EGEÇEP, Fukuşima Daiçi Nükleer Santrali’nde meydana gelen nükleer kaza faciasının 8’inci yıl dönümüne ilişkin bir açıklama yayınladı. Açıklamada, “Çernobil’de ve Fukuşima’da yaşanan felaketlerin olumsuz etkileri halâ sürerken, ülkemizin nükleer bir maceraya sürüklenmesine ‘HAYIR’ diyoruz” ifadeleri kullanıldı. EGEÇEP Eş sözcüleri Alime Yalçın Mitap ve Hüsnü Dilli tarafından yayınlanan açıklamada, “11 Mart 2011 tarihinde Japonya’da öngörülenin çok […]

“Nükleer maceraya hayır”

EGEÇEP, Fukuşima Daiçi Nükleer Santrali’nde meydana gelen nükleer kaza faciasının 8’inci yıl dönümüne ilişkin bir açıklama yayınladı. Açıklamada, “Çernobil’de ve Fukuşima’da yaşanan felaketlerin olumsuz etkileri halâ sürerken, ülkemizin nükleer bir maceraya sürüklenmesine ‘HAYIR’ diyoruz” ifadeleri kullanıldı.

EGEÇEP Eş sözcüleri Alime Yalçın Mitap ve Hüsnü Dilli tarafından yayınlanan açıklamada, “11 Mart 2011 tarihinde Japonya’da öngörülenin çok üzerindeki büyüklükte gerçekleşen deprem ve onun yol açtığı tsunami, binlerce insanın ölümüne ve ‘Fukuşima Daiçi Nükleer Santrali’nde tarihin en büyük iki nükleer kazasından birisinin oluşmasına neden oldu. Bu felaket bize, doğayla oyun olmayacağını açıkça gösterdi” denildi.

Fukuşima nükleer felaketinin üzerinden 8 yıl, Çernobil’in üzerinden ise 33 yıl geçtiğini belirtilen açıklamada, “Bu felaketlerin neden olduğu can ve mal kaybı ile radyoaktif kirliliğin boyutlarına ilişkin sağlıklı bir resmi açıklama yapılmazken kazanın boyutları ancak bağımsız araştırmacıların çabalarıyla ortaya çıkarılabildi. Esasen, nükleer kazaların büyük çoğunluğu, kamuoyundan gizlenmektedir. Radyoaktif kirlilik nedeniyle her iki bölge de halen yeniden yerleşime açılamamıştır. Günümüze kadar 700 dolayında nükleer kaza oluşurken bu kazaların neredeyse tamama yakınının kamuoyundan gizlendiği bir gerçektir” ifadeleri kullanıldı.

“NÜKLEERE YÖNELEN ÜLKELER BİLE ASKIYA ALDI”

Açıklama, şöyle devam etti:

“Elektrik üretim teknikleri arasında insan yaşamını ve doğayı olumsuz yönde en çok etkileme olasılığı bulunan nükleer santraller, iddia edilenin aksine hem işletme hem de söküm maliyetleri bakımından en pahalı enerji üretimi yöntemleridir. Diğer enerji kaynaklarının sınırlı olması nedeniyle nükleere yönelen ülkeler bile Fukuşima sonrası, nükleer programlarını durdurmuş veya askıya almıştır.

Ülkemizde ise -bu felaketlerden ders alınmamış olacak ki- Akkuyu‘da ve Sinop’ta, (en büyük iki felaketin yaşandığı) Rusya ve Japonya’ya nükleer santral kurdurulacaktır.”

“NÜKLEERE HAYIR”

“Tüm dünyada, nükleer santrallerin kurulmasından vazgeçilirken ve hatta var olan santraller kapatılırken, ülkemizde iki santral birden kurulması inadını anlamak olanaksızdır” denilen açıklamada, “Kazaların yarattığı büyük tahribatlar, nükleer santrallerden vazgeçilmesi için ciddi birer uyarı niteliğindedir. Çernobil’de ve Fukuşima’da yaşanan felaketlerin olumsuz etkileri halâ sürerken, ülkemizin nükleer bir maceraya sürüklenmesine ‘HAYIR’ diyoruz” ifadeleri kullanıldı.