İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'yi soğuk terler döküyor ama belki bu günleri de arayacak. Başkanlığındaki merkez sağ koalisyon, geçen haftalarda elinde tuttuğu 13 bölgeden 11'inde seçimleri kaybetti.

İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'yi soğuk terler döküyor ama belki bu günleri de arayacak. Başkanlığındaki merkez sağ koalisyon, geçen haftalarda elinde tuttuğu 13 bölgeden 11'inde seçimleri kaybetti. Şimdi, İtalya'nın 20 bölgesinden 16'sında kontrol Romano Prodi başlanlığındaki 'sol ittifak'a geçti. Berlusconi, bu gelişmeler üzerine 4 bakanını geri çeken koalisyon ortağının yol açtığı krizi aşabilir ama 2006 seçimlerinin onun için bir kabus olacağı kesin.

Blair ise yakında seçmen karşısına çıkacak ve bakalım İngilizler, Irak işgalinde Bush'u yedeklemesinin bedelini ona nasıl ödetecek. Öyle görülüyor ki, Bush ittifakının Avrupa bacağı ağır seçmen darbeleriyle birer birer kırılıyor. İşgale ortak olanlar seçimler yaklaştıkça bir Irak kabusu görmeye başlıyorlar. Burada, İspanya'da yaşananlar bu tezi tersten doğrular nitelikte. İspanya'nın sosyalist Başbakanı Zapatero bir yıl önce askerlerini derhal Irak'tan çekeceği söylemi ile kazandığı seçim başarısından sonra, kimilerine göre neredeyse efasanevi lider Gonzales'in karizmasını yakalamak üzere. Madrid'in neredeyse 100 yıldır dekorunu değiştirmemiş barlarında şaraplanan entelektüel İspanyollar arasındaki "Ne olacak bu memleketin hali?" tartışmaları son 4 gündür iyice şiddetlenmiş bulunuyor. Masalar yumruklanıyor, ayağa kalkılıp iki tur atılıyor, hani neredeyse kavgaya ramak kalıyor. Konu Pazar günü Bask bölgesinde yapılan seçimler ve "Bask modeli" zaman zaman bize de önerildiğinden tartışmanın tarafları insana hiç yabancı gelmiyor.

Malum; Bask bölgesinde ayrılık için silahlı mücadele veren ve Madrid'deki herkesin terörist dediği ETA diye bir örgüt var. ETA'nın yasal kanadı da aynen bizde olduğu gibi zaman zaman yasaklanıp kapatılıyor. Bu yasaklamalardan biri son seçimlerden önce geldi ve ETA da son dakika sürprizi ile seçmenlerini Komünist Parti'ye (EHAK) yönlendirdi. Düne kadar kadar marjinal bir parti olan EHAK, yüzde 12 oy ve 9 sandalye ile Meclis'te 4. güç oldu. Şimdi, İspanya sağı EHAK'ı da yasaklayarak "bölücü teröristlerin" Meclis'e girmesine engel olmadığı için Zapatero'ya yükleniyor. İçki masaları bu yüzden yumruklanıyor. Bask seçimlerinin asıl malubunun yıllardır iktidarda olan ve bu seçimlerden tek başına çıkarak Madrid'le bağımsızlık pazarlığı yapmaya hazırlanan Milliyetçi Parti (PNV) lideri Juan Jose Ibaretxe olduğu kesin. Bağımsızlık söylemiyle seçimlere giren Ibaretxe'nin 150 bin oy ve 4 sandalye kaybederek, ilk kez hükümet kurmakta zorlanması radikal ayrılıkçı söylemin fazla müşterisi olmadığının kanıtı sayılıyor. Zapatero, şimdi eli iyice zayıflamış İbaretxe'yi "Bağımsızlık sevdasından vazgeçersen, seninle Bask bölgesi için yeni bir planı tartışabilirim" diye sıkıştırıyor. Zapatero Bask bölgesinde sosyalist oyları artırırıp sandalye sayısını da 13'den 18'e çıkardı ve partisini ikinciliğe taşıdı. Yine de, Bask seçimleri oldukça karmaşık bir sonuç doğurmuş görünüyor ve Zapatero'nun bu karmaşadan nasıl çıkacağı henüz bilinmiyor. PNV'yi zayıflatırken ETA'yı güçlendirmek. Acaba hangisi daha iyi? Barlarda İspanyolları kavganın eşiğine getiren ikilem de bu. Bir yıl önce iktidara geldiğinde, "Irak'tan çıkmak benim verdiğim bir söz değil, halk bana bunu yapmam için talimatı verdi" diyen Zapatero, sadece İspanyollar'ın değil bizimkilerin de kahramanı olmuş. Madrid'in dönercilerinden birinde yasadışı göçmen işçi olarak çalışan Eyüp de Zapatero hayranlarından. Sosyalist hükümet, İspanya'da sayıları 2 milyonu bulduğu sanılan yasadışı göçmen işçilerin yasallaştırılmasına dönük bir adım atmış ve 500 bin kadar göçmenin bu çerçevede çalışma izni alması bekleniyor. "Bizim için çok iyi olacak" diyor Eyüp. "13-14 saat çalıştıramayacaklar, beğenmediğimiz paraya itiraz edebileceğiz. Adam yerine konacağız yani. Tabii hükümet de kazanacak. Düşünsenize hiç vergi ödemeyen 500 bin insan vergi ödemeye başlayacak." Irak kabusu iktidarları değiştirse de, kalıcı olmak için fazlasını yapmak gerekiyor!