELER DEĞİŞECEK?

• Yabancılara kira desteği ve aile yardımları, bazı çalışma şartına bağlanacak

• Çalışan yabancılar Fransa'ya geldikten 3 ay sonra, çalışmayanlar ise 5 yıl sonra kira desteğinden faydalanabilecek

• Çalışan yabancılar ülkeye geldikten 30 ay sonra, işi olmayanlar ise 5 yıl sonra aile yardımlarına erişebilecek

• Güvenlik güçlerine karşı suç işleyen çifte vatandaşlar, Fransız vatandaşlığından çıkarılabilecek

• Fransa'da doğan yabancı ailelerin çocuklarının Fransız vatandaşlığını 16-18 yaşları arasında talep etmeleri ve vatandaş olmaları için daha önce suç işlememiş olmaları gerekecek. (yani artık otomatik değil)

• Aile birleşimi koşulları zorlaştırılacak.

• Eğitim için Fransa'ya gelen yabancı öğrencilerden depozito alınacak. Böylece gerektiğinde Fransa'dan uzaklaştırma kararı alındığında öğrencinin geri dönüş masraflarının karşılanması hedefleniyor.

• Vatandaşlık başvurusu yapmak için 5 sene olan sürenin 10 seneye çıkması yasa metninden çıkartıldı.

DEVLET SAĞLIK YARDIMI KONUSUNDA GERİ ADIM

AME (devlet sağlık yardımı) en az üç aydır Fransa’da kayıt dışı olarak bulunanların yararlanması için geliştirilmiş bir sağlık yardımı sistemi ilk tasarıya göre sadece acil servis hizmetlerinin düzenlenmesi için değiştirilecekti. (kısıtlı sayıda bakım hizmetinin karşılanması,  acil bakım, ağır ve ciddi hastalıklar, aşılar ve hamilelik süresindeki bakımlar).Cumhuriyetçiler bu taleplerinden şimdilik vaz geçtiler.

Hükümet, Cumhuriyetçilere 2024 ocak ayında bu konuda bir reform yapacağının sözünü verdi. AME karşıtları, bu sağlık yardımının göçmenler için bir motivasyon sebebi olduğunu, devletin de bütçesine zarar verdiğini söylüyorlar. Fakat, AME, sosyal güvenlik bütçesinin sadece %0,5 inin oluşturuyor. Aynı zamanda Fransız hastaneler federasyonu toplum sağlığı için büyük risk taşıdığı gerekçesiyle bu karara karşı geldi. Göçmenlerin genellikle en yoksullar olduğunu, enfeksiyon hastalıklarına daha maruz kaldıklarını söyleyen bir bildiri yayınladılar. Bilimsel, tıbbi ve ekonomik bakımdan sağlık problemlerinin önceden ele alınması, daha geç ele alınmasından daha az maliyetli olduğunun da altını çizdiler.

HÜKÜMET’İN KAZANIMI: BELGESİZ İŞÇİLERİN OTURUM İZNİ ALMASI

Yasa tasarısının ilk versiyonunda en çok tartışılan madde (3.madde)  İşgücü açığı ve göçmenler konusu: Eleman eksiği olan ve ihtiyaç duyulan bazı mesleklerde resmi oturumu olmayan göçmenlerin geçici olarak oturum almasını içeren bir maddeydi. ve bu madde senatoda düşürüldü. Ve bunun yerine 4 madde eklendi = her durum tek tek ele alınacak, değerlendirilecek.

Hükümetin sunduğu tasarı metninde kayıt dışı çalışan göçmenlerin Fransa’da 3 senedir olduklarını kanıtladıkları takdirde bir senelik ve yenilenebilir oturum izni hakkı kazanması planlanıyordu. Emmanuel Macron cephesi yalnızca bir noktada başarılı oldu: belgesiz bir işçinin, işvereninin onayı olmadan bu oturma iznini talep edebilmesi ihtimali var.

Meclisteki çoğunluk,  ilk yasa tasarısından daha kısıtlayıcı bir versiyona razı oldu; bu versiyon, valilere, belgesiz işçileri kıtlık olarak adlandırılan mesleklerde düzenli hale getirme konusunda takdir yetkisi verdi. Bu, Fransa'da en az üç yıl ikamet etmeniz ve son 24 ayın en az 12 ayında çalışmış olmanız koşuluyla, duruma göre verilen bir yıllık oturma izni olacaktır. Bu “deney” yalnızca 2026 yılının sonuna kadar geçerli olacak.

ANAYSA MAHKEMESİNE GİDECEK MADDE

Yasaya göre gelecek üç sene için bir göçmen kotası oluşturulacak. (sığınma talep edenler hariç). Bu madde Cumhuriyetçiler partisi memnun olsun ve yasa tasarısına oy versin diye yapıldı ve hükümetin stratejik bir hamlesi olarak değerlendiriliyor. Hem başbakan Borne, hem de Renaissance partisinin vekilleri ve bakanları bu maddenin anayasaya aykırı olduğunu biliyorlar. Bu konu Anaya Mahkemesine taşınacak, döndürülmesi umut ediliyor.

İKTİDAR NASIL ETKİLENECEK?

Avrupa’nın diğer ülkelerinde olduğu gibi göç konusunda Fransa’da da siyasi ağırlık sağa doğru kayıyor. İki seçimdir karşısında Marine Le Pen’e karşı seçime giren Emmanuel Macron, ikinci turda oyları Marine Le Pen seçilmesin diye aldığını biliyor ve her seçim zaferi konuşması sonrası bunu da dile getirdi. Fakat bu yasa metninde ideolojik olarak Marine Le Pen’in partisi zafer kazandı.

Le Pen, ilk yasa tasarısı için « göçü motive eden, bir değişiklik yaratmayacak bir yasa” yorumunda bulunmuştu. Komisyonun yeni metni için ideolojik zafer terimini kullandı. Le Pen’den bu kadar destek almak, Macron partisinde “sol”» kanada yakın vekilleri ve Macron’u da rahatsız etti. Hatta, oylamadan önce Macron “eğer bu yasa RN oyları sayesinde geçerse, yeniden oylama talep edeceğim” demişti. Bu, kendi partisindekilerin oylamaya gitmesini motive etmek için atılmış bir adım, stratejik bir ağırlığı var.

Le Pen, "İdeolojik bir ilerleme kaydettiğimiz için mutlu olabiliriz" diyerek, durumu partisinin "ideolojik bir zaferi" olarak değerlendirdi. Cumhuriyetçiler partisi başkanı Eric Ciotti, “sağ için tarihi bir başarı” dedi.

Hem iktidar kanadında, hem de Renaissance partisi içinde bölünmeler var. Elysée de bir kriz toplantısı da yapıldı. Macron gençliğinden de tepkiler geldi. Salı akşamı bazı bakanlar toplantı yaptılar, istifalarını sunmak konusunda. Ve bunun üzerine Sağlık bakanı Aurélien Rousseau istifasını sundu.

ÜNİVERSİTE REKTÖRLERİNDEN TEPKİ 

Yaklaşık yirmi büyük devlet üniversitesinin rektörleri, 19 Aralık Salı akşamı Parlamento tarafından kabul edilen göç yasasını protesto etti. Ortak bir basın açıklamasında : "Bu önlemler ülkemize yakışmaz (...) Fransız yüksek öğrenimi ve araştırmasının çekicilik stratejisini ciddi şekilde tehlikeye atıyor ve ülkemizi bilimsel diplomasi ve uluslararası kültürde önemli bir oyuncu yapma azmine zarar veriyor."  Söylemleri ile bu “yeni versiyonun, Fransız Üniversitesinin dayandığı değerlere saldırmasından üzüntü duyuyoruz: evrensellik, açıklık ve hoşgörü, bilginin özgür ve verimli dolaşımı" diye ekliyorlar. İlk imzacılar arasında Sorbonne, Aix-Marsilya, Bordeaux, Lyon I ve Lyon II, Toulouse Jean-Jaurès ve Strasbourg üniversiteleri de dahil olmak üzere birçok büyük Paris üniversitesinin başkanları yer alıyor.

Bu üniversitelerin rektörlerine göre, yabancı öğrencilere depozito uygulaması kısıtlayıcı ve ayrımcı bir politika.  "[AB üyesi olmayan ülkelerden gelen] öğrenciler için kayıt ücretlerindeki artışın genel bir şekilde uygulanması (...) bu uluslararası öğrencilerin "olmasına rağmen" sayıları, coğrafi kökenleri ve sosyal durumları üzerinde özellikle zararlı bir etkiye sahip olacaktır. Ülkemiz için bir değerdir” diye eklediler.

Üç büyük işletme okulunun (HEC Paris, Esseç ve ESCP) basındakiler de Le Parisien tarafından yayınlanan bir bildiride "uluslararası rekabet gücümüzü ciddi şekilde tehdit eden" ve "hükümetin uluslararası öğrenci sayısını iki katına çıkarma hedefini yok edecek" önlemleri de kınadılar. Bu önlemlerin "çözüm olmaktan çok uzak" öldüğü, "Fransız yüksek öğreniminin geleceğinden kalıcı olarak ödün verme riski taşıyan orantısız engeller" öldüğü yargısına varılıyor.

Ek olarak Bordeaux üniversitesi başkanı ve Fransa üniversiteleri eş başkanı Dean Lewis, yabancı öğrencilerin eğitimleri için Fransa'ya yerleşmeye geldiklerinde bir "geri dönüş" depozitosu ödemek zorunda kalmalarına karşı olduğunu söyledi. "Bu tür hükümler öğrencilerin Fransız topraklarına gelmeleri konusunda oldukça caydırıcı" diyor. “Yüksek öğrenim ve araştırmanın metalaştırılmasını” kınadı. Fransa'da 25.000'i doktora öğrencisi olan yabancı öğrencilerin varlığının "ülkemizin bilimsel gelişimi açısından gerçekten önemli" öldüğünü söylüyor.

Fransa’da yeni göç yasası oylandı. Şimdi Cumhurbaşkanı Macron bu yasayı Anayasa Mahkemesine taşıyacak, daha sonra yürürlüğe girebilir. Hükümet her ne kadar “ılımlı” rolünü oynasa da, bu yasa ile sağcıların (hem Merkez, hem de radikal) sözcüsü oldu. Göçmenler konusunda daha radikal adımlar atılmasını isteyenler de iktidara daha çok yaklaşmaya devam ediyor…