29Mart Yerel Seçimlerine şunun şurasında on gün kaldı. Sokaktaki insan ancak bayrak, flama ve özellikle bilbordlardan bir seçim...

29Mart Yerel Seçimlerine şunun şurasında on gün kaldı. Sokaktaki insan ancak bayrak, flama ve özellikle bilbordlardan bir seçim olacağını anlayabiliyor. Bir de miting meydanlarında siyasi parti liderlerinin atışmalarından. Sokaktaki görsel laklakaya meydanlardaki işitsel laklaka karışıyor. Başka da bir şey aramayın, bulamazsınız. Diğer yandan işsizlik hızla artmakta olup yoksulluk dev adımlarla büyümekte. Görünen o ki Türkiye seçim havasından çok geçim havasına girmiş.
Siyasi anlamda hava bu iken meteorolojik anlamda ise bu günlerde son kar taneleri atıştırmakta. Ağaçlar tomurcuklanmaya hevesli. Bahar çok yakında.
Bu günlerde Sırçınar’a da seçim ve bahar havası hakim. Sırçınar’a bir zoom  yapalım,bakalım neler oluyor.
Güneş bulutların arasından bir görünüp bir kaybolmakta. Cenap Hoca koca çınarın altında bir şeyler okuyor. Şiktan her zamanki gibi neşeli. Onun neşesini hiçbir hava bozamıyor. Burunsuz oraya buraya çay yetiştirmekle meşgul. Vakit öğle saatleri. Kahvenin müdavimleri öğle yemeği sonrası laflamak üzere bir aradalar. Kasap Hüseyin, Vahap, Hoşaf Sami, Hıdır Dayı, Rodoplu İsmayıl, Turan Usta ve diğerleri ….Tiz sesinin çay kaşıklarını tıngırdatmadığına bakılırsa, Hacı camiden henüz dönmemiş. Turan Usta beş altı ay önce işe giren oğlunun işten çıkartıldığını yana yakıla anlatmakta. Vahap ve Kasap Hüseyin işlerin tamamen durduğunu, yaprak kıpırdamadığını el kol hareketleri ile pekiştirmekte. Rodoplu İsmayıl onları dinliyor gözükse de gözlerinin sık sık daldığına bakılırsa hala Asiyesini aramakta. Şıktan çayları masaya bırakırken bir duyuru yapıyor; “ arkadaşlar haftaya kahvemizde seçim toplantısı yapılacaktır. Hepiniz davetlisiniz. Çaylar Neriman Abla’dan.
Mahallenin Neriman Ablası emekli öğretmen. Bütün mahallelinin öğretmeni aynı zamanda. Mahallede rüzgar gibi dolaşırken onu görürseniz bilin ki dertler önünde, sevinçler koltuğunun altındadır. Dinlediği dertleri önüne katar kovalarken diğer yandan da sevinçleri koltuğunun altından çıkarırı çıkarır sunar mahalleliye. Mahallelinin ısrarı ile bu dönem muhtar adayı.
Şimdiden seçileceği belli. Lakin o yine de tüm ciddiyeti ile seçim çalışmalarını sürdürüyor.Fakat bildiğiniz türden seçim çalışması değil bu. Bir tek afiş, el ilanı, broşür bastırmamış örneğin. Sokakların, meydanların bayrak ve flama ile donatılmasına karşı. “ Yazık!” diyor. “ yazık onca masrafa ve de israfa.”
Araçla anons sistemine de karşı Neriman Abla,  “Bu da bir tür çevre kirliği” diyor. Meydanlardaki o şatafatlı girişleri, sinevizyon gösterilerini, o devasa ses düzenlerini, o şamatayı hep gereksiz israf hatta hırsızlama show olarak nitelendiriyor. Holding binalarına parmak ısırtacak kadar büyük, lüks parti binalarından, yüzlerce araçtan söz ederken mevcut siyasi düzen partilerini ‘siyasi tekeller’ olarak nitelendiriyor. “Bu siyasi tekeller, bu siyasi karteller, siyasetten iktisada  klonlanmış programlarıyla aslında bir bütünün parçası değiller mi?” diye sorarken aynı zamanda kendi dışındakilere yaşama hakkı tanımamakta ne kadar kararlı olduklarını da belirtiveriyor laf arasında  Mahalleyi kapı kapı, dükkan dükkan gezerek yapıyor seçim çalışmasını. Bu kapı önü yada kapı içi sohbetlerde yineliyor görüşlerini “ Nereden buluyor bu siyasi holdingler  bu paraları? Aslında büyük bir kısmı benim, senin, sizlerin vergilerinden bunların kasarına aktarılan paralardır, o harcadıkları, dağıttıkları” bu klonlanmış partilerin halkı böldüğünü söyleyip şu notu yazıyor çaldığı kapı arkalarına; “ Zorba odunu yarmak için yine odundan çıkardığı yongayı kullanır”.
Evet mahallede seçim var Haftaya Sırçınar’da seçim toplantısına davetliyiz. Neriman Abla’yı dinleyeceğiz. Gitmemek olmaz. Üstelik Saadetle AKP arasında sallanan Hacı bile geleceğini söylerken...