Almanya, göçmenleri ülkeden göndermeyi planlayan aşırı sağcılara karşı ayakta. Dalga dalga yayılan eylemlerde yüz binler ‘‘33’e 5 var” sloganlarıyla Hitler ve Nazizm’in iktidara gelişine gönderme yaptı.

Macron’un sürekli taviz verdiği, aşırı sağ ne kadar ileri gidecek?
Aşırı sağcı plana karşı eylem yapılan kentlerden biri de Avrupa’nın finans merkezi Frankfurt’tu. (Fotoğraf: BirGün)

Prof. Dr. Ali ARAYICI - Paris

Fransa’da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un partisi Cumhuriyet Yürüyüşü (LREM) ile merkez sağ Cumhuriyetçiler (LR) arasında, müzakere edilen ve aşırı sağcı Marine Le Pen’in Ulusal Birleşme Cephesi’nin (RN) desteğiyle 20 Aralık’ta Ulusal Meclis’te kabul edilen "yeni göç yasası" tartışmaları sürüyor. Yasanın 25 Ocak’ta Anayasa Mahkemesi’nde bağlanması bekleniyor.

Göçmen ve sığınmacılara yönelik bu ırkçı, dışlamacı ve ötekileştirici yasanın kabulünde rol oynayan aktörler, 9 Haziran’daki Avrupa Parlamentosu (PE) seçiminde liste başındalar. Bunlardan biri merkez sağda yer alan LR’den Avrupa Parlamentosu üyesi François-Xavier Bellamy.. Bu durum, Macron’un partisi ve aşırı sağcı Le Pen’in partisi için de geçerliliğini koruyor.

Alpes-Maritimes Milletvekili ve LR’in Başkanı Éric Ciotti, Bellamy’ın PE seçimleri için LR listenin başında aday olacağını doğruladı. Bellamy 2019’daki PE seçiminde oyların yalnızca %8,5’ini almıştı. Gelenekçi ve aşırı muhafazakâr PE üyesi Bellamy için TF1’deki bir konuşmasında Ciotti, "O, grubumuza ve Fransa’ya nüfuz kazandıran dikkate değer bir Avrupalı seçilmiş yetkilidir" diye güvence verdi. Kamuoyu yoklamalarında önde görülen Le Pen’in partisi RN ile Macron’un partisi LREM arasında kalan LR’in adayı Bellamy, partisinin göç meselesinde dile getirdiği proje ve önerileri sürekli gündeme getirecek.

GÖÇMENLER HEDEFTE

16 Ocak’ta, merkez sağın yayın organı Le Figaro’daki kampanya öncelikleri sorulduğunda Bellamy, "göç sorusu" ile konuşmaya başlıyor: "Avrupa ülkelerinin sınırlarını kontrol etmesine izin vermek için, yapılması gerekenler yapılmıyor. Bu, geleceğimiz ve yarının dünyasının dengesi açısından yüzyılın en büyük zorluklarından biridir” diyor. Bellamy aşırı sağla yakınlaşma yönünde sinyaller gönderiyor. Hatta, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda Macron ile karşı karşıya gelmesi halinde, defalarca nefreti kışkırtmaktan suçlu bulunan aşırı sağcı, ırkçı Eric Zemmour’a oy vereceğini bile söylemişti. Ayrıca, Zemmour’a sponsorluk da yapmıştı.

Macron’un sürekli taviz verdiği, aşırı sağ ne kadar ileri gidecek? 19 Aralık’ta, LREM’in seçilmiş ortak komisyonu (CMP) yetkilileri, Ciotti’nin partisi LR ve Le Pen’in partisi, Eric Zemmour ile el ele vererek, RN’nin sunduğu bazı önlemleri kabul etti.

Fransa’da, yoksul ve az gelirlilere ödenen konut yardımı (APL), artık yasal durumda olan yabancılara otomatik olarak ödenmeyecek. Macron’un ve LR’nin seçilmiş taraftarları, çalışanlar için otuz aya (APL ile ilgili olarak üç aya) indirilen beş yıllık bir “bekleme süresini” benimsediler. Bu sürenin sonunda göçmenler, aile ödenekleri, engellilik tazminatı ödeneği, APL gibi sosyal yardımları almaya hak kazanacaktır.

Bu durumdan, çalışan ve sosyal güvenliğe katkıda bulunan, aynı şekilde Fransız uyruklu işçilerde etkileniyor. Aşırı sağcı, ırkçı Le Pen’in partisi RN programının temelini oluşturan “milli tercihin" tesis edilmesi, Anayasa’ya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) ve İnsan Hakları Bildirgesine aykırı.

En güvencesiz durumdaki yüz binlerce yabancıyı, yoksulluğa sürüklemek için, başka birçok önlem daha alındı. Sığınmacılar Genel Müdürü Delphine Rouilleault, bu önlemlerin alınmasını “Yabancı ailelerden aile yardımlarının kaldırılması, çocukların yiyecekten mahrum bırakılması anlamına geliyor. APL’yi kaldırmak, aynı çocukları bir eve sahip olmaktan mahrum bırakmak anlamına gelir. Büyük bir yoksulluk, sefalet ve sömürü fabrikası” diye kınadı

LREM’in ortak komisyonu (CMP) yetkilileri, kaçak yabancıların devlet tıbbi yardımından (AME) yararlanmasına olanak tanıyan hakkın, toplu taşıma ücretlerindeki indirimlerin kaldırılması ve yabancı öğrenciler için kayıt ücretlerinin artırılmasını onayladı. Eğer, okumak istiyorlarsa depozito ödemek zorunda kalacaklar. Bu para miktarı, öğrenimlerinin sonunda bölgeyi terk etmeleri şartıyla kendilerine verilecek. Bunlar, adil olmayan ırkçı ve ayrımcı önlemlerdir.

ZOR GÜNLER BEKLİYOR

Hükümet aile yardımının kesilmesi, aile birleşimi, çifte vatandaşların vatandaşlık hakkının kaybedilmesi ile ilgili kriterler ve arazi kanununun kısıtlanması, ülkeye gelen yabancı öğrenciler için depozito oluşturulması gibi temel hükümleri kırmızı çizgisi haline getirmişti. Ancak, bu ırkçı, dışlayıcı ve ayrımcı yasayla kırmızı çizgi çoktan aşıldı. Bugün, Medeni Kanun, halihazırda doğuştan vatandaşlık kazanmış kişilerin, “ulusun temel çıkarlarına saldırı teşkil eden bir suç veya kabahat” gibi durumlarda bu haktan mahrum bırakabileceğini öngörüyor. Macron taraftarları, merkez sağ, aşırı sağcı, faşist ve ırkçı parti RN; şimdi daha da ileri giderek, çifte vatandaşlık hakkı olan kişilerin vatandaşlık haklarının kaybedilmesini yasalaştırıyor.

Kuşkusuz, bu aşırı sağcı, faşist RN’in, 40 yıldır savunduğu bir şey. Tartışma ve planlar da gösteriyor ki, Fransa’da yaşamak zorunda palan göçmen emekçileri ve sığınmacıları zor günler bekliyor.

∗∗∗

NE OLMUŞTU?

Alman ve Avusturyalı aşırı sağcıların kasım ayı ortalarında Postdam yakınlarındaki Lehnitz Gölü’ndeki bir villada buluştuğu ve ülkedeki milyonlarca göçmeni kovmak için "tersine göç" planları yaptıkları gizli toplantı 10 Ocak’ta basına sızmıştı. Almanya için Alternatif Partisi (AfD) üst düzey yekilileri ile Avrupa aşırı sağının önde gelen isimlerinden Avusturya “Kimlikçi Hareket”in aşırı sağcı lideri Martin Sellner’in yanı sıra birçok iş insanı ve Neonazi sosyal medya fenomeninin katıldığı gizli buluşma sonrası Almanya’da kitlesel gösteriler başladı.