Şair-kişinin halka hitabı

Nursevim YILDIZHAN

“Türkiye Şairlerini Dinle” Cafer Yıldırım’ın dokuzuncu şiir kitabı. Beş bölümden oluşan şiire ve kitaba da adını veren bu dize, finalde Ahmet Erhan’ın bir dizesiyle tamamlanarak gerçek anlamına kavuşuyor: “Türkiye şairlerini dinle/Türkiye Ayağa Kalk!"

Şair-kişinin halka hitabı üzerine kurulu “Türkiye Şairlerini Dinle” şiirinde duygusal tonu yüksek bir seslenme söz konusu. Topluma mal olmuş simalar üzerinden ikna telkinleri yapılırken, halkın bilinç sıçraması gerçekleştirmesi için toplumsal tarihten olaylar anımsatılıyor, deliller sunuluyor.

“Türkiye” kavramı, coğrafi anlamı yanında farklı şiirlerde farklı içerikler kazanan anlam alanlarına çekiliyor. Dizelerin her birinde “Türkiye” farklı bir anlam içeriyor. Bu anlam farklılıkları kitap bütününde içeriksel bir zenginlik kaynağı olarak öne çıkıyor.

Cafer Yıldırım. (Fotoğraf: BirGün)

Yıldırım’ın başat temalarından olan varoluş sorunsalı, bu kitabında Türk halkı ile ilişkilendirilerek irdeleniyor. Bu bakımdan varoluş temasına yeni bir boyut kazandırıldığını belirtmek isterim. Varoluş teması, bu kitapta Türk halkının varlık bilincine kavuşması temasına dönüşerek yeni bir boyut kazanıyor. Halkın kendi varlığının bilincine kavuşması, kendisi için bir varlık haline gelmesi için şair-kişi, ivmesi hiç eksilmeyen canhıraş bir çaba içinde.

Bunda amaç tarihin zorlu yollarından adaletli adımlar ve kendisine ait bir varlık duygusuyla geçen Türk halkının örselenen varlık şuurunu yeniden kazanması, içine düştüğü yabancılaşmadan kurtulması, aydınlık bir gelecek tasavvuruna kavuşmasıdır.

Cafer Yıldırım şiirinin akışkan, yer yer manifesto üslubuna bürünen anlatımına bu kitabında da rastlıyoruz.

Toplumsal duyarlığın duygulu bir prizmadan yansıtıldığı şiirler, “Türkiye” ana teması etrafında toplanıyor. Her bir şiir bu ana temanın bir başka katmanını oluşturuyor. Bu temasal örgü kitabın dikkat çekici bir özelliği olarak öne çıkıyor. Örneğin “Avaze”de Türkiye’ye dönük bir sitem söz konusu iken “Dedikçe, Dendikçe”de Türkiye’nin toplum nezdindeki algısal çerçevesi ortaya konuyor. Kitaba adını veren “Türkiye Şairlerini Dinle” şiirinde ise Türk halkı tarihsel bir perspektiften ele alınarak bu günkü konumuna dek geçen süreçte şiir sanatının olanakları içinde öne çıkan en karakteristik haliyle gözler önüne sergileniyor.

Kitabın “Türkiye” yanında öne çıkan bir başka teması ise aşk. Bu tema, tamamen bireysel bir duygu  olarak saf haliyle işlendiği gibi bazı şiirlerde Türkiye’nin toplumsal gerçekliğini yansıtan bir atmosfer içinde ele alınıyor.

Kelime haysiyetine gösterilen özen, ahengi önceleyen sentaks ve gerçekliğin yansıtılmasındaki şiirsel tutumdan taviz vermeyen çaba; Cafer Yıldırım’ın her kitabında olduğu gibi bu kitabında da kendini belirgin bir biçimde hissettiriyor.

Sadelikle imgesel anlatımın dengelendiği, umudun yeşertilme çabasının belirgin kılındığı, içeriğin toplumcu bir duyarlıkla zenginleştirildiği “Türkiye Şairlerini Dinle”, toplumcu gerçekçi anlayışın bir ürünü olarak sanatsal sınıflamada dâhil edileceği kategoriye oldukça uygun düşüyor.

“Türkiye Şairlerini Dinle”, Türk şiirini güncelleme iddiasıyla yayın yapan ve yayın programında şiir ve şiirle ilgili olmayan yayınlara yer vermeyen Şiirden Yayınevi’nin imzasını taşıyor. Yıldırım’ın bu son kitabının her edebiyat severin fakat özellikle her şiirsever ve şairin kitaplığında bulunmasını isterim.