İslamcılık kimin düzeni?
Fotoğraf: DepoPhotos

Can Serhat HALİS

Ganimet kültürüyle yetişmiş badem bıyıklıların iktidarda olduğu bir ülkedeyiz. Diğer bir deyişle, kendini modern kapitalist talana uyarlamış, sermayenin yerli ayağı olan siyasal İslamcılığın kelepçesindeyiz. Bu kelepçe; gasp, talan, takiye, vurgun, mala çökme, yandaş kayırma ve aklınıza gelebilecek her türden kötülüğün iktidarı olarak her gün biraz daha bileklerimizi sıkıyor.

Kendi iç dinamikleri ve özgünlükleriyle belirli bir sosyokültürel cenahın düzeninden bahsediyoruz. Bir ailenin, kamunun tüm birikimine ve halkın vergilerine el koyarak, dünyanın en zenginleri arasına girmesinin hikayesi bu düzende yazılmıştır.

Bu düzen gözü aç müteahhit çetesinin düzenidir aynı zamanda. Çünkü İslamcılık, devlet hazinesini yandaş müteahhit firmalara peşkeş çeker. Bu çeteler, yağlı devlet ihalelerini aldıkça gürbüzleşir ve iktidarın bir aparatı haline döner. Bu düzen, Hazineyi müteahhitlere bağladığı hortumlarla vakumlar.

Bu düzen vurguncu borsa spekülatörlerinin de düzenidir. İktidar, yandaş iş çevreleri ve borsanın karanlık odaklarıyla anlaşarak, spekülasyonlarla bir gecede orta ve küçük yatırımcının ümüğünü sıkar, hatta kimi zaman onları intiharın eşiğine sürükler. Zavallı yurdum insanı elinde telefon, borsa uygulamalarında “yükselen değer” kovalarken, bir anda çulsuz kalır. Bu sırada atı alan Üsküdar’ı geçmiştir, yandaş sermayedarlar servetine servet katmıştır.

Bu, uyuşturucu baronlarının düzenidir. Burada iktidar kendi tekeli dışında olan orta ve küçük ölçekli uyuşturucu pazarına izin vermez. Latin Amerika’daki cartellerle bağlantılı ortakları vasıtasıyla kendi devasa yandaş uyuşturucu ağını ve bu ağda aktif rol alan pavyon fedaisi kılıklı baronlarını yaratır. Her pavyon fedaisi kılıklı baron, hem “yukarıya” akan uyuşturucu parası, hem de iktidarın silahlı koruması demektir.

Bu düzen, badem bıyıklı bozkır sanayicisinin de düzenidir. Muhafazakar bozkır esnafının en çakalları, bu atmosferde sıyrılıp iktidarın beslediği gözü aç bir sanayiciye dönüşür. Burada bu tip sanayiciye büyük olanaklar sunulur, kendisine akıtılan sermayeyle bir anda serpilir. Her türden fırıldaklığı yapmaya hazır bu formasyon, iktidarın kapı kuludur aynı zamanda.

Evet bu, yandaşların düzenidir. Orta sınıf yandaşlar, bu düzende, liyakate takılmadan “mülakat” ve “tercih” adı altında başarılı pek çok insanın hakkını gasp eder. Bu düzende yandaşlara hak etmedikleri halde; iskambil kağıdı dağıtır gibi akademik kadro dağıtılır; devlet kurumlarında yandaş havzasının dışında kalan, yüksek puanlar almış liyakatli insanların önüne, puanları daha düşük olan yandaşlar geçirilir, yağlı ballı makamlara oturtulurlar.

Bu aynı zamanda sahtekar taşra esnafının düzenidir. Bu eşraftan çoğu kimse iktidar partilerinin il ve ilçe teşkilatlarında yer alır. Bunlar daha azla yetinmek zorunda kalmış, taşrada dönen küçük yolsuzluklardan pay alan, iktidarın esaslı tabanlarındandır. Bu esnaf büyük düzlemde ekonomik olarak çöküş yaşasa da, iktidar yanlısı olmanın verdiği küçük kazançları, sahtekârlıklarıyla birleştirerek ayakta kalır ve günü kurtarır.

Bu düzen, pek tabi ki tarikatların ve cemaatlerin düzenidir. Gericilerin istediğini yaptığı, adeta köpeksiz köyde değneksiz gezdiği bir düzendir bu. Tarikatlar bu düzende, devlet olanaklarıyla, kamuya ait en güzel yalıların, yurtların, arazilerin tepesine konarlar. Bu tarikatlar sadece küçük çocukların beyninin yıkandığı yerler değil, aynı zamanda tecavüze uğradığı yerlerdir.

Bu düzende tarikatlar, iktidarın kendi tabanını konsolide eden esaslı politika merkezleridir. Bu tarikatlara mürit, kul, tebaa, köle olarak bağlanan her kişi, cemaat liderinin küçük bir emriyle iktidar için her şeyi yapar.

Bu yüzden bu düzen aynı zamanda cahil ve saldırgan yığınların düzenidir. Bu yığınlar bu düzenden ekonomik olarak neredeyse hiç nemalanamaz. Yılda bir aldıkları kömür ya da makarna yardımı dışında bir yakınları bir yerlerde işe girebildiyse ne âlâ. Bu yığınlar, gerici tarikatların pençesinde ve islamcılığın propaganda bombardımanı altında mankurtlaştırılarak iktidarın esaslı oy deposuna dönüşürler.

Ezcümle bu düzen; yandaş kayırmanın, yalanın, takiyenin, cehaletin, gericiliğin, badem bıyık bozkır sanayicisinin, gözü aç müteahhit çetesinin, sahtekar taşra esnafının, vurguncu borsa spekülatörünün, eli kanlı uyuşturucu baronunun, gerici cemaat yuvalarının ve cahil saldırgan yığınların düzenidir…