Türk Basketbolü yurt dışına hatırı sayılır sayıda oyuncu ve antrenör ihraç ediyor ama bu kamuoyunda nedense yeteri kadar yer alamıyor. Alsa bile f

Türk Basketbolü yurt dışına hatırı sayılır sayıda oyuncu ve antrenör ihraç ediyor ama bu kamuoyunda nedense yeteri kadar yer alamıyor. Alsa bile fazla ses getiremiyor. Aynı şeyler futbolda olsa kesin söylüyorum yerye-rinden oynar. Üstelik bu temsilcilerimizin gittikleri ülkelerde başarıları ile ülkemizin gururu oluyor. Basketbolün en üst düzeyde oynandığı anavatanı Amerika Birleşik Devletleri'nde Mehmet Okur, Hidayet Türkoğlu, Zaza Paculia ve Ersan İlyasova NBA takımlarında çok iyi süreler alıyorlar. Özellikle Mehmet ve Hidayet'in takımlarının kazandıkları maçlarda takımlarına katkıları en üst düzeyde oluyor. Kolay değil basketbolün bireysel olarak daha ağırlıkta oynandığı bu ligde ikisi de çok başarılı oluyorlar ve 5'er yıllık çok yüksek kontratlara da imza attılar. Son maçta Mehmet Okur'un son saniye üçlüğü ile takımına maç kazandırması hepimizi çok sevindirdi. Ve bu ligde kazandıkları paralar o kadar fazla ki futbol da bile böyle büyük paralar kazanmak mümkün değil. Onların bu başarıları hem ülkemizin tanıtımı için çok önemli hem de basketbola başlamak isteyen çocuklarımız için birer örnek olmaları açısından çok değerli. Artık basketbola başlayan her genç ileride bir Mehmet Okur bir Hidayet Türkoğlu olabilme rüyası ile çalışmalarını sürdürüyor. İşte bu rüya Türk basketbolünün daha nice yıldızlar yetiştirebilmesi için büyük bir itici güç oluyor. NBA'de ki lejyonerlerimize sadece çocukları bu hayallere daldırdıkları için bile ne kadar teşekkür etsek azdır. Türkiye çapında hizmet veren basketbol okulları ve kulüplerin altyapılarından daha nice NBA yıldızları yetişeceğinden eminim.

Sadece NBA'de değil Avrupa'da da çok fazla basketbol elçimiz var. Bizleri antrenör olarak İtalya'da, daha önceden Siena'da büyük başarılar yaşayan ve şimdi Climamio Bologna'yı çalıştıran Ergin Ataman başarı ile temsil ediyor. Ataman İtalya'da bir ilki gerçekleştirdi ve Siena ile bir Avrupa kupasını alma başarısını gösterdi. Daha önce İtalya'daki başarılı macerasından dolayı bu sezon zor duruma düşen Climamio Bologna, Ergin Ataman'a bu zorlu görevi vererek kötü günlerden kurtulmak istiyor. Ergin göreve yeni gelmesine rağmen takımda düzelmeler gözle görülür şekilde belli oluyor. Euro Lig'e ilk galibiyetlerini Efes Pil-sen'e karşı almaları da ayrı bir tesadüf oldu. Fransa'da Cholet takımının başında ise Erman Kunter var. O da daha önceki yıllarda Fransa'da elde ettiği başarılardan dolayı bu takımın başına getirildi ve onun gelmesi ile birlikte takım maç kazanmaya başlayabildi. İki temsilcimizin de görev yaptıkları ülkenin dillerini ana dilleri gibi konuşmaları en büyük avantajları oluyor. Keşke yurt dışında çalışan antrenörlerimizin sayısı daha da artabilse. Bunun için hem iyi bir pazarlama hem de iyi bir eğitim gerekiyor.

Avrupa'da görev yapan oyuncularımızın sayısı oldukça fazla. Real Madrid'te Kerem Tun-çeri takımını en iyi şekilde oynatıyor. Tau Cera-mica'da ise iki oyuncumuz Serkan Erdoğan ve Kaya Peker en iyi şekilde forma giyiyorlar. Ser-kan'ın geçen sezon attığı sayılar takımının başarısına da çok büyük katkı sağlamıştı. Polonya'da ise Prokom takımında Hüseyin Beşok aldığı ribauntlar ve pota altındaki başarısı ile takımın vazgeçilmez oyuncusu oldu. Olimpia'da forma giyen Ender Arslan ise Sloven ligine alışmaya başladı. Üst düzeyde dünya basket-bolunda görev yapan emekçilerimizin sayısının daha da artması hepimizi çok daha fazla sevindirecektir.