Google Play Store
App Store
Kartal'dan 15. yıldönümü zaferi

Ülker Stadı'nda birinci dakikasından son düdüğüne kadar çok heyecanlı ve keyifli bir derbi oynandı. 17 Nisan 2005’teki skoru tekrar eden Beşiktaş Kadıköy deplasmanından 3 puanla döndü. Sahadaki oyuna eşlik edemeyenler ise hakem Tugay Kaan Numanoğlu ve maç esnasında çöken online platformuyla yayıncı kuruluş oldu.

Ev sahibi, Necip’in üst üste pas hatalarıyla sahasından çıkmaya zorlanan rakibini ilk beş dakikada iki şut girişimiyle zorladı. Sergen Yalçın’ın Rıdvan tercihi takımın başına bu dakikalarda iş aşabilecek gibi duruyordu. Ancak maçın başındaki kısa ve yoğun baskıyı, gol yemeden atlatan Beşiktaş Aboubakar’ın iki şutuyla 20. dakikada 2-0 öndeydi. Josef’in ağırlığını koyduğu orta sahadan silinen isim Sosa oldu. Bu sayede Beşiktaş pres merkezini öne taşıma savaşını kazandı.

Opta’dan Barış Gerçeker’e göre geride kalan haftalarda direkt hücumlara en fazla başvuran üçüncü takım Fenerbahçe’ydi; 10 pas ve üstü zincirlere en fazla başvuran ikinci takım ise Beşiktaş’tı. Buna rağmen, siyah beyazlıların iki golü de kazandığı topları hemen dikine oynamasıyla geldi. Aboubakar’ın ilk golünden önce 2, ikinci golü önce ise 5 pas yapılmıştı. Serdar Aziz’in yerine tercih edilen Lemos’un ilk golde çalım yemesi; ikinci golde ise kafa vuracak konumda bile olmaması çarpıcıydı.

Erol Bulut çift çapasından Gustavo’yu önde basan parça olarak kullandı; Sosa daha geride konumlandı. Brezilyalı orta sahanın sonuçsuz kalan preslerinden sonra savunmanın önünde Sosa son derece aciz kaldı. Bu durum Beşiktaş’ın erken 2-0’ı bulan bulmasıyla birleşince, maç öncesi zaaf gibi görünen Mensah’a uygun genişlikler oluştu. Ganalı oyuncu Pelkas’a sarı kart aldırdı ama devre bitmeden skora tesir edecek daha net icraatları olmalıydı.

İki yönde de bekleneni veremeyen Sosa’nın çıkması ve Mert Hakan’ın girmesiyle Fenerbahçe’nin orta alandaki dinamizm dengesini lehine değiştirme girişimi mantıklıydı. Larin’in atılmasıyla bu değişikliğin tesiri daha da fazla olabilirdi. Ancak Mert Hakan’ın tembel pasıyla yaptığı top kaybından gelen duran top golüyle Beşiktaş tekrar farkı ikiye çıkardı. Bu pozisyonda Tisserand duran top savunması zaafını sürdürdü. Fenerbahçe’nin artık oyunu genişletmesi gerekiyordu. Novak-Ferdi değişikliği buna çare olmak içindi.

Fenerbahçe’nin Ozan dışındaki hiçbir hücum silahı bu maçta tam anlamıyla işlemedi. Hücumları genişleten, dikine icraatlarda fark yaratan ve farkı iki kez bire indiren isim de Ozan oldu. On kişilik Beşiktaş’ın fiziksel olarak Fenerbahçe’ye üstün gelmesinde siyah-beyazlıların olağanüstü eforu kadar; o dakikalarda ihtiyaç duyulan Sosa’nın oyundan çıkmış olmasının da payı vardı.

Fenerbahçe transfer sezonundaki aktivitesini, net bir A planıyla harmanlamamanın bedellerini ödemeye devam edecek gibi duruyor. Sergen Yalçın ve ekibine ise tebrikler dışında bir şey demek imkansız. Hem taktiksel açıdan, hem de eforda rakibe üstünlük sağladılar ve haklı bir galibiyet aldılar.