Hem dizi hem film: Haftanın dikkat çekeni ve önerisi

Murat TIRPAN

Haftanın önerisi

ELA İLE HİLMİ VE ALİ, ZİYA DEMİREL (VİZYON)

Vizyonda kaçırsanız üzüleceğiniz bir film var bu hafta. Ziya Demirel’in Adana’da (ve İstanbul’da) ödülleri toplayan ilk uzun metrajı “Ela ile Hilmi ve Ali” üçlü bir ilişki ya da ilişkisizlik hakkında. Çoğunluğu tek bir mekânda, genç bir kız olan Ela ile evlenmiş orta yaşlı matematik öğretmeni Hilmi’nin evinde geçen film yaşlı erkek genç kız ilişkisini yönünü yitirmiş ya da henüz bulamamış karakterleri üzerinden işliyor. 

Hilmi, başarılı bir matematik öğretmeni olarak kendi hayatındaki problemleri çözmekten uzak bir karakterken genç Ela ile yaşadığı ilişki, Ali’nin hayatlarına dahil olmasıyla birlikte bir üçgene dönüşüyor. Başlangıçta güçlü ve istediğini yaptıran bir erkek modeli gibi görünse de, Hilmi’nin karakterinin adım adım katmanlı bir hale gelmesi ile çevresindeki insanlara tahakküm kurma isteğinin aslında bir zırh işlevi gördüğü ortaya çıkıyor. 

Bu üç karakterlerini de derinlemesine anlatan filmde karakterler, birbirleriyle olan etkileşimleri sayesinde daha da görünür hale geliyor. Hayatın tek bir doğrusu yok ve her bireyin hayata farklı yerden baktığı da bir gerçek. Bu noktada matematik problemlerinin de işlevini görüyoruz, bu problemler karakterlerin çıkmazlarına işaret etmekte. Üç karakter, üç değişken arasında ilerleyen bu hikâye izleyiciyi için belki izlemesi biraz zor ama o kadar da düşündürücü. 

Ziya Demirel, kısa filmci. Demirel’i "Evicko" ve "Salı" adlı kısa filmlerinden iyi biliriz. Özellikle Salı’da çok şey söylemeden toplumsal ataerkil baskıyı hisseden bir liseli genç kızın bu baskıya kendince verdiği tepkiyi başarıyla anlatmıştı. Bu durum sineması tavrı Ela ile Hilmi ve Ali’ye de sinmiş durumda. Dolayısıyla film elbette ki bu baskıyla da ilgili. Ela ile Hilmi ve Ali son dönemde sinemamızdan çıkan en iyi işlerden biri. Önerilir.

Haftanın dikkat çekeni

BEEF (NETFLIX)

Siz kırmızı ışıkta durup trafiği beklerken, yanınızdaki araçtan bir bakış atan olmadı mı hiç? Ya da yolda bir yakınlaşma, küçük bir kaza sonrası sinirlerin gerildiği ve adeta tansiyonun yükseldiği anlar yaşamadınız mı? Peki ya bu trafikte artık “sıradan” olan gerginlikler daha da büyüyüp arasında tam bir “savaş”a dönüşse ne olurdu? İşte Beef, A24’ün yaratıcısı Lee Sung Jin’in yeni dizisi, tam da bu soruyu cevaplıyor. Ali Wong ve Steven Yeun’un başrollerinde yer aldığı dizi, iki yabancının basit bir yol kavgasının nereye varabileceğini gösteriyor. Ancak uyarıyorum, izlerken sıradan sinir bozucu anlarınızın bile tansiyonunu yükseltebilir! 

Amy, işi, bitkileri ve ev eşyaları satan bir iş kadınıdır. Danny ise, online dünyaya bağımlı kardeşiyle yaşayan ve birçok işte çalışarak geçimini sağlamaya çalışan bir gençtir. İkisi de farklı nedenlerle baskı altındadır, ancak trafikte karşılaşmaları, hayatlarının seyrini tamamen değiştirir. Wong ve Yeun’un başarılı performansları, karakterlerin güçlü yanlarını ortaya çıkarırken, hikâyenin absürt ve gerilimli yönlerine de mükemmel bir şekilde uyum sağlıyor. İnsanın en güçlü hislerinin bazen hiçbir mantığı olmadığına dikkat çekilirken, karakterlerin hataları, zaafları ve insanlıkları da gözler önüne seriliyor. Dizi, komedi, gerilim ve dram öğelerini ustalıkla harmanlıyor ve belki birkaç bölümün sıradanlığı dışında, izleyicileri kendine çekmeyi başarıyor. Finale doğru giderek absürtlük düzeyinin ve inandırıcılığının da azaldığını ekleyelim. Yine de finalde izleyicilere inisiyatif hakkı veren bir dizi olan Beef, başarılı bir şekilde sona eriyor. Tempo ve tonlaması ile özgün ve izlenesi bir dizi.