İsrail'e koşulsuz destek yeni soğuk savaş konsepti

Yusuf Tuna Koç  

Filistin direnişinin içinden gelen araştırmacı gazeteci yazar Faik Bulut ile Gazze’deki son durumu, bölgesel riskleri, Batının İsrail desteğinin ardında yatan olası sebepleri konuştuk. 

>> 7 Ekimde Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonu ile başlayan, İsrail’in ağır karşılığı ile ilerleyen gelişmeleri nasıl görüyorsunuz, Gazze’nin boşaltılmasına gidebilir iddiaları hakkında ne düşünüyorsunuz? 
Filistin davası Arap baharından bu yana geriledi, hem Batı hem de Arap dünyası tarafından unutulmaya terk edildi. Dolayısıyla bunu bahane ederek İsrail saldırılarını çok artırdı. Gerek Gazze’de gerek Batı Şeria’da. Bugün verilen tepki bir günlük bir mesele değil, 4-5 yıllık birikim patlama yarattı. Hamas bunu iyi değerlendirdi. Uzun zaman önce planlanmış bir eylemdi. Biz İsrail’i ses getirecek bir eylem yapmadan durduramayız diye düşündüler. Fakat şunu da belirtmek lazım, mesele sadece Hamas değil, sosyalist, ulusalcı Filistinliler de mevzide savaşıyor. Sayıları azdır çoktur ama gerçek bu. Saldırının sonrasında en başta bütün Batı İsrail’in yanında yer aldı, bu hem İsrail’in Hamas’ı IŞİD ile denkleyen kara propagandasının sonucuydu, hem de İsrail Batının bölge karakolu oluğu için de bu destek geldi.  

Fakat Netanyahu zaten ırkçı bir siyasetçi olarak bir aksiyon göstermedi, imha hamlesi yaptı. ABD’yi arkasında görmesi de elini rahatlattı. Fakat son dönemlerde Netanyahu hükümetinin saldırganlığı, işgalciliği dünya kamuoyu tarafından görüldü ve az da olsa algı tersine döndü. En başta Hamas çocukların kafasını kesiyor kara propagandası etkiliyken, gün geçtikçe resim Batı açısından da berraklaşmaya başladı. İsrail kara propaganda makinesinin Hamas’ın yaptığını iddia ettiği katliam fotoğraflarının çoğunu, namuslu gazeteciler aslında İsrail’in yaptığı katliamların fotoğraflarından montaj olduğunu teyit etti. 

İsrail, ABD’den aldığı destekle de Gazze’ye 3 4 aşamaya bölerek bir kara operasyonu yapmayı, parça parça tahkim ederek gitmeyi istiyor. Filistinlileri Gazze’den sürme planı ilk olarak Trump’ın damadı Kushner’in planıydı. Filistinlileri Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan’a yerleştirip, “bu beladan” kurtulmak istediler. Mısır bunu kabul etmedi. Bu plan da şimdilik tutmadı. 2014’te 52 gün süren kara operasyonu yaptı İsrail. 52 günde 2 km ilerleyebildi. Ben bu kara operasyonunun da başarılı olabileceğini düşünmüyorum. Huzuru bozulan Arap ülkelerinin araya girmesi, Hamas’ı ikna edebilmesi ve ateşkes sağlanması, ABD’nin de işine gelecek plandır. Esir değiş tokuşu, İsrail’in saldırganlığının azalması, Mescid-i Aksa gibi kutsal sayılan yerlerin ihlal edilmemesi gibi düzeltmelerle eski duruma dönülebilir. Ama bu henüz netlik kazanmış bir ihtimal değil.  

Muhtemelen Biden’in bile yapmaması yönünde uyarıda bulunduğu bir niyeti var İsrail’in, çizginin dışına çıkarak savaşı yaymak istiyor. Önce Libya’ya sonra Suriye’ye daha sonra da farklı bölgelere. Bu savaşın yayılması aynı zamanda İran’ın da hedef alınması anlamına geliyor ama İran’a kara harekâtı yapamazsın. İran’ın zaten gerek devrim muhafızları olsun gerek Iraklı Afganistanlı milisleri zaten bölgede. Dolayısıyla İran ile savaş dolaylı olarak Filistin, Suriye hatta Irak topraklarında yaşanır. 

>> İran’ın dahil olma ihtimalini nasıl görüyorsunuz? 
İran temkinli davranıyor, Hizbullah Filistin örgütlerini ayırmadan bir ortak cephe kurulmuş vaziyette. Vahşice bir saldırı olduğu zaman devreye girileceğinin garantisini veriyor ama İran’ın da tavsiyesiyle henüz bir savaş başlatmış değil. İsrail ve Lübnan karşılıklı birkaç füze attı ama topyekûn bir savaş haline dönüşmedi. İsrail Beyrut’u kuşatmakla tehdit ediyor ama şimdiye kadar topyekûn bir savaş işareti yok. Eğer İsrail Lübnan’ın güneyinde kendi sınırından bu savaşı başlatırsa Hizbullah farklı şekilde dahil olacaktır. Ayrıca orada sadece Hizbullah yok. Mülteci kamplarında örgütlenmiş Filistinli fedailer var, onlar da Hizbullah’ın mevzilerinde çatışmaya gireceklerdir 

>> Batı kamuoyundaki algıdan bahsettiniz. Avrupa’da özellikle Almanya’da neredeyse fanatiklik seviyesinde bir İsrail taraftarlığı var. Bu sizce Filistin mücadelesinin geçmişinden bugüne bir kamuoyu desteği kaybından mı kaynaklanıyor yoksa ülkelerin birbirleriyle ve İsrail ile olan ilişkisinden ötürü mü? 
Hayır bu Ukrayna savaşı ile birlikte ortaya çıkmış yeni bir konsept. Ukrayna’da da savaşa yönelik kan gerekiyor, hem Rusya’da hem Ukrayna’da savaşa karşı çıkanlar Avrupa’da tutuklanıp yurtdışına sürülüyor. Eylemleri terör eylemi sayılıyor. Bu AB’nin tavrı. Fransa’da, Almanya’da İsviçre’de İngiltere’de de buna benzer örnekler görülüyor. Filistinlilerin sokağa çıkmaları yasaklandı. Bu Avrupa Birliğinin iki türlü bir tavrıdır. Ukrayna savaşında başlayan yeni bir soğuk savaşın devamıdır. İkincisi İsrail bu konuda çok becerikli olduğu için Hamas’ı IŞİD gibi göstermeye çalıştı. Evet İslamcıdır, biz onların ideolojisine karşıyız, yarın bir gün devlet kurarlarsa biz o devlete de muhalif oluruz. Ama Hamas IŞİD gibi vahşi eylemleri olan bir örgüt değil, yalnızca İsrail’e karşı daha şiddetli eylemler yaptı. Netanyahu bunu IŞİD gibi gösterdi. Avrupa’da zaten IŞİD sebepli bir öfke, İslamofobi vardı. AB de bunu istismar ediyor. Bu işin bir yanı. İkinci yanı, AB tarafından İsrail tehlikede görülüyor. Hamas’ın bir numaralı hedefi belki üçüncü bir silahlı intifada, bekleniyor. İsrail tehlikede görüldüğü için NATO uçaklarıyla o tarafa yaklaşmaya çalışıyorlar. Bu da İsrail’in aslında çakma bir devlet olduğunu, Batının Ortadoğu karakolu olduğu ve Batının çıkarlarına hizmet etmesi için kurulduğunun özetidir. Ben AB’nin aynı zamanda bu meseleyi de bahane ederek yeni bir soğuk savaş planı devreye soktuğunu düşünüyorum.