İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından düzenlenen basın toplantısında, yerel seçimler yaklaşırken, seçmen tercihlerinin AKP iktidarı tarafından toplumda kutuplaşmayı derinleştirerek, ırkçılık,  ayrımcılık ve nefret söylemi gibi toplumsal fay hatlarını harekete geçirerek şekillendirilmeye çalışıldığı ifade edildi. Eğitim-Sen İzmir 1 No’lu Şube’de düzenlenen basın toplantısında konuşan SES İzmir Şubesi Eş Başkanı Hülya Ulaşoğlu, Sakarya’da etnik kimliği sorulduğunda […]

Kardeşlik ve demokrasi talebini yükseltelim

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından düzenlenen basın toplantısında, yerel seçimler yaklaşırken, seçmen tercihlerinin AKP iktidarı tarafından toplumda kutuplaşmayı derinleştirerek, ırkçılık,  ayrımcılık ve nefret söylemi gibi toplumsal fay hatlarını harekete geçirerek şekillendirilmeye çalışıldığı ifade edildi.

Eğitim-Sen İzmir 1 No’lu Şube’de düzenlenen basın toplantısında konuşan SES İzmir Şubesi Eş Başkanı Hülya Ulaşoğlu, Sakarya’da etnik kimliği sorulduğunda sadece Kürt olduğunu inkâr etmediği için bir yurttaşın katledildiğini belirterek şunları söyledi:

“Bir insanın etnik kimliğinin sorulması, sorgulanması başlı başına sorun iken, bu kimliğini dile getirmesinden ötürü yaşam hakkının elinden alınmasının başlıca sorumlusu, ırkçılığı ve her alanda ayrımcılığı körükleyen AKP – MHP iktidar bloğunun yöneticileridir. Zehirli ayrımcı dil sadece Kürtleri ya da başka etnik kimlikleri değil, kadınları, LGBTİ+ bireyleri, Alevileri ve hatta işçileri, emekçileri hedef almakta, geniş kitlelerin bilincine işlenmeye çalışılmaktadır. Bu dili kullanan, yeniden üreten ve destekleyenlerin ‘suça teşvikleri’ ise medya tarafından örtbas edilip görünmez kılınıyor. Nefreti, ayrımcılığı körükleyen dilin karşısında eşitlik ve kardeşlik talebini daha yüksek sesle ifade etmek, en önemli görevlerimizden biri olarak biz emek ve demokrasi güçlerinin önünde durmaktadır. Ancak bu sesin güçlenmesiyle ölüm ve çatışmaların önüne geçebiliriz.”

YURTTAŞLARIMIZLA OMUZ OMUZA

Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’in, sadece ‘daha fazla demokrasi’ taleplerini dile getirdikleri için bizzat Cumhurbaşkanı tarafından ‘müsvedde’ olarak nitelenip kitlelere hedef gösterildiğini kaydeden Hülya Ulaşoğlu şöyle konuştu:

“Yalnız kendilerinin değil, çok geniş toplumsal kesimlerin özlemini ifade eden Akpınar ve Gezen, hedef göstermeyi talimat bilen savcılarca gözaltına aldırılırken, bu tür baskılarla esas korku salınmak isteyen iki sanatçı şahsında bütün toplumdur. Gösterilen sopa, demokrasi talebini yükselten bütün yurttaşlaradır. Halklar arası kutuplaştırma, düşmanlaştırma çabalarına karşı durmak için tüm gücümüzle mücadele etmek, coğrafyamızda kardeşliği hâkim kılmak biz emek ve demokrasi güçlerinin birincil görevidir. Bunun aksi yönde bütün çabalara karşı yükselteceğimiz sese, tüm yurttaşlarımızın da ses katması çağrısında bulunurken, otoriter, totaliter ve tekçi zihniyet ve uygulamalara karşı demokrasi ve özgürlük talebiyle söylenen her sözün de sözümüz olduğunu, baskılara karşı tüm yurttaşlarımızla omuz omuza duracağımızı ifade ederiz.”