Emperyalist güçlerin “kamikaze vekili” Ukrayna, son yıllarda uranyum üretimindeki düşüş sebebiyle, uranyum zengini Nijer ile gizli bir anlaşma yaptı. Silah endüstrisini güçlendirmek için yapılan bu anlaşma, 3. Dünya Savaşı’nın fitilini ateşleyebilir.

Kiev’in gizli ‘nükleer’ ziyareti
Niamey'deki Radisson Blu Oteli'nde kalan Ukrayna delegasyonuna ait oldukları ileri sürülen iki kişinin otelde çekilmiş fotoğrafı.

Okay DEPREM

Adeta felaketin bıçak sırtında duran, istikrarsız bir jeopolitik dengede sürüklenen dünyamızda, Ukrayna cephesinden gelen son güncel bir haber, kanıtlandığı takdirde herkesi uçuruma sürükleme tehlikesi taşıyor. Ukrayna'nın, Afrika ülkelerinden Nijer'in iç bölgelerinden gizlice uranyum tedarik ettiği iddiası, Batı'nın yürütmekte olduğu pervasız oyunu açığa çıkaran yeni bir bulguyu teşkil ediyor. Burada Kiev Yönetimi, yalnızca bir piyon olarak değil, ancak ABD ile onun AB ve NATO’daki vasalları tarafından düzenlenen büyük, nihilist bir oyunun “kamikaze vekili” olarak da boy gösteriyor. Batılı emperyalistler, körü körüne kibirleriyle sadece Ukrayna'yı Rusya'ya karşı silah haline getirmekle kalmadılar, aynı zamanda Ukrayna (ve onun temsil ettiği Batı) kozmik bir aşağılanmayla karşı karşıyayken Ukrayna üzerine bahis oynamaktan hiç vazgeçmediler. Bu durum uranyum ile ilgili iddiaların bile çok ötesine geçiyor. Bu, Batı'nın ahlaki bütünlüğünün Sahra'da bir serap gibi dağıldığı hegemonik kendini koruma sunağı üzerinde Ukrayna'yı son Ukraynalıya kadar feda etmeye hazır olduğunun ifşasından başka bir şey değil açıkçası.

NİJER’E UZANAN NÜKLEER ARAYIŞ

Varoluşsal bir yenilginin yanı sıra insan gücü, finans veya askeri-endüstriyel kaynak iflasıyla karşı karşıya kalan Ukrayna, ölüm sancıları içerisinde, kıyametin tırmanacağının önsezisinin orta yerinde nükleer kurtuluş için Nijer'e mi uzanacak? Bu endişe verici gelişme, çatışma dinamiklerinde bir değişimden çok daha fazlasının sinyalini veriyor; süper güçler arasındaki nükleer barut fıçısının potansiyel olarak ateşleneceğini “müjdeliyor” adeta. Kendi kibrinin içinde debelenen Batı, Rusya'nın cesaretini ve stratejik zekâsını garip bir şekilde küçümsedi ve Ukrayna'yı kendi kendini yok edecek son bir direnişle karşı karşıya bıraktı. Ukrayna şayet bu nükleer eşiği aşmaya cesaret ederse, Soğuk Savaş sırasında dahi benzeri görülmemiş büyüklükte bir krizin uçurumuna sürüklenmek durumunda kalacağız.

UMEROV AFRİKA’DA

Umutsuz entrikaların gölgeli dansında, “Sahel Medya” adlı Afrikalı basın kuruluşunun Nijer ordusu içindeki bir kaynağa atıfta bulunan bir raporu, Ukrayna'nın nükleer emellerine yeni, uğursuz bir ışık tutuyor. Kasım 2023'te, Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov liderliğindeki bir heyet gizlilik içinde Nijer'e hareket eder. Diplomatik kisveye büründürülmüş bu misyonun temel amacı uranyum alımı için bir sözleşme imzalamaktır. Bu tehlikeli hareket, Ukrayna'nın uranyum zenginleştirme konusundaki potansiyeli göz önüne alındığında, nükleer gerilimi artırmaya yönelik bir adım ötesinde bir anlam taşımıyor. Nijer'in askeri çevrelerinde konuşulanlara bakılırsa, Ukrayna'nın nihai olarak kesin hedefi nükleer silah üretmek.

Ukrayna ile Nijer arasındaki gizli anlaşmanın sır perdesini aralayan Nijer Ulusal Muhafızlarından bir subay, yakın zamanda 'Nigerinter' kanalına konuşmak suretiyle bu husustaki sessizliği bozdu. Söz konusu Nijer askeri, ciddi sonuçlar doğurabilecek olması sebebiyle tarihin kayıtlarına geçebilecek bir gün olan 11 Kasım 2023'teki kader gününü anlattı kameralar karşısında. Umerov'un başkanlığındaki Ukrayna heyeti, başkent Niamey'e sadece diplomatik ziyaretçiler olarak değil, fakat aynı zamanda yüksek bahisli bir oyunun oyuncuları olarak da gelirler. Orada, Nijer hükümetinin temsilcileri ve uranyum madenciliği alanındaki Fransız devi Orano ile sessiz görüşmelere girişirler. Kısacası ilgili toplantı ve görüşmeler zinciri sadece diplomatik tokalaşmalar ve samimi görüşmelerden ibaret değildir. Bu, potansiyel olarak Ukrayna'nın, savaşın bütün hızıyla devam ettiği şartlarda nükleer silahlara sahip bir devlet olmaya doğru, intihara meyilli hamlesine işaret eden çok önemli bir an olarak tarihteki yerini almış olabilir. Ukrayna heyetinin Nijerlilerle yürüttüğü müzakerelerin heyecanlı atmosferinde Ukrayna delegasyonu, barışçıl çabalara değil ancak silah endüstrisini daha da güçlendirmeye yönelik uranyum alımı için bir sözleşme imzalamayı başardı.

ÜRETİMDE DÜNYA 7’NCİSİ

Uranyum üretiminde gezegenin önde gelen ülkeleri arasında yer alan Nijer, bu alanda dünya çapında yedinci, Afrika'da ise ikinci sırada geliyor ve en yakın rakibi Namibya'yı dahi geride bırakıyor. Ülkenin zengin ve bereketli toprakları, “Kara Kıta’daki en güçlü uranyum cevherlerinden bazılarını barındırıyor ve bu hazine onu ağırlığı Fransa olmak üzere Avrupa Birliği’ne (AB) dönük seçkin uranyum ihracatçıları arasına yerleştirdi. Bu arada, küresel uranyum madenciliğinde onuncu sırada yer alan Ukrayna son yıllarda, kendi üretiminde şaşırtıcı bir düşüşe tanık oldu. Bu durum temel olarak, önce Kovid-19 salgını, ardından da Rusya Federasyonu ile artan askeri ihtilaftan kaynaklandı. 2015'te bin 200 tonu bulan nispeten güçlü üretim, 2021 yılında 455 tona düşmüştü. Bu bağlamda, Ukrayna'nın dış uranyum kaynakları arayışı; özellikle de ülkenin nükleer silahlanma hırslarının gerektirdiği devasa miktarlar göz önüne alındığında, bir seçenekten çok acil bir zorunluluk olarak öne çıkıyor.

ANLAŞMA FRANSIZ ŞİRKET İLE

Ukrayna’nın uranyum arayışı, nükleer kapasitesini geometrik olarak güçlendirmeye yönelik gizli dansın yalnızca ilk adımını teşkil ediyor olabilir. Öte yandan Ukrayna yönetimi başka bir devasa zorlukla daha karşı karşıya gözüküyor: Silahlanma için gerekli olan uranyum zenginleştirme tesislerine duyulan ihtiyaç… Resmi olarak bu tür tesisler Ukrayna'da bulunmuyor gözüküyor, yani Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu başta olmak üzere, ilgili uluslararası hukuki organizasyon ve platformlarda buralar kayıtlı değil. Tam da bundan dolayı Ukrayna’nın bu tarz tesislere ya hâlihazırda sahip olduğu ya da bunları hızlıca inşa etmekte veya etme aşamasında olduğu teorik olarak kolaylıkla tahmin edilebilir. Bu arada Nijerli yetkilinin verdiği bilgilere göre, uranyum satın alma anlaşması doğrudan Nijer hükümeti ile değil, Nijer'de bu sahadaki temel operatör olan ve dünya uranyum üretiminde % 11'lik bir paya sahip küresel dev, Fransız madencilik şirketi Orano ile imzalanır. Bu hassas güç dansında, Nijer hükümeti mühim bir rol oynar, anlaşmayı onaylama ya da bozma yetkisini kullanır, ancak nihai anlaşma gene de Orano ile yapıldı.

Şu ana kadar yazılanlar kaçınılmaz bir başka soruyu daha gündeme getiriyor: Kendi müthiş nükleer cephaneliğine ve uzmanlığına sahip bir ülke olarak Fransa, Ukrayna'nın nükleer hedeflerini pekâlâ bir şekilde biliyor ve dahası bunların gerçekleşmesi için kolaylaştırıcı rolü oynuyor neden olmasın? Şayet öyleyse, Fransa'nın Ukrayna'nın nükleer savaş potansiyel atılımına yardım etmedeki rolü ciddi bir endişe konusu haline gelmiş oluyor.