İstanbul Valisi Muammer Güler, hemen istifa etmeli

İstanbul Valisi Muammer Güler, hemen istifa etmeli! İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, hemen istifa etmeli! İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hemen istifa etmeli! Yazıya 'çekip' gitmeliler, diye yazmak istedim, ama elimden daha ağır sözcükler çıktığı için, silip silip 'istifa' etmeli diyorum... Dün sabah erkenden yola çıktım ve gazeteye ulaşamadım. Radyodan NTV'yi dinleyerek gidiyorum... Yol arıyorum ama mümkün değil... Radyodan aldığım bilgileri, bizzat gözlemlerimle pekiştiriyorum... Bir kâbus gibi...

Beceriksiz, inisiyatifsiz, hımbıl, öngörüsüz, vicdansız, aklıselim ol(a)mayan Vali, Emniyet Müdürü ve Belediye Başkanı hemen geldikleri ufuksuz dünyalarına dönmeliler... Radyodan iki saati aşkın bir vakittir halkı dinliyorum... Herkes neredeyse küfürün eşiğinde asabi cümleler kuruyor...

Miting alanlarının yakın civarındaki okulları kapatıp, diğerlerini açık tutan ilkel zihniyet; bu çocukların kilit olmuş İstanbul trafiğinde yaşayacakları çileyi zerre kadar tahmin edebilecek kapasiteye sahip değiller... Bu Vali, göreve geldiği ilk kış; ilk kar yağdığı gün Nişantaşı'ndaki evinin penceresinden tertemiz sokağına bakıp "Aaa, bir şey yok, mektepler açık olabilir!" deyivermişti. İstanbul'un Ümraniye-Çakmak, İstanbul'un Çatalca, İstanbul'un Kemerburgaz, İstanbul'un Ömerli olabileceğini bilmediği için küçücük çocukları yollarda sefil etmişti. Dün de, çocuklar ve gençler okul yollarında sefil oldular. İnsanlar işlerine gi-demediler... Hastalar hastanelere ulaştıralamadı. Hastanelerdekiler de -örneğin; bizim Sezer halamız- çıkıp evine gidemediler...

Köprüye giden yolları kesip, tek şerit üzerinden polis memurlarının havaya bakıp gözlem yaptıkları bir 'önlem' ortamında, insanlar ortalama üç saat boyu yollarda kaldı. Saat 11:00 civarı durum böyleydi. Bunca önleme gerekçe yaratmak için de, Dolmabahçe'ye ulaşabilenleri gözaltına almaya başladılar... Esasen, Tandoğan ve Çağla-yan'da hükümet karşıtı eylem yapan insanlara karşı ve sınıf mücadelesi yapan emek savunucularını zaten zerre kadar sevmedikleri için kenti kirlediler... Şu anda gelen bilgilere göre; ikinci köprüyü açtılar... Despot kent yöneticileri, trafiği bütün şeritleriyle açtıkları yolda protesto görüyorlar. Yolun kenarına kaçışan polis memurları kornalara ve yuhalamalara maruz kalıyor... Tam bu saatlerde de yapılan pazarlık üzerine birikebilen az sayıda insanla Dolmabahçe'den yukarı doğru yürüyüş başlamış... Kent yöneticileri, on binlerce insanın Taksim'e ulaşamaması için yaptıkları zulüm ertesinde, canı burnundaki halka şimdilik yol verdiler... Binlerce sevimsiz polis yığını arasında yürüyen insanlar sloganlarını memurların yüzlerine haykırarak yürüyor...

İstanbul Valisi Muammer Güler, hemen istifa etmeli! İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, hemen istifa etmeli! İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hemen istifa etmeli!

Herkesten korkan, her şeye engel Vali...
Beceriksiz, inisiyatifsiz, diktatör, polis devleti özlemcisi, hımbıl, öngörüsüz, vicdansız, aklıselim ol(a)mayan Vali, Emniyet Müdürü ve Belediye Başkanı hemen geldikleri ufuksuz dünyalarına dönmeliler... Televizyon ve yazılı medya görevlilerine engel olan Vali, radyoların canlı yayınlarına engel olamadı. Halkın tepkisi üzerine köprüleri açmak zorunda kaldı. Ama halka gaz bombaları atarak, yolları keserek, güruh halindeki polis memurlarıyla her yerde terör estirerek çapını gösteren Güler, makamını ve pılıpırtısını toparlayıp İstanbul'u hemen terk etmeli... 1 Mayıs'tan korkan, emeği hiçe sayan, emekçinin bayramını zehir eden Güler, bu fütursuzluğuyla halka hesap verecektir. Hakkında açılacak kamu davaları bir yana, mutlak surette siyaseten de sahip olduğu zihniyet tarihin kokmuş çöp sepetine atılacaktır...

Vali 'haklıyım ve güçlüyüm' diyor...
Dönüşümlü olarak radyo dinliyorum... Açık Rad-yo'ya telefon yağıyor. NTV radyo da vatandaşlara mikrofon tutuyor... Ama, Vali bütün bunlara yönelik olarak, "Halk kanunsuz eylemlere tevessül etmemeliydi. Kadıköy'e gitmiyorlar. Taksim'e gelmeye çalışıyorlar"... tespitini aktarıyor mikrofonlardan... Üstelik Vali, "Biliyorum anma yapacaklar ama 50 bin kişiyle olmaz" deyip, böyle topluca gelmeye kalkmasalardı, bunlar olmazdı demeye getiriyor... Değerli arkadaşlar bu Vali, bu basiretsiz Vali, bu diktatör Vali gidinceye kadar protesto yapılmalı. Hukuk yollarına başvurulmalı...

30 yıl önceden bugüne kalanlar...
1977'de 1 Mayıs için toplanmıştık. Yıldız'dan Beşiktaş'a, oradan da Gümüşsüyü üzerinden Taksim'e girmiştik... Ortadaki otobüs durakları civarında toparlanmış, anıta da kocaman bir Dev-Genç pankartı asılmıştı... Durağın üzerinde B.Ulu-er, aşağıda da komite vardı; devrimci gençlerin yürüyüş kolu sorumlulurı Celalettin, Sinan (rahmetli), Behçet (rahmetli), Yasin ve ben coşkunun örtemediği sakınımlı bir tedirginlikle mitingi izliyorduk... Sonra hepinizin bildiği olaylar... Provokatörler çalıştı ve 36 canı yitirdik... Hüznümüzü ve kederimizi her bayram günü içimizde taşıdık... 1 Mayıs kutlu olsun...