Madencilikteki başarı hülyaları ve sahte alkışlar ölüp giden işçilerin sessiz çığlıkları arasında kayboldu gitti. Barajlar...

Madencilikteki başarı hülyaları ve sahte alkışlar ölüp giden işçilerin sessiz çığlıkları arasında kayboldu gitti.
Barajlar bu ülkenin geleceğidir diye ortaya çıkanlar, telaş etmeyin, kızmayın,  böyle seller ancak 1000 yılda bir olur diyenler her hafta olup biten taşkınlara öylece bakıyorlar.
Enerji ve suyun önümüzdeki asırda güç anlamına geleceğini düşünüyorlar.
Planlarını buna göre yapıyorlar.
Adam başı 3 çocuk olursa,
Avrupa Birliği’ne tam üye olursak,
Toplumsal uzlaşı sağlanırsa,
GDO’lu soyadan biyolojik yakıt elde edilirse,
Bu Genetiği Değiştirilmiş hilkat garibelerinin kontrolü, tıkır tıkır reklamını yapan sanayicilerin tekelinde kalabilirse,
Bu sanayiciler hükümeti hiç eleştirmezse,
Hiç muhalefet olmazsa,
Çevreci örgütler aynı şimdiki gibi sus pus oturursa,
Kimse bir şey yapmazsa,
Hasılı,
Halamın bıyığı çıkarsa…
İşler yoluna girecek. Çevreye hiç zarar vermeden GDO üretip, madencilik yapıp, her yere barajlar kuracaklarmış.
GDO’lu mısırların ilk ortaya çıkıp tepki aldığı isimlerden Maliye eski Bakanı açıklama yapmış geçenlerde.
“Ohoo!” demiş, alışıldık ve bir an evvel unutmak istediğimiz üslubu ile...
“GDO’ya gelene kadar millete neler yedirdiler.”
Sanki biz yedirdik kaşıkla.
Sanki bu halka ilaçlı sebzeleri, naftalinli, antibiyotikli balları yedirenler aynı zihniyetteki idareciler değildi.
Sanki arıcılar imdat isteyerek kapılarına geldiğinde bal ithalatına izin verip büyük firmaların kârlarına kâr katanlar, arıcıları özellikle de çam balı üretenleri iflasa mahkûm edenler onlar değildi.
Özrü kabahatinden büyük dedikleri bu olsa gerek.
Şimdi kimsenin çıtı çıkmıyor ya!
Rahatları yerinde.
Zaten gak diyene et, guk diyene su vermek masallarda kalmış.
Şimdi gık diyene kodes, dava, ceza, guk diye GDO.
Hoş gak diyene et çok ki, gak guk eden de ortalıkta palazlanmış, lüks otomobillerde kurulmuş geziyor.
Anadolu kaplanları alışıldık kaplan sesi ile değil
Gak guk diye kükrüyor.
Yalnız bana öyle geliyor ki halam da bunlara bakıp yavaş yavaş kaytan bıyıklarını buruyor.