Şiddet bireysel/küçük topluluklarla mücadele edilemeyecek kadar sistematik ve ciddi bir sorundur. Çok yönlü mücadeleyi gerektirir

Şiddet gördüğümüzü anlamıyor olabilir miyiz?
Fotoğraf: Freepik

Arzu ERKAN

Psikiyatr Dr., Yazar

Şiddet toplumun her bireyini etkilese de en çok kadınları, çocukları ve dezavantajlı bireyleri hedef alır. Özel yaşamında ya da toplumsal yaşamda psikolojik, fiziksel, ekonomik, cinsel açıdan zarar veren cinsiyete dayalı her türlü eylem “şiddet”tir. Cinsiyete dayalı şiddet; politik, ekonomik, sosyal, kültürel, medeni veya diğer alanlardaki insan hakları ve temel özgürlüklerinin tanınmasını, kullanılmasını ve bunlardan yararlanılmasını engelleyen, ortadan kaldıran veya bunu amaçlayan ve cinsiyete bağlı olarak yapılan herhangi bir ayrım, mahrumiyet veya kısıtlamadır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, şiddetin en önemli sebebidir. “Kadın” ve “erkek” olmaya toplumun ve kültürün yüklediği anlam ve beklentilerin tamamına “toplumsal cinsiyet rolü” denir. Bu rol ve kalıplar sürekli bir biçimde yeniden üretilerek bireyler ve nesiller arası aktarılır. Aile, okul, medya, hukuk sistemi vb. oluşumlar, cinsiyete dayalı iş bölümü, egemen dil, bazı dinsel ve sanatsal eserler, “toplumsal cinsiyet eşitsizliği”nin üretilmesinde, pekiştirilmesinde ve sürdürülmesinde rol oynar.

Bireyler, tüm bu eşitsiz toplumsal cinsiyet rollerine ve toplumun kendilerinden beklentilerine uyum sağlamaya çalışırken çatışmalar yaşarlar, ruhsal ve bedensel sağlıkları olumsuz etkilenir. Şiddetin her türlüsü önlenmeli, ortaya çıkar çıkmaz ortadan kaldırılmalıdır. Psikolojik şiddetle başlayan eylemler cinayetlere kadar ilerleyebilir. Geçmişte ya da şimdi, şiddete maruz kalan, tanık olan, şiddet eğilimi olan kimselerin psikolojik destek alarak bu şiddet kalıtımı ve şiddet döngüsünü kırmaları son derece önemlidir.

Şiddete maruz kalanların büyük çoğunluğu, ait olduğu sosyokültürel çevreye ve aldığı eğitimden bağımsız, maruz kaldığı şiddeti fark edemezler. Şiddeti olağanlaştıran toplumlar içindeki bireyler, olumsuz davranışlar fiziksel şiddete dönene dek kendilerine yapılan duygusal/sözel/ekonomik/dijital/cinsel şiddeti anlamlandıramaz ve dillendiremezler.  Şiddete maruz kalanların %92'sinin resmi kurumlara bildirmediği, yaşadıklarını çevresine anlatan kadınların ise %39’unun anlattığı kişiden yardım görmediği ortaya konmuştur. Bu nedenle şiddet biçimleri, önleme ve müdahale konusunda bilgi edinmek son derece önemlidir.

ŞİDDET GÖRÜYOR MUYUM?

Yandaki kutuda sayılan şiddet biçimlerinden en az birini yaşıyorsanız şiddet görüyorsunuzdur. Birden fazla şiddet biçimi iç içe olabilir. Keskin ayrımlar yapılamayabilir. Fiziksel, cinsel, ekonomik şiddeti anlamak psikolojik şiddetten daha görünür olabilir. Psikolojik şiddeti anlamak için aşağıdaki soruları kendinize sorabilirsiniz: İlişkide eşit, özgür ve güvende hissediyor muyum? Haklarıma, onay ve rızama önem veriliyor mu? Temel gereksinimlerim karşılanıyor mu? Saygı görüyor muyum? Rahatsız olduğumu söylememe rağmen o davranış devam ediyor mu? Partnerimle arkadaşlarımı, ailemi bir araya getirmekten kaçınıyor muyum? Sırf kriz çıkmasın diye hep onun dediğini mi yapıyorum? Partnerim sürekli bir sorun olduğunu söylemesine rağmen ilişki terapisine ya da bireysel terapiye gitmeye yanaşmıyor, benim destek almamı da zorlaştırıyor mu?

ÇÖZÜM VE ÖNERİLER

Şiddet uygulayanın yüzeysel bir özeleştiri, özür dileme davranışı ve geçici pişmanlık sonrası yeniden şiddet uyguladığı, maruz bırakılanınsa, öğrenilmiş çaresizlik içinde defalarca affettiği ve bu sorunlu ilişkiyi sürdürmeye mecbur bırakıldığı bir şiddet döngüsü söz konusudur. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine endeksli değerler bu döngüye hizmet eder, döngü de eşitsizliğe... O nedenle ilişkiden çıkmak kolay değildir. Sosyal desteğin ve sağlıklı bilgi akışı ile güçlenmek, özgüveni yeniden kazanmak gerekiyor. Bu noktada da mutlaka psikolojik destek alınması önemli. Belediye ve sivil toplum kuruluşlarının ücretsiz olarak sundukları destekler mevcut. Şiddet gören kadın yasal haklarını bilmeli. Barolardan ücretsiz avukat desteği alabilirler. Kişi böyle bir şüpheye düşüyorsa mutlaka bu hizmetlerden yararlanmalı. Yalnızlaşmamak çok önemli. Bu bağlamda kadın dayanışma örgütlerinin rolü çok büyük. Neyin şiddet olup olmadığını bilmek için farkındalık artırıcı kaynaklara yönelmek, atölyelere katılmak, sağlıklı iletişimin ne olduğunu anlamak da fayda sağlayacaktır.

Son söz olarak, şiddet bireysel/küçük topluluklarla mücadele edilemeyecek kadar sistematik ve ciddi bir sorundur, çok yönlü mücadeleyi gerektirir. Kadın hakları, kadınların ve çocukların eğitimi ve kadınların ekonomik özerkliği başta olmak üzere pek çok alanda ortak mücadele verilmeli. Şiddete maruz bırakılanların destek mekanizmalarını artırmak önemli adımlardan biri. Dayanışmayı güçlendirmek, işlevsizleştirilmeye çalışılan platformları ve sivil topluluk kuruluşlarını ayakta tutmak çok önemli. Tüm bunları mümkün kılacak olan İstanbul Sözleşmesi’nin gereklerinin, en ölümcül ve yaygın suçlardan olan şiddeti önleyecek şekilde ülke politikası olarak benimsenmesi ve uygulanması için var gücümüzle çalışmalıyız.

∗∗∗

ŞİDDET BİÇİMLERİ

• Fiziksel Şiddet

Eşyalara zarar verme, tokat atma ya da bir şey fırlatma, itme, tartaklama ya da saç çekme, yumrukla ya da bir cisimle vurma, tekmeleme, sürükleme ya da dövme, boğazını sıkma ya da bir yerini yakma, bıçak, silah gibi aletlerle tehdit etme ya da bunları kullanma. 

• Cinsel Şiddet

Zorla cinsel ilişkiye girme, bireyin tehditlerden korkarak cinsel ilişkiye razı edilmesi, cinsel olarak aşağılayıcı ya da küçük düşürücü eylemlere zorlanma, rıza ve onay olmaksızın uygunsuz görüntüler paylaşma, flört şiddeti, çocuk yaşta evlendirme, çocuğun cinsel istismarı. 

• Ekonomik Şiddet

Kişinin çalışmasına engel olma, işten ayrılmasına neden olma, gelirine el koyma, harcamalar için para vermeme, eğitiminde, kariyerde ilerlemenin engellenmesi, erken evlilikler nedeniyle kendini geliştirmekten ve çalışma hayatından mahrum etme, ev işleri ve bakım veren görevlerinde güvencesiz çalıştırma, ücretsiz/görünmeyen emek sömürüsü.

• Israrlı Takip

Psikolojik, cinsel, dijital şiddet olarak görülebilir. Tekrar eden, kasıtlı ve tehditkâr ya da rahatsız edici davranışlar şu şekilde olabilir: Sürekli telefonla arama; mesaj, mektup ve/veya e-posta gönderme, sosyal medya aracılığıyla iletişim kurma ve takip etme, engellendiği halde başka kanallardan yeniden iletişim kurma, iş yeri ya da ikamet adresine gitme, sebepsizce karşısına çıkma vb.

• Flört Şiddeti

Herhangi bir yakın ilişki yani romantik ilişki veya cinsel ilişki paylaşılan kişilerden birinin diğerine ya da birbirlerine fiziksel, ruhsal, cinsel, sanal herhangi bir alanda şiddet uygulamasıdır. Aşırı kıskançlık, yaşamını, giysilerini, tavırlarını, seçimlerini kısıtlama, arkadaşlıklarına engel olma, sosyal medya hesaplarına müdahale, şifrelerini isteme, telefonunu, kurcalama, gidilen yerlerden görüntülü arama diğer biçimleridir.

• Duygusal/Psikolojik Şiddet

Hakaret ya da küfür; lakap takma; ismiyle değil ünlemle, başka isimle, ıslıkla seslenme; aşağılama, küçük düşürme; görmezden gelme; küsme/duygusal şantajla korkutma; kişiye, yakınlarına ya da kendisine zarar vermekle tehdit etme; flört şiddeti, gaslighting, love bombing-ghosting.

• Love bombing-ghosting

“Love-bombing”de hedefe odaklı, kişiyi etkilemek, ilişkiye ikna etmek, ele geçirmek üzerine tasarlanmış ilgiye boğma, göklere çıkarma, sevgi bombardırmanı görülürken, bunu bir süre sonra bu ilgiyi sebepsizce birden bire geri çekme ve ortadan kaybolma, yani ghosting izler. Kişi iletişim çabalarına kayıtsız kalır.  Bu, bir ilişki yaşadıkları izlenimini yaratan şahsın bir hayalete dönüşmesi,  maruz bırakılana kendini aşırı değersiz ve kusurlu hissettirir. Ruhsal olarak örseler.

• Gaslighting

“Kişinin aklından, hafızasından, algısından şüpheye düşmesini sağlayacak şekilde manipüle ederek sistemli bir psikolojik eziyete maruz bırakmak” olarak tanımlanabilir. Fail, “Kafanda kuruyorsun. Sen hastasın. Aşırı hassassın. Her şeyi büyütüyorsun. Bunu bana sen yaptırdın. Tedavi görmen lazım,” gibi sözlerle karşısındakini sık sık afallatır. Bazen de tuzaklar kurar. Son derece örseleyicidir.

• Breadcrumbing

Love bombing-ghosting kutusunda  tarif edilen durumun, döngüler halinde tekrarlayan bir biçimi denebilir. Bir taraf kendisini bir ilişki içinde zannederken diğer tarafın aslında o ilişki hiç olmamış gibi iletişimi ara ara kestiği sonra arada karşısındaki kendine bağlayacak hamleler yapıp ardından yine yanlış anlaşılmış gibi davrandığı, gel-gitler içeren bir tür “yemleme” davranışıdır. Maruz bırakılan sürekli ne olup bittiğini anlamaya çalışır, iletişim kanallarını, yoklar durur. Aksine bu kişinin üstüne düşmek yerine ilişkiden uzaklaşırsa, fail yeniden ortaya çıkar ve hiçbir şey olmamış gibi ilgi ve sevgi gösterilerine devam eder, sonra yeniden kopar. Kimi zaman da çeşitli sosyal medya platformları ya da dijital kanallardan çelişkili mesajlar veren iletişimlere devam eder. Kuşkusuz bunlar, kişinin bağlanma sorunları ile ilgili olabilir, ancak yine de ötekinde yarattığı psikolojik şiddeti ortadan kaldırmaz. 

Öneriler ve Kaynaklar: 

1.https://openaccess.hacettepe.edu.tr/xmlui/handle/11655/23338

2.Erkan A. Kendimle Karşılaşmalar, Ed. Sinem Sal, Karakarga Yayınları, Kasım 2022.

3.Şiddet görüyorum ne yapabilirim? https://www.youtube.com/watch?reload=9&v=sL-KWtgqVLI