"Esnaf enflasyonla kendince yaşıyor ama yarın kepenk kapatırsa daha çok sesi çıkar. Enflasyona göre işsizliğin sosyal etkileri daha yüksek olur, daha öfkelendirir."

Mustafa Sönmez: Pahalılığın yerini işsizlik alır

Yusuf Tuna Koç

İktisatçı Mustafa Sönmez ile Merkez Bankasının aldığı yüzde 25’lik faiz artırımı kararını ve Şimşek’in ekonomi politikalarının yaratacağı sonuçları konuştuk. 

Merkez Bankasının faiz kararı sürpriz oldu. Siz arkasında nasıl bir politika olduğunu düşünüyorsunuz, sürdürülebilir görüyor musunuz? 

Açıklanan oran sürpriz sayılır. Önceki artış beklentinin çok altındaydı, bu ise tam tersine radikal bir artış oldu. İki şekilde düşünebiliriz; birincisi ya Mehmet Şimşek ve ekibi bu ortodoks politikalara dönmek konusunda sarayla çatışmayı göze alarak bu kararı verdiler. Eğer böyleyse bunun politik sonuçlarını beklemek gerekir. Çünkü Erdoğan yerel seçimlere kadar radikal bir politika istemiyor, kemer sıkma ile seçmenini öfkelendirmek istemiyor. Onun için bu politika faizlerine de daha yumuşak yaklaşması tercihi olabilir. Ama bu yüzde 25 gibi radikal bir artış Erdoğan’a rağmen olabilir mi? Yok Erdoğan ile fikir birliği içerisinde bu yola girildiyse demek ki enflasyondaki tırmanış ve bunun yaratacağı sorunlar konusunda Şimşek ve ekibi Erdoğan’ı ikna etti. Daha tehlikeli sonuçları olabileceğini ikna ettiler enflasyonun. 

Eğer böyleyse ekonomide bir iklim değişikliği beklenebilir. Piyasaları soğutma, ekonomiyi küçültme, vb. Bunun ağır sonuçları olur, birçok firma bu atmosferde ayakta kalamaz. Ayak uyduramayanlar öncelikle işten çıkarmalara gider. Artan faizlerden dolayı yatırımlar durur. Eğer bir ekonomik soğuma kararı alındıysa bunun sonuçlarını görmemiz gerekir. 2024’ün ilk yarısına kadar sürmesini beklemek gerekir ki bu haliyle IMF’siz IMF programıdır bu. Erdoğan’ın onayını bilmek o yüzden önemli. 

Faizin yanında doların da hafif düşüş yaşamasını nasıl görüyorsunuz? İllüzyon muydu yoksa uluslararası piyasaların ödülü mü? 

Eğer lirayı güçlendirme yönünde kararlı bir adım atıldıysa bunun tabii ki faizlerin artması ve ekonominin soğuması ile beraber döviz fiyatlarının düşmesi beklentisiyle satışlar olabilir. Ama şu an karar vericilerin Erdoğan’ın bu kararın arkasında olup olmadığına emin olmaları lazım. Henüz böyle bir netlik de yok açıkçası. Eğer Erdoğan bunu herhangi bir şekilde düzeltmeyecekse faizin artması karşısında dövizden uzaklaşma, ekonominin küçülmesiyle ithalata ihtiyacın azalması, bütün bunlar aşağı yöne çeker. Ama bunları Erdoğan’ın tavrından sonra anlayabileceğiz. 

Bundan mustarip olacak kesimler de var. İnşaatçılar asla ekonominin soğutulmasından faizin artırılmasından yana olmadılar. Bunlar güç olarak ortaya çıkıp Erdoğan’ı etkileyebilirler kararı düzeltme konusunda. Ekonomiyi ısıtma ve soğutma noktasında bir bilek güreşi olabilir, bunun sonucunu göreceğiz. Yabancı yatırımcı için olumlu bir adımdır, muhtemelen Şimşek de ödüllendirilecektir karşılığında. Sıcak para girişi yapılabilir. Bu işe karşı olanlarla yandaş olanların bilek güreşinin nereye evrileceğini takip etmek lazım. 

Peki, Erdoğan’ın kendi yarattığı zenginleri zarara uğratacak bir ekonomi hamlesi yapıyorsa, bunun karşılığında ne kazancı olabilir? 

Erdoğan için önemli olan politik hedefleridir, ekonomi basamaktır. Yerel seçimleri almak istiyor. Yerel seçimlere giderken hoşnutsuzluk oluşması endişesi var. O yüzden Mart’a kadar kısımda ihtiyatlı davranacaktır, sonrasında ipleri salabilir tamamıyla. Ama Şimşek ve ekibi o kadar zaman kalmadığını, kontrol etmenin zor olduğunu, Mart’a kadar bu gidişle yangının büyüyeceğine ikna etmiş olabilir. Dolayısıyla Erdoğan en azından yıl sonuna kadar yangının küçülmesine izin vermiş olabilir. Ama en nihayetinde rotayı belirleyecek olan Erdoğan’dır. Yandaşları en fazla sızlanırlar. Önemli olan onların sızlanması değil seçmenin davranışıdır Erdoğan için. 

Şu an ağır bir pahalılık, yoksullaşma krizi yaşıyoruz. Ekonomide böyle bir u dönüşü ise belki bu sorunları yumuşatabilir, ancak işsizlik getirebilir sizin de belirttiğiniz gibi. Hangi senaryo emekçiler için daha zorlu sizce? 

İşsizlik daha hissedilir bir şey. Enflasyonla insanlar yaşamayı öğreniyor. Enflasyon var ama gelirimiz artıyor diye bir aldatmaca ile insanlar uyuşturuluyor. Ama işsiz kalırsa hiç geliri kalmaz. O yüzden işten çıkarmalara varan daralma daha çok şikâyet yaratır. Esnaf enflasyonla kendince yaşıyor ama yarın kepenk kapatırsa daha çok sesi çıkar. Enflasyona göre işsizliğin sosyal etkileri daha yüksek olur, daha öfkelendirir. 

Fakat enflasyon kısmı artık baş edilemez hale geldiyse kısa süreli böyle bir politika tercih etmiş olabilir, seçimlere doğru yeniden piyasayı esnetebilir. Şimşek, vs. bundan hoşlanmayabilir ama önemli olan Erdoğan’ın politik hedefleri ve tercihleri.