Avrupa Parlamentosu’nda “koşulsuz ve derhal” ateşkes çağrısı, sağcılar tarafından engellendi. Böylelikle Gazze’deki katliamın sürmesinin önü açıldı. Çatışmaların Suriye, Yemen, Lübnan, Irak ve İran üzerinden adım adım tüm bölgeye yayılma tehlikesi var.

Sağcıların kana susamış politikaları sınır tanımıyor
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları 7 Ocak’ta üçüncü ayını geride bıraktı. (Fotoğraflar: AA)

Muhammed SHABEER

Strasburg’da 18 Ocak günü yapılan Avrupa Parlamentosu oturumunda Gazze’de “kalıcı ateşkes” çağrısı yapan bağlayıcılığı olmayan bir karar alındı. Önkoşullar arasında Hamas’ın tamamıyla lağvedilmesi ve Hamas’ın elinde tutulan tüm rehinelerin koşulsuz olarak serbest bırakılması vardı. Karara 312 destek, 131 karşı oy verildi, 72 oy ise kullanılmadı. “Koşulsuz ve derhal” ateşkes çağrısından oluşması planlanan ilk taslak, sağcı Avrupa Halk Partisi (EPP) tarafından engellendi. Neticede ortaya konan koşullar, İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırım yöntemlerini sürdürmek için ortaya attığı bahaneleri destekler nitelikte. İsrail’in öne sürdüğü “ön koşullar” arasında da Hamas’ın lağvedilmesi ve rehinelerin serbest bırakılması var.

Avrupa Parlamentosu’ndan çıkan karar İsrail’in askeri operasyonlarını ve Filistin’de uyguladığı yasadışı işgal politikalarını kınıyor. Ayrıca Avrupa’nın destek verdiği “iki devletli çözüm” çerçevesinin tekrar gündeme getirilmesi gerektiğini söylüyor. Fakat nihayetinde ortaya çıkan sonuç, AB Parlamentosu’nun İsrail’in sözde “öz savunma hakkına” destek verdiği anlamını taşıyor. Dolayısıyla süregelen katliam meşruiyet kazanıyor ve İsrail, Filistin devletini yok etmek, Filistinlilere soykırım politikaları uygulamak için daha da cüretkâr hale geliyor. Ekim ayında yapılan oturumlarda da Avrupa Parlamentosu kalıcı ateşkes çağrısı yapmakta başarısız olmuş, yalnızca “insani yardım” faaliyetleri için çatışmalara ara verilmesi yönünde karar açıklamıştı.

∗∗

Polis müdahalelerine rağmen son 100 gündür Avrupa çapında kitlesel eylemler yapılıyor. Avrupa Parlamentosu toplumsal baskıyı hissederek bir tür ateşkes çağrısı yapmak zorunda kaldı. Parlamento’daki sol blok (GUE-NGL) 18 Ocak günü yaptığı açıklamada “Bugün, Avrupa Parlamentosu’nun Avrupa halkının taleplerini yerine getirmek ve kararlı duruş sergilemek için bir şansı vardı. İnsanlar aylardır sokaklarda Gazze için ateşkes çağrısı yapıyorlar.

Yapılan açıklama şu ifadelere yer verildi: “Aşırı sağ, sağ ve liberal siyasetçiler kana susamış politikalarının sınır tanımadığını gösterdiler ve Avrupa Parlamentosu’nu kendi peşlerine takarak Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail rejiminin, Filistin halkına karşı yürüttüğü kanlı savaşta işbirliği yapmaya karar verdiler. Gazze’de üç aydır devam eden ölüm ve yıkım operasyonlarından sonra gelen bugünkü oylama, şiddete ve baskıya onay verilmesi anlamına gelmektedir.”

Çıkan karardan sonra çeşitli solcu vekiller sağcıların “sabotajını” sert bir dille eleştirdiler. Belçika İşçi Partisi’nden Marc Botenga, “Avrupa Parlamentosu’nda çoğunluk derhal ateşkes yapılması için çağrıda bulunmayı reddediyor” dedi ve alınan kararın “İsrail’in suçlarına ortak olmak” anlamına geldiğini söyledi.

Yemenliler, ABD ve İngiltere’nin saldırılarını protesto etti.

∗∗

İrlandalı vekil Clare Daly de kararı yerden yere vurdu ve “Katliamın sürmesi için yeşil ışık yakıldı” dedi, çatışmaların bölgeye yayılması riskine işaret etti. Bölgesel çatışmalara Batı’nın askeri operasyonlar ile dahil olmasının Ortadoğu’yu savaş sarmalına sokmaktan başka bir işe yaramayacağını ifade etti.

Yunanistan Komünist Partisi vekilleri de kararı kınadı. Boyun Eğmeyen Fransa Partisi’nden Manon Aubry “Liberaller, sağcılar ve aşırı sağcılar kalıcı ateşkes çağrısını sabote ettiler. Netanyahu hükümetine milyonlarca avro değerinde silah satılmasını sağlayan ortaklık anlaşmalarını askıya almayı reddettiler” dedi.

Bu esnada İsrail, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde soykırım suçlamalarından yargılandı. Malezya, Kolombiya, Türkiye, Venezuela, Brezilya, Namibia, Nikaragua ve Bolivya gibi çeşitli ülkeler Güney Afrika’nın açtığı davaya destek verdiklerini açıkladı. İsrail’in uluslararası mahkemelerde yargılanması çağrıları Avrupa içinde de ağırlık kazandı.

İsrail’in, Gazze’de sürdürdüğü savaş halihazırda 24 bin 600 kişinin yaşamına mal oldu, 61 bin 800 kişi yaralandı. Neredeyse 2 milyon insan evini terk etmek zorunda kaldı. Birleşmiş Milletler ve birçok Küresel Güney ülkesini de içeren uluslararası kuruluşlar ateşkes çağrılarını defalarca yeniledi. Tüm bunlara rağmen İsrail, Filistin’de ABD’nin ve Avrupalı müttefiklerinin desteğiyle soykırım yöntemleri uygulamaya devam ediyor. Savaş şimdiden Batı Şeria, Suriye ve Lübnan’a yayıldı ve Yemen’deki Husilerin saldırılarının yanı sıra İran hükümetinin bölgedeki İsrail ve ABD kuvvetlerini hedef almasıyla tüm bölgeye yayılabilir. 

Çeviren: Fatih Kıyman

Kaynak: People’s Dispatch