IŞİD ve Türkiye

VIJAY PRASHAD - @vijayprashad

Bir intihar bombacısı kendini Suruç’ta patlatarak, 32 Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesini öldürdü. Bu sosyalist gençler Suriye’deki Kobane kentine yardım paketleri (çocuklar için oyuncaklar gibi) götürmek için hazırlanmışlardı. Kobane, geçen yıl içinde IŞİD’e karşı savaşın cephe hattı olmuş, farklı Kürt grupların sert mücadelesiyle kent IŞİD’den temizlenmişti. Bunun bedeli de Kobane’nin yıkımıydı; anlamı ise IŞİD’in mühimmat ve askeri gücünün Suriye içindeki hareket kabiliyetine rağmen Türkiye sınırında bir kenti ele geçirememiş olmasıydı. İntihar bombacısı IŞİD’in hiddetini daha iyi bir bölge için güzel hayalleri olan genç insanların üzerine sıçrattı.

Türkiye’nin istihbarat servisleri uzun süredir bir bombalı saldırı tehlikesinden haberdar. Buna benzer bir saldırı 2012’de Reyhanlı kentini vurdu. Bir diğeri de geçen Seçim esnasında, Diyarbakır’da gerçekleşti. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) IŞİD tarafından yapılabilecek bu tür bir saldırı için uyarıda bulunmuştu.

Suruç Suriye sınırına sadece 10 kilometre olan ve askeri gücün konuşlandırıldığı bir kent. IŞİD militanları için geçiş alanı olduğu ve şiddetin yaşanabileceği bir bölge olduğu biliniyor. MİT bu saldırıyı önlemek için çok az şey yapmış gibi görünüyor ve kafalarda Türk hükümetinin IŞİD’i ele alırken ne kadar ciddi olduğuyla ilgili soru işaretleri bırakıyor.

Geçen yıl, Press TV’den Serena Shim, sınırlarında ihmalci davrandığını yazdı. IŞİD militanları ve lojistik destek, uluorta sınırdan geçerken hiçbir sorun yaşamıyor gibi görünüyordu. Serena, üzerinde Dünya Gıda Programı (WFP) logosu taşıyan kamyonlarla Suriye’ye militan taşındığını görmüştü. Suriyeli Kürt Gazeteci Barzan İso, IŞİD militanlarının Cerablus’tan geçisinde Katarlı derneklerin rol oynadığını işaret etmişti. Cumhuriyet’ten Can Dündar Suriye’ye silah taşıyan ve MİT’e ait olduğuna inanılan TIR’ların fotoğraflarını paylaştı. Mardin, Kilis ve Urfa geçen yıl yabancı cihatçıların aktarma noktası olmuştu. Antep’teki Oğuzeli Havaalanı, saçı sakalı birbirine karışmış adamlar, gözlerinde kutsal saydıkları savaşa katılmanın parıltısıyla karaya ayak bastıkça, Pakistan’ın Peşaver kentindeki eski havaalanına benzemeye başlamıştı. Serena aynı zamanda yaralanan IŞİD militanlarının Akçakale’den Türkiye’ye girerek tedavi için Urfa’daki Balıklıgöl Devlet Hastanesi’ne gittiklerini ortaya çıkarmıştı- bu da uluorta görünüyordu.

Türkiye uzun zamandır suç ortaklığını reddediyor. Ama bütün bunlar kevgire dönmüş sınırı kontrol edemediğini ve sınırdan geçişine izin verilen hiçbir kamyonun kontrol edilmediğini gösteriyor.

Serena Shim geçen yıl gizemli şekilde öldürüldü. Can Dündar’a hakaret davası açıldı. Türkiye, İstanbul’un Güngören gibi çeşitli bölgelerinde IŞİD’e üye kaydı yapıldığına dair haberlere kulağını tıkadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan üyelik merkezlerine dair haberleri “utanmaz, aşağılık ve alçak” dedi. Türk hükümeti, sınırları ya da üyelik merkezlerini kapatmaktaki gönülsüzlüğünün nedenini açıklamayacak. Türkiye’nin o anki hamlesi IŞİD’i kovalayan Kürt savaşçılara karşıydı. IŞİD, Türk ordusu tarafından asla hedef alınmadı.

Kürt güçleri Haziran’da Tel Abyad’ı aldıklarında, istihbarat kaynakları IŞİD militanlarının Türkiye’ye giriş yaptığını söylemişti. Bu onların geri çekilmelerinin bir parçasıydı. IŞİD, diğerlerinden farklı olarak, kayda değer kazanımlar elde eden Kürt savaşçıların kararlılığını kırmak istiyor. Seçim dönemindeki saldırı da Suruç’taki de açıkça Kürt hamlesine karşı bir hücum, IŞİD geçmişte düşmanlarını psikolojik olarak çökertmek için böyle saldırıları kullanmıştı.

10 Temmuz’da Türk hükümeti IŞİD’in ülke içinde militan toplamasına karşı gönülsüz şekilde önlem almaya başladı. Bu hamle, ABD’nin Türkiye üzerindeki baskısının ardından geldi. Suruç’taki saldırı bahsettiğim tutuklamaların öcü değil. O daha sonra gelecek. IŞİD kendini besleyen eli ısırmayacak. Türkiye sınırı onun ana yaşam çizgisi.

ABD, IŞİD’i varoluşsal bir tehdit olarak görüyor. Hem ABD hem de Türkiye NATO üyesi. Anlaşmanın 5. Maddesi gereği, taraflardan birine yöneltilen silahlı saldırı hepsine yöneltilmiş olarak değerlendirilir. ABD, Türkiye’yi sınırda harekete geçirmek için bu maddeyi hatırlatabilir - ya sınırı kapat ya da IŞİD’i geri püskürt diyebilir. ABD’nin bunu yapmaması, Türkiye’de IŞİD’le mücadele konusunda bir sessizlik olduğunu gösteriyor.

Ankara’dan Washington’a giden mesajlar Türkiye’nin şu anda bundan fazlasını yapmayacağını açıklığa kavuşturmuş olmalı ve elbette Madde 5’in Türkiye’yi NATO’dan atabileceği konusunu da… Bu uzun vadede ABD’nin işine gelecek bir durum değil. ABD, Türkiye’yi kaybetmektense IŞİD’le yaşamayı tercih eder. Suruç’tan gelen trajik mesaj da budur.

Çeviri: Ömür Şahin Keyif