Hem dizi hem film: Haftanın önerisi ve dikkat çekeni

Hazırlayan: Murat TIRPAN

HAFTANIN ÖNERİSİ

Barbenheimer Greta Gerwig - Christopher Nolan (Vizyon)

Haftanın önerisi elbette başlıktaki şakada olduğu gibi aynı anda vizyona giren Greta Gerwig'in Barbie'si ile Christopher Nolan'ın Oppenheimer filmleri.

Eğer son günlerde medyaya gözlerinizi kapadıysanız ve bu filmleri duymadıysanız hatırlamanızı sağlayayım; "Barbie" ikonik oyuncağımız hakkında canlı ve aksiyonlu bir hikayeyken "Oppenheimer" ise atom bombasının icadına yol açan Manhattan Projesi'ni yöneten parlak bir kuantum fizikçisinin hikâyesi. Ama filmleri anlamak için bir Barbie'niz olmasına ya da bilimden anlamanıza gerek yok.

"Barbie", Pixar filmlerini izlemiş olan herkesin daha zekilerini gördüğü  bir hikâyeyi tercih ederken, "Oppenheimer" Nolan'dan beklenebileceği gibi ağır sularda ilerliyor. Sadece J. Robert Oppenheimer hakkında değil, aynı zamanda İkinci Dünya Savaşı sonrasında onu bir komünist olarak etiketlemeye yönelik bir kirli komplo ile de ilgileniyor. Yönetmenin yapmak istediği aşikar, Oppenheimer'ın silahının sadece ona karşı değil, aynı zamanda onu icat etmeye yönlendiren ideallere karşı da kullanılacağını göstermek. Ancak Nolan, bunu anlatmak için çok uzun süre ve belki de gereksiz  bir kurgu yapısını kullanıyor. İşin ilginç yanı film boyunca bir Japon bile görmüyoruz ki atom bombası, onun sonunda kullanıldığı kişiyi gördüğünüzde çok daha güçlü olmaz mıydı? Filmin teknik özelliklerine ise her yerde yazılıp çizildiği için girmiyorum, Nolan her zamanki gibi çok cesur, çok gösterişli ama bunun vardığı yer konusunda emin değilim.

Barbie içinse aslında zeki ve eğlenceli aynı zamanda yenilikçi olmaya çalışan bir film etiketini yapıştırabiliriz. Eğlenceli mi evet; tatmin edici mi, muhtemelen hayır.

Belki iki filmden de ilginci filmlerler arasındaki farklılık ve karşıtlığın doğurduğu Barbenheimer fenomeni. Her iki filmi aynı gün izlemek ve hangi sırayla izlemek gerektiği tartışmaları bu fenomenin parçası haline geldi. Ünlü oyuncuların da katılımıyla daha da popüler hale gelen Barbenheimer meselesi hakkında düşünmek filmlerden daha cazip bir fenomen sanki.

HAFTANIN DİKKAT ÇEKENİ

Mukavemet; Soner Caner (MUBI)

Barbenheimer'ın yanına yerli bir film önerisi koyalım, MUBI'de gösterime çıkan Mukavemet Türkiye sinemasının tek ve ilk plan sekans filmi olarak öne çıktı bile. Bildiğiniz gibi plan sekans tüm filmin bir seferde kesme yapılmadan çekilmesidir ki bu oldukça zordur.

İstanbul’da bir apartmanın bodrum katında yaşayan Ecem ile Rahmi'nin hikâyesini anlatan film bir gece Ecem’in sorunlu eski sevgilisi Kazım'ın kapılarına dayanmasıyla kabusa dönüşüyor. Caner'in filmi 41. İstanbul Film Festivali’nde prömiyerini yaptığında seyircileri ciddi bir şekilde rahatsız etmişti, bu yüzden filmi izleyeceklere şiddet dozunun yüksek olduğunu söylemekte fayda var.