Turizm açısından önemli bölgeler arasında yer alan Ege kıyıları, özel işletmeler tarafından hızla işgal edilip, ticarileştiriliyor. Anayasa ve kıyı kanununa göre halkın kullanımına açık olması gereken plajlar özel işletmeler tarafından kiralanarak veya işgal edilerek halkın ücretsiz kullanımına kapatılıyor. Çeşme, Kuşadası, Didim, Bodrum, Marmaris ve Datça gibi önemli turistik kentlere sahip Ege kıyılarında, vatandaşlar kıyı-plaj işgallerine […]

Kıyılar halkındır, işgal edilemez

Turizm açısından önemli bölgeler arasında yer alan Ege kıyıları, özel işletmeler tarafından hızla işgal edilip, ticarileştiriliyor. Anayasa ve kıyı kanununa göre halkın kullanımına açık olması gereken plajlar özel işletmeler tarafından kiralanarak veya işgal edilerek halkın ücretsiz kullanımına kapatılıyor. Çeşme, Kuşadası, Didim, Bodrum, Marmaris ve Datça gibi önemli turistik kentlere sahip Ege kıyılarında, vatandaşlar kıyı-plaj işgallerine tepki gösteriyor. Ortak slogan ise şu; Kıyılar halkındır, kiralanamaz, işgal edilemez.

“PLAJLAR ÜCRETSİZ OLSUN”

Çeşme’nin Azmak Koyu’nda daha önce halkın ücretsiz olarak kullandığı plajın çevresi, bir şirket tarafından kapatılarak girişler ücretli hale getirildi. Geçtiğimiz Haziran ayında SİT alanı olan bölgeye işletme tarafından tonlarca beton dökülerek yapılar inşa edilmeye başlandı. Çeşme Belediyesi’nin 2 kez mühürlemesine karşın mühürü söken işletme, plajdaki yasak inşaat faaliyetini sürdürdü. Halk plajını daha önce ücretsiz kullanan mahalle sakinleri, plajın çevresinin şirket tarafından kapatılıp, buranın ücretli hale getirildiğini ifade ederek oturma eylemi yaptı. Vatandaşlar plajı eskisi gibi ücretsiz kullanmak istediklerini dile getirdiler. Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran da Azmak Koyu ile ilgili yaptığı açıklamada “Halkımızın gönlü ferah olsun. Kesinlikle kıyılarımızın halka kapatılması söz konusu olamaz. Buna asla müsaade etmeyiz. Ilıca gibi devasa bir plajı belediye olarak kiralayıp halka açıyorken, zaten halkın olan bir plajın halka kapatılmasına asla izin vermeyiz. Bu konuda kesinlikle taviz vermem. Kıyılar kesinlikle halkındır. Bundan geri adım atılamaz” dedi.

DATÇA’DA KIYI İŞGALİ

Datça’da da kıyıların 2017’den bu yana hızla işgal edilip ticarileştirildiği bildirildi. Muğla Çevre Platformu Datça Meclisi sözcüsü Av. Güngör Erçil, Datça’da kıyı işgallerinin, Bakanlığın kıyı alanlarının işletmesini Muğla Turizm ve Ticaret Limited Şirketine (MUÇEV) devretmesi ile başladığını belirtti. Av. Erçil, şirketin Datça’daki Kumluk, Kargı, Taşlık ve Karaincir plajlarını kiralayarak buralardaki işletmeleri-esnafı kira sözleşmesi imzalamaya zorladığını ifade etti.

HUZURUNUN KORUNMASINA KATKI SAĞLAYACAKTIR

Muğla kıyılarının hem korunması gereken doğa alanları, hem de yoğun ziyaretçi trafiğine sahip turizm alanları olduğunu kaydeden Av. Erçil, “İlgi gören kıyı alanlarımızın hukuksuzlukla işgal edilip ticarileştirildiği de iyi bilinen, hem kıyılarda yaşayan hem de buralarda tatil yapan yurttaşlarımızı rahatsız eden bir durumdur. Datça Kent Konseyi ve Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) olarak, 2018 Ocak ayında Mesudiye-Kurubük’ün kiralanması girişiminden başlayarak, bu hukuksuzluğa karşı Anayasa ve Kıyı Kanunu’na dayanan ortak bir mücadele yürütüyoruz. Halkın Kurubük’ün kiralamasına karşı gösterdiği haklı tepki, kiralamadan vazgeçilmesini sağladı” diye belirtti.

Av. Erçil, 245 Datçalı ile birlikte kıyıların MUÇEV’e kiralanmaması için Datça Kaymakamlığı İnsan Hakları Kurulu’na da dilekçe verdiklerini belirterek, “Kurulun talebimiz konusunda doğru bir tutum alarak hak ihlali kararı verip, giderilmesi için gerekeni yapacağına inanmak istiyoruz. Bu yönde bir karar, aynı zamanda Datça’nın bugünü ve geleceğinin doğru yönlendirilmesine ve kamunun huzurunun korunmasına katkı sağlayacaktır” dedi.

OKLUK KOYU SORUNU MECLİS’TE

Marmaris Okluk Koyu’nda yaklaşık 3 yıldır yapımı devam eden Cumhurbaşkanlığı Yazlık Konuk Evi’nin yapımı için binlerce ağacın kesilmesi ve yapay plaj yapımı için denizin kumla doldurulması tartışmalara neden olurken, şimdi de sarayda inşaatı tamamlanan bazı bölümlerin beğenilmediği gerekçesiyle yıkılarak yeniden yapılacağı iddia edildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, ‘yazlık saray’ olarak bilinen 300 kişi konaklama, 400 kişi çalışan kapasiteli toplam 113 bin 443 metrekarelik projenin inşaatına devam edildiğini kaydetti. Erkek; milyonlarca liralık peyzaj düzenlemesinin yapıldığı inşaat dolayısıyla 50 bine yakın ağacın kesildiği ve 10 bin 966 metrekarelik kıyı dolgusu yapıldığını anımsattı.

Yazlık sarayın bazı bölümlerinin yıkılarak yeniden yapılacağı iddialarını soru önergesiyle Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye taşıyan CHP’li Erkek, yazlık sarayın inşaatı için bugüne kadar 330 milyon TL tutarında harcama yapıldığı, 2019 yılında da 30 milyon TL tutarında ödenek ayrıldığını anımsattı. Erkek, önergesinde, “Şahsıma ulaşan bir iddiaya göre Okluk Koyu’na yapılan yazlık sarayın belli bölümlerinin Cumhurbaşkanı ve ailesi tarafından beğenilmediği, buraların yıkılarak tekrar talebe göre yaptırılacağı biçimindedir. Eğer iddialar doğruysa ‘tasarruf’ sözcüğü, yalnızca yurttaşlara tavsiye anlamı taşımakta, iktidar temsilcilerini bağlamamaktadır” görüşünü dile getirdi.

CHP’li Erkek, yazlık saraya ilişkin bazı bölümlerin yıkılarak yeniden yapılacağı iddiasının doğru olup olmadığını sordu. Erkek, “Bu iddialar doğru ise sarayın hangi kısımları beğenilmemiştir? Bu kısımların yıkımı ve yeniden yapımı ne kadara mal olacaktır? Bunun ödeneği hangi kalemden karşılanacaktır” sorularını da yöneltti.