Kelebeklerin çırptığı kanat diktatörlüğü yıkar!
Aylin NAZLIAKA
Tarihe “Kelebekler” olarak geçen Patria, Minevra ve Maria Teresa Mirabal’e selam olsun… Dominik Cumhuriyeti’ni diktatörlükle yöneten Trujillo, demokrasiyi askıya alıp korku imparatorluğu kurduğunda kimsenin itiraz edemeyeceğini sandı. Oysa yanıldı! Mirabel Kardeşler, adaletsizliğin karşısında dimdik durarak şanlı bir direniş örgütledi.
Bu nedenle vatan hainliği ile suçlandılar. Defalarca hapis cezasına mahkûm edildiler. Zalime boyun eğmediler. Yılmadan mücadele ettiler. Mirabel Kardeşler, 25 Kasım 1960’ta diktatörün yandaşları tarafından önce cinsel ve fiziksel şiddet gördü, sonra da öldürüldü. Diktatörlük, uçurumdan atılan cansız bedenlerin tüm dünyada kelebek etkisi yapacağını ve diktatörlüğünün sonunu getireceğini öngörememişti. Kelebeklerin çırptığı kanat diktatörü devirdi…
TARİHTEN DERS ALMAYANLARA SESLENİYORUZ!
63 yıl önce üç kadın tarihin akışını değiştirdi. Kelebekler’in verdiği demokrasi mücadelesi, bize çok şey anlatıyor. Biz kadınlar, gücümüzün farkındayız.
Bugün örgütlü mücadeleye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. 21 yıldır üzerimize karabasan gibi çöken iktidar, kanatlarımızı kırmaya çalışıyor. Kazanılmış haklarımızı gasp etmek ve toplumsal cinsiyet eşitliğini yok saymak istiyor. Anaokullarına mescit zorunluluğu getirerek, okullara imam sokarak laik eğitimin altına dinamit döşeme hevesindeler. 4+4+4 sistemi ile kız çocuklarını eğitim hayatının dışına itme çabasındalar. Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri karşısında “cezasızlık” politikasını ilke edinerek, katilleri cesaretlendiriyorlar. Can simidimiz olan İstanbul Sözleşmesi’ni feshederek yaşam hakkımıza göz dikiyorlar. Anayasa’da, Medeni Kanun’da, 6284 sayılı kadına yönelik şiddeti önlemeyi amaçlayan yasada haklarımızı budayan değişikliklere ve kadının nafaka hakkını sınırlayan önerilere utanmazca göz kırpıyorlar. Erken yaşta ve zorla evlilikleri meşrulaştırmak istiyorlar. Derin yoksullukla mücadele etmek yerine yoksulluğu yönetmeyi, kadınları, çocukları, engellileri, yaşlıları açlığa mahkûm etmeyi tercih ediyor. Kadınların güvenceli ve insan onuruna yakışır koşullarda çalışarak, eşit işe eşit ücret aldığı işlerle gelir sahibi olmasının önünü açmak yerine kadını eve kapatan politikaları yaygınlaştırıyor.
AKP’nin kadın düşmanı politikalarına rağmen haklarımızdan, hayatlarımızdan ve hayallerimizden asla vazgeçmiyoruz. Bugün dünya genelindeki tüm kadınlarla aynı anda kanat çırpıyoruz. Biliyoruz ki örgütlü mücadelemiz karşısında hiçbir güç duramaz.
Yaşasın kadın dayanışması!
*CHP Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Kadın Kolları Genel Başkanı