Komedyen Nevzat Can Ünsal: 'Simülasyon', normalleştirmeye karşı çıkıyor

Deniz Coşan  

Yıllarca Kurcala kanalındaki videolarıyla tanıdığımız Nevzat Can Ünsal, Stand-up gösterileriyle de ilgi görüyor. İnstagram ve Youtube’da yayınladığı kesitler sıkça paylaşılıyor. Ünsal ile stand-up serüvenini ve uzun süredir özellikle büyükşehirlerde takip edilen açık mikrofon etkinliklerini konuştuk. 

Sizi Kurcala kanalında yayınlanan çoğu zaman gerçek sanılan videolarınızdan tanıdık. İlk olarak Kurcala gibi bir kanal kurma, videolar üretme fikri nasıl doğdu bize biraz yaşadığınız süreçlerden bahseder misiniz? 

Memlekette olan bitenlerle ilgili bir derdiniz var ise, bu derdi eleştirel bir biçimde anlatma ihtiyacı hissedebiliyorsunuz. Mizah da bunu anlatabileceğiniz, yaşanan absürtlükleri farklı bir biçimde görünür kılabileceğiniz ucu çok açık bir alan aslında. Kurcala fikrini ortaya atarken tam da bu absürtlükler üzerine kafa yoruyordum. Kanalı bundan tam 10 yıl önce kurduk. O dönemler politik mizah dilini çok beğendiğim Zaytung’da yazarlık yapıyordum. Biz de benzer bir mizah dili kullanarak, memlekette yaşanan absürtlükleri kısa parodiler halinde videolaştırmak istedik. İlk zamanlar birkaç video yayınladık, pek izlenmediler. Zannediyorum bir yıl sonra, tam Youtube’a küsecekken, benim İsveç’te çektiğim “İsveç’teki Ankaralı” videosuyla Youtube trenlerde ilk 3’e girdik. Yaptığımız şakaların bir karşılığı olduğunu fark edince de düzenli devam etmeye başladık. 

Bu günlerde kendi stand up gösterileriniz ile gündemdesiniz. Seyircinin ilgisini nasıl buluyorsunuz? 

Stand Up Türkiye’de uzunca bir süredir var olsa da özellikle son 4-5 yıldır karşılık bulmaya başladı. Tıpkı bir konser, sinema ya da tiyatro oyunu gibi seyircinin gündelik rutininde yer etmeye başladı. Bununla orantılı olarak, benim gösterime olan ilgiden de memnunum. Özellikle Ankara, İstanbul ve İzmir’de daha yoğun bir seyirci kitlesi olsa da son yıllarda taşraya da yayılmaya başlayan bir etkinlik haline geldi Stand Up. Bu durum beni ve zannediyorum bu işle uğraşan herkesi mutlu ediyor. 

Son zamanlarda pek çok genç komedyen stand up ile gündeme geldi. Sosyal medyanın bunda etkisi var mı sizce? 

Elbette sosyal medyanın etkisi büyük. Ancak bir diğer önemli sebep, son yıllarda artan stand up sahneleri ve açık mikrofon etkinlikleri. Bu etkinlikler sayesinde herkes kendi şakalarını sahneye taşıyabiliyor. Sahneye çıkabilmenin kolaylaşması yeni komedyenlerin önünü de açıyor. Bazıları sahne performansını sosyal medyada paylaşarak büyük ilgi görüyor. Sosyal medyada dolaşıma girip ilgi gören bu kesitler, birçok yeni komedyene de ilham olurken komedyenin kendini seyirciye tanıtmasına da vesile oluyor. 

Stand up gösterinizin ismi “Simülasyon Hatası”. Neden bu ismi tercih ettiniz? 

Adorno’nun çok sevdiğim bir sözü var: “Bu dünyanın insanı irkilten yanı korkunçluğu değil, olağan görünüşüdür" diyor. Gerçekten de öyle. Toplumsal olarak yaşadığımız saçmalıkları normalleştirmenin kendisi çok sorunlu bence. “Simülasyon” ise bu normalleştirmeye karşı çıkıyor aslında. Olan bitenlerin gerçekdışılığına vurgu yapıyor. Gerçeklikten soyutluyor; gerçeğin acımasızlığı ve saçmalığına bir mesafe koyuyor. Onu tersyüz ediyor. Sosyal medyada “TC Simülasyonu” olarak kalıplaşan bir şaka var örneğin. Bu şaka genellikle ülkedeki tuhaf/anlamsız haberlerle birlikte kullanılıyor. Ben bu tür şakaları çok komik buluyorum. Stand up’ımda da genelde bu gariplikler üzerine duruyorum. İsmi o yüzden “simülasyon hatası.” 

Yeni bir stand up gösteriniz olursa eski gösterinizi her hangi bir sosyal mecrada paylaşmayı düşünür müsünüz?  

Mevcut gösterimden bazı kısa kesitleri kendi adıma açtığım kanal üzerinden ve instagram hesabımdan paylaşmaya başladım bu yaz. Yeni gösteri metnine geçtiğim zaman ise “simülasyon hatası”nın tamamını Youtube’da paylaşmayı düşünüyorum. 

Komedyenler sizce sadece stand up ile geçimini sağlayabilir mi? 

Bu konuda çok bir bilgim yok açıkçası. Fakat sahneye çıkan komedyenlerin büyük bir kısmının başka işlerle de uğraştığını biliyorum. Sadece stand up’tan geçimini sağlayan komedyen sayısı azdır diye düşünüyorum.