Ukrayna Savaşı’nda iki yıl geride kalırken Rusya’nın ekonomisi, Batı’nın çeşitli yaptırımlarına rağmen geçirdiği dönüşümle direnişini sürdürüyor. Fakat direncinin en önemli sebebi tek çıkar yolu savaşı hâlâ sürdürüyor olması

Rus ekonomisinin dönüşümü
Rusya'da 2023 askeri harcamalarının, milli gelirin %10’una ulaşması bekleniyor. (Fotoğraf: AA)

Renaud FOUCART

Ukrayna Savaşı başlayalı tam iki yıl oldu. Rusya’ya yönelik kapsamlı yaptırımlar halen yürürlükte. Ülke birçok finansal hizmetin dışına çıkarıldı ve yaklaşık 260 milyar avroluk Merkez Bankası varlığı donduruldu.

Rus hava sahası birçok Batılı uçağa kapalı, Batılı limanlar ise Rus gemilerine kapalı. Rus petrolünün variline en fazla 60 dolar ödenmesini öngören yaptırım da hâlâ yürürlükte (Küresel petrol fiyatları ise 80-100 dolar arasında seyrediyor). Ayrıca teoride, Rusya’nın askeri amaçlarla kullanabileceği herhangi bir ürünün satışını yapmak da yasadışı.

Yaptırımların bazı sonuçları oldu. IMF verilerine göre Rusya’nın milli geliri savaş öncesine kıyasla yüzde 7 azaldı. Tüm bunlara rağmen Rusya ekonomisi “çökmüş” değil. Ekonomi, savaşın başından bu yana büyük dönüşüm gösterdi. Ülke ekonomisinin tamamı artık Ukrayna Savaşı etrafında dönüyor ve ekonomik büyümeyi besleyen de savaşın ta kendisi.

IMF, Rus ekonomisinin bu sene yüzde 2,6 büyümesini bekliyor. Birleşik Krallık’ta beklenen yüzde 0,6, Avrupa Birliği’nde ise yüzde 0,9. Rusya’nın bütçe açığı da hedeflendiği şekilde milli gelirin yüzde birinden az. Birleşik Krallık da bu rakam yüzde 5,1 ve AB’de yüzde 2,8.

Rus ekonomisinin bu denli dirençli olmasının bir sebebi de Rusya’nın güçlü ve bağımsız bir merkez bankasına sahip olması. Banka 2022’den bu yana faiz artırımları yaparak enflasyonu kontrol altına almaya çalışıyor. Faizler şu an yüzde 16 düzeyinde, enflasyon ise yüzde 7’nin üzerinde.

Rus firmaların ya da ülkede faaliyet yürüten herhangi yabancı şirketin ülkeden para çıkarmasını neredeyse imkansız kılan yaptırımların da halen yürürlükte olduğunu unutmamak gerek. Rublenin çakılması bu şekilde önlendi ve ülke içinde nakit akışı sağlandı.

Rus firmalar zamanla yaptırımları atlatmanın yollarını da bulmaya başladılar. Rus petrolüne uygulanan tavan fiyat güzel bir örnek. Teoride Batı ülkeleriyle petrol ticareti yapılırken Rusya’nın tavan fiyat üzerinde gelir elde etmesi imkânsız. Fakat pratikte faaliyet yürüten bir tür “gizli” filo var ve bu gemilerin varlığı bir dizi muhasebe hilesiyle gizleniyor. Yaptırım uygulayan ülkeler kuralları sıkılaştırmaya çalışıyor, Rusya’da devlet kasası petrol parasıyla doluyor.

Aracılar ile çalışarak yaptırımları delen farklı ülkeler de iyi gelir elde ettiler. Türkiye, Çin, Sırbistan, Bulgaristan ve Hindistan gibi ülkelerin yaptırımları deldiği ve Rusya ile ticaret yaptığı söyleniyor.

Ticari yapılan ürünlerin birçoğunun mikroçipler ya da iletişim teknolojileri gibi hem askeri, hem sivil kullanımı olan mallar olduğu söyleniyor. Ortaya konan tüm çabalara rağmen eksiksiz, tüm bölgeyi kapsayacak bir yaptırım politikası uygulanması şimdilik mümkün görünmüyor.

SAVAŞ PARASI

Fakat Rus ekonomisinin direncinin belki de en korkunç sebebi halen savaşı sürdürüyor olması. Rus ekonomisi uzunca bir süre “çeşitlilikten” uzak kaldı. Petrol ve doğalgaz gibi doğal kaynaklarını ihraç ediyor, gelirinin büyük bölümünü bu şekilde elde ediyordu. Bütçe gelirlerinin şu an halen yüksek seyretmesinin başlıca sebebi savaşın enerji fiyatlarını yükseltmesi.

Rusya’da kamu harcamaları eşi benzeri görülmemiş düzeye ulaşmış durumda. Bütçenin yaklaşık yüzde 40’ı doğrudan savaşa harcanıyor. 2023 yılı askeri harcamalarının, milli gelirin yüzde 10’u düzeyine ulaşması bekleniyor.

Asker maaşları, cephane, tanklar, uçaklar, ölenlerin ve yaralananların ailelerine ödenen tazminatlar… Bunların hepsi milli gelire dahil. Basitçe ifade etmek gerekirse; Rusya’nın ekonomik büyüme kaynağı Ukrayna Savaşı.

Fakat Rusya’nın savaşı kazanmaya parası yok. Ele geçirilen Ukrayna topraklarını yeniden inşa etmek ve bölgede güvenliği sağlamak inanılmaz derecede pahalı olacak. Dünyada yalnızlaşan Rusya bu iş için en fazla Çin’e “küçük ortak” olabilir.

Rusya içinde fiziksel altyapının iyi durumda olmadığı ve toplumsal huzursuzluklar yaşandığı da göz önünde bulundurulduğunda, yeniden inşa sürecinin olası maliyetinin Rusya için fazlasıyla yüksek olduğu daha iyi anlaşılıyor.

Rusya’nın ekonomik çöküşten kaçınması için savaşın mevcut sıkışık durumda sürüp gitmesi tek seçenek olabilir. Ülke kısıtlı sanayi kapasitesini savaş sektörüne yöneltti. Savaş kaynaklı ölümler ve dış göç sebebiyle ülkede işgücü eksikliği görülüyor. Savaş ortadan kalktığı zaman, Rus ekonomisinin ne yöne döneceği belirsiz.

Berlin Duvarı çökeli 35 yıl oluyor. Yeraltı kaynakları açısından zengin bir ülke olan Rusya, Avrupa’ya katılım yoluna giden eski sovyet ülkeleri Estonya, Latvia, Polonya ve Macaristan’a kıyasla daha yoksul durumda.

Rus rejiminin savaşı sonlandırıp bu tür ekonomik gerçeklerle yüzleşmeye hiç niyeti yok. Savaşı kazanmaya parası yetmiyor, kaybetmeyi göze alamıyor. Rus ekonomisinin tek çıkar yolu, savaşı sürdürmek.

Çeviren: Fatih Kıyman

Kaynak: The Conversation