Hem dizi hem film: Haftanın dikkat çekeni ve önerisi
Ren Altını. (Fotoğraf: IMDb)

Murat TIRPAN

HAFTANIN DİKKAT ÇEKENİ

SEUL’A DÖNÜŞ (RETURN THE SEOUL), DAVY CHOU (MUBI)

Bu hafta MUBI’de gönül rahatlığıyla önerebileceğim dokunaklı bir filmimiz var. Davy Chou’nun yönettiği “Return to Seoul”, duygusal bir keşif ve kimlik arayışının etkileyici yolculuğunu sunuyor izleyicilere. Hikâye, doğum yerine geri dönen bir Fransız kadının, Kore’de kaybolmuş köklerini bulma serüvenini anlatıyor. Freddie adındaki genç kadının karmaşık karakteri, sizleri mutlaka derin düşüncelere sürüklüyecek. Bu çekici film, kimlik ve aidiyet arayışı üzerine çarpıcı bir şekilde odaklanarak çağımızın karmaşık dünyasında bir kadının deneyimine eğiliyor. “Return to Seoul”, ilginç anlatımı ve etkileyici sinematografisiyle büyüleyici ve etkileyici bir deneyim. İlk oyunculuk denemesinin altında başarıyla kalkan Park Ji-Min ise fazlasıyla albenili. Kaçmaz.

HAFTANIN ÖNERİSİ

REN ALTINI (RHEINGOLD), FATİH AKIN (VİZYON)

Fatih Akın’ın yeni filmi Ren Altını (Rheingold) vizyonda. Bir Fatih Akın filmini, en kötüsünü bile, önermeyeceğimi düşünmüyorum. Bu film de gayet eli yüzü düzgün ve ilgi çekici bir iş. Ren Altını’nda yine biyografik bir hikâye anlatıyor bize; Almanya’nın ünlü rapçilerinden, Gangster-Rapper Xatar takma isimli Giwar Hajabi’nin hikâyesini. Xatar’ın hikâyesinde ilginç olan sadece müzik kariyeri değil, müzisyeni suçla dolu hayatı ve özellikle bir altın hırsızlığı vakası. Akın, Xatar’ın gençlik döneminden itibaren suçla dolu bu ilginç yaşamına çeviriyor kamerasını. Başarılı bir rap kariyerine sahip olmasının yanı sıra, Xatar aynı zamanda bir işadamı ve restoran sahibi olarak da ünlüdür. Öte yandan gerçek bir olaya dayanan altın soygunu hikayesi onun hayatını değiştirecektir. 

Ren Altını, Fatih Akın’ın filmografisine uygun bir şekilde sert ve gerçekçi bir atmosferle başlıyor ve ilerliyor. zaman zaman görsel olarak etkileyici sahneler sunarken, hem ciddi hem de eğlenceli bir tonu başarılı bir şekilde dengeliyor.

Ancak film, suç üzerine odaklanması sebebiyle anlatısal dengesizlikler ve uzunluklar barındırıyor.“Rheingold“ görsel olarak etkileyici sahneler sunarken, hem ciddi hem de eğlenceli bir tonu başarılı bir şekilde dengeliyor. Akın’ın yönetmenlik becerisi ve başrol oyuncusu Emilio Sakraya’nın performansı, filmin diğer güçlü noktaları. Bununla birlikte, bazı anlatısal unsurların ihmal edildiği ve Xatar’ın müzik kariyerinin yeterince vurgulanmadığı söylenebilir. İnsan bu konuda da birkaç söz bekliyor ama yönetmenin odağı başka yerde.

Sonuç olarak kadrosunda Uğur Yücel sürprizini de barındıran Ren Altını ciddi ve dokunaklı bir biyografi  ile eğlenceli bir soygun filmi arasında gidip gelen, bazen bunun zaaflarını yaşasa da sonuçta derli toplu izlenesi bir Fatih Akın filmi.