Kuruluşunun 50. yılını kutlayan İFSAK, geçmişten beri düzenli olarak çıkarmaya gayret ettiği ancak 2005 yılında yayınına ara verdiği dergisine yeniden kavuştu. Derginin kısa tarihçesi şöyle; “Fotoğraf ve Sinema Bülteni” adıyla yayına başlıyor ve 1986’dan itibaren 16 sayfalık bir dergiye dönüşüyor. Kısa zamanda 24 sayfaya çıkar. Ancak 1989’un 17 Mayıs’ında ekonomik nedenlerle yayınına ara verir. İFSAK Fotoğraf ve Sinema dergisi 90’larda ise sekiz sayfalık basılan daha çok bir broşür niteliğindedir. 2000 yılına gelindiğinde büyük radikal değişikliklerle periyodik bir dergi olarak yayın hayatına yeniden başlar. Artık teknik bilgilerin ve dernek haberlerinin yer almadığı daha çok kuramsal yazılara ağırlık veren fotoğrafların ise yazılara eşlik ettiği bir dergi görünümündedir. Sarı sayfalara basılan bu derginin içerdiği fotoğraf ve sinema yazılarının öncelikle bir dosya konusu mevcuttur ve bunun dışında deneme, yorum ve röportajlara açıktır. 2000’den 2005 yılının Ocak ayına kadar benim de içinde yer aldığım yazar ekibinin katkılarıyla çıkan derginin yönetmenliğini Ayhan Aydın yapmaktadır. Ancak İFSAK’ın o dönem yeni yönetim kurulunun daha çok popüler olan yayın anlayışını beğenmeyen bu kadro 60 sayfalık 144. sayısını çıkararak görevi devreder.
O günleri dost meclislerinde keyifle anarım. Her Çarşamba akşamı dergi toplantıları olurdu ve bizler dosya konusu ya da serbest yazıları tartışır ve bilgilerimizi paylaşırdık. Sonrasında da geç saatlere kaldığımızdan açlığımız aklımıza gelir, Küçükparmakkapı sokaktaki tantuniciye doğru yol alırdık.

Ve tam yedi yıl yayınına ara veren İFSAK Fotoğraf ve Sinema Dergisi bu yıl yeniden Y.K Başkanı Tanju Akleman’ın çabaları ve üyelerinin istekleriyle çıktı. 145. sayısının tanıtımı tarihi Tophane-i Amire Binası’nda yapıldı. Dergiyi ilk elime aldığımda bizim sarı sayfalarda çıkardığımız mütevazı ama içeriği dolu dolu olan derginin külliyatlı bir kitapçığa dönüşmüş olduğunu gördüm. Bu yeni sayısının seyirlik değil de okur için tasarlanmış olması doğrusu hoşuma gitti.
145. sayının dosya konusu “Görüntüde Zaman”. Ayrıca “Fotoğraf Notları’ bölümünde serbest yazılar var. “Sinemada Zaman” bölümünde ise Rıza Kıraç “Senaryonun Felsefi Dili”, Kerem Kaban “Sinema Sanatında Görsel Estetik”, Şirin Erensoy “Kurgunun Tarihsel Gelişimi”, Oğuz Adanır “Fotografik İmge ve Sayısal Görüntü”, Oktay Kozak “Slaughterhouse-Five ve Sinemada Zaman Kavramı”, Hande Öğüt “Kadın Bedenine, Duyulara ve Zamana Tecavüz” yazıları mevcut.

Fotoğraf yazılarına gelince;”Görüntüleme ve Görüntülenende Zaman Algısı” başlıklı yazıyı Handan Tunç ve Orhan Alptürk birlikte ele almışlar. Dergi editörü Selahattin Nemlioğlu’nun yazısında belirttiği üzere iki farklı disiplinden iki farklı yazarın hazırladığı bir deneme.

“Fotoğrafın Belleği, Fotoğrafın Zamanı” başlıklı yazı Sabri Gürses’in Damian Sutton’dan yaptığı bir çeviri. Bir masa tenisi maçından yola çıkarak başlar yazısına Sutton; “Oyuncudan oyuncuya gidip gelen topun tık tık sesi aniden durur ve top, tıpkı durmuş bir saat gibi, havada asılı kalır. Zaman kesintiye uğramıştır sanki. Bu sessiz dünyada, şimdi sadece bir iç deneyim olarak var olur. Kronolojik soyut zaman durdurulmuştur ve onun yaşadığı deneyim saf değişim ya da süre deneyimidir. Zaman, artık hareket ya da sesin yönetiminden çıkmış, basitçe süre olmuştur: varlığın bir izlenimi ne kadar olmalıysa, o kadar uzun ya da o kadar kısa.”

Anetta Naumann’ın yazı çevirisi Turgay Kurultay’dan; “Sanat Yapıtlarının Yorumlanmasında Zaman, Mekân Hareket”. Yazar, “insan olarak algılarımızın da temelini oluşturduğunu söylediği zaman ve mekân kategorilerinin karşısında sanat yapıtının nasıl konumlandığını anlatmayı hedeflediğini,” söylüyor.

Faruk Atayer “Fotoğraf, Entropi, Zaman ve Yaratıcılık” yazısının son cümlesini alıntılayacağım, “Biliyor musunuz? Eylemeyen, eylemleşmeyen, hep eğilip, bükülmeye mahkûmdur.”

Özcan Yurdalan “Zamanın ve Fotoğrafın Katmanları” adlı yazısında “Fotoğrafı resimsi anlayışın ürünü olan yüzey düzenlemesiyle sınırlamak yerine anlam derinliklerinin katmanlarına bakmak, fotoğrafın her katmanında zamanın nasıl belirginleştiğini izlemek ilginç bir süreç olsa gerek.” cümlesini önemsiyorum.

Ali İhsan Gökçen “Fotoğrafta Zaman”, Nezaket Tekin “Aydınlatıcı Bir Unsur Olarak Zaman”, Abdurrahman Antakyalı “Sayısal Zamanda Foto Muhabirliği”, Sezin Ersan’ın çevirisiyle Jacob Deschin’in “Sanat Olarak Fotoğraf”, Serkan Dora “Fotoğraf ve Sosyoloji, Dev-Çocuk Artık Büyüdü”, Deniz Güzel “Fotoğrafın Mitolojik Kökenleri”, Murat Yaykın “Fotoğrafın İdeolojik Tarihi”, Ahmet Numan Cebeci’nin çevirisiyle Bob Rogers “Fotoğraf ve Fotoğrafik Görüntü”, Sabri Gürses’in çevirisiyle Rosalind Krauss “Fotoğraf ve Simülakral Üzerine Bir Not”, Ahmet Cemal’in çevirisiyle Walter Benjamin “Teknik Olanaklarıyla Yeniden Üretilebildiği Çağda Sanat Yapıtı”, Sabri Gürses’in çevirisiyle Geoffrey Batchen “Ektoplazma, Digital Çağda Fotoğraf,” yazıları ise derginin dosyasını oluşturuyor.

İFSAK Fotoğraf ve Sinema Dergisi’nin yayın hayatının uzun ömürlü olmasını diliyor ve emeği geçenleri kutluyorum.