Filmin kahramanı Billy gibi, ne olup bittiğini anlamamamızın, dolayısıyla tedirgin olmamızın amaçlandığı sahnelerde konuşmalar çevrilmiyor

Şafaktan Önce:  Beyaz adamın çilesi

Avrupalı (Amerikalıları da dahil edebiliriz bu kategoriye) Beyazların, görece “azgelişmiş” ülkelerde yaşadıkları çileleri anlatan filmler, kendi başına bir janr oluşturacak niceliğe sahip sanırım. Kah iyi misyonerler, kâh kızını kurtarmaya çalışan babalar, kah da düpedüz yasadışı elemanlar filmlerin konusu olur. “Geceyarısı Expresi”nin uyuşturucu kaçakçısı kahramanı, en muhafazakâr seyircinin bile özdeşleşeceği bir tipe dönüşür bu filmlerde. Çünkü içine düştükleri - Trump’ın tabiriyle “bok çukuru”- ülkelerde hemen hemen herkes vahşi ve kötüdür.

“Şafaktan Önce”nin kahramanı Billy, Tayland’da yaşayan İngiliz bir boksör. Billy, uyuşturucuyla da fazlasıyla haşır neşir. En azından kendisi “yaba” denilen bir uyuşturucunun müptelası. Film, Billy’nin uyuşturucudan yakalanışı ve içeri atılışıyla başlıyor aşağı yukarı. Billy hakkında ne bilmiyorsak, film bittiğinde de bilmiyoruz. Niye Tayland’a gelmiş, babasıyla ve kardeşleriyle nasıl bir ilişki yaşamış, neden ve nasıl uyuşturucu müptelası olmuş bilmiyoruz. Film ilk 1 saatlik ve görece başarılı olan bölümünde Billy’nin, son derece sert hapishane koşullarında, hemen hepsi ip kaçkını Taylandlı mahpuslar arasında hayatta kalma mücedelesine odaklanıyor. Film keyfi bir biçimde Tay dilindeki konuşmaları altyazı ile veriyor. Filmin kahramanı Billy gibi, ne olup bittiğini anlamamamızın, dolayısıyla tedirgin olmamızın amaçlandığı sahnelerde konuşmalar çevrilmiyor. Ama, böyle bir tedirgin etme amacı yoksa altyazı çevrilebiliyor. Çeviri olsa da olmasa da, bazı şeyler tam bir gizem halesi içinde. İçeri ilk girdiğinde, her nedense parası da olmayan Billy’ye bir gardiyan uyuşturucu veriyor.

Filmin Geceyarısı Expres’ini hatırlatan bu bölümü, Örümcek Kadının Öpücüğü’nü andıran bir bölümle devam ediyor. Billy, mahpus travestilerden biriyle bir ilişki geliştiriyor. Ama kısa süre içinde bitiyor bu ilişki.

Filmin, sonraki bir saati ise başka bir telden çalmaya başlıyor. Billy, hapishanenin boks takımına girdikten sonra olay bir Rocky hikâyesine dönüyor. Billy, bu yeni ortamında itibar kazanıyor, görece düzgün insanlarla bir arada oluyor. Ama hiçbir Taylandlı, bir karakter olacak kadar öne çıkmıyor. Hoş Billy’den ne anlamıştık ki?

Nihayetinde, Billy boks maçını kazanacak mı kazanmayacak mıya geliyor işler? Kazanamamanın bedeli çok ağır olabilir Billy için. Beyaz adamın Tayland hapishanelerinde yaşadığı bu kahramanlık hikâyesi artık çekilmez hale geliyor sonlara doğru. Yine de filmin ilk bir saatinin etkileyici olduğunu bir kez daha söyleyeyim.