Müjde! Derviş Zaim yeni bir film çekti. Hem de Kıbrıs’ta. Bu cümle içinizde bir heyecan uyandırmışsa siz de benim gibi sıkı bir Derviş

Müjde! Derviş Zaim yeni bir film çekti. Hem de Kıbrıs’ta. Bu cümle içinizde bir heyecan uyandırmışsa siz de benim gibi sıkı bir Derviş Zaim hayranısınızdır. Benim için Derviş hayata sunulmuş bir armağandır. Onu anımsamak içimde bir coşkulu bir cıvıltı oluşturur ve hemen telefona sarılırım. Bir filmi vizyona girer girmez sinemaya koşarım.
İstanbul’da bulunduğum zamanlarda Beyoğlu kafelerindeki buluşmalarımızın her biri belleğimde özel bir yer tutar. O her zaman doğmakta olan bir filmin belirli bir aşamasındadır ve her aşamayı izlemek keyif vericidir. Bir keresinde yine bir kafede buluşmuştuk. Sınırlı bir zamanı vardı. Nokta filminin montajını yeni tamamlamış ve büyük ekranda filmi görmek istiyordu. Yeşilçam sineması yönetmenimiz için özel bir gösterim yapacaktı. Ben hemen yalvar yakar oldum “Ben de izleyeyim”diye. Hiç ummuyordum ama kabul etti. Bunu ‘onur veren değerli bir anı’ olarak taşırım hep. Oğlumun öğrenci evinde bir kez telefon çalmıştı ve evdeki sinema meraklısı kızlar Derviş Zaim’le konuştuğumu anlayınca beni bir ‘rock yıldızı’ aramış gibi çığlık atmışlardı.
Derviş’le buluşmak benim için terapi gibidir. En kederli zamanımda bile beni gülümsetecek bir yorumu olmuştur. Hep sakindir o... Kendi hayatının da bilge yönetmenidir. Aslında bir kaşiftir Derviş. İnsanın sırlarını keşfetmek ve onları muhteşem filmler yapmak için gelmiştir dünyaya... İletişim uzmanıdır. Kimseyle çatıştığını görmedim. Sorun çözücüdür. Bence bir insanda bulunabilecek en önemli erdeme, adalet duygusuna sahiptir. Bu yüzden de iyi yönetmendir.
Kişiliklerimiz öylesine farklıdır ki; birileri bu iki insan ortak bir dili nasıl buluyor diye kafa yorabilir. Belki de bütün mesele budur. Hayattaki saçmalamalarıma böylesine sakin ve farklı bir açıdan bakan biri olmasıdır Derviş’i benim için özel yapan. Bir de ‘Kıbrısımız’ vardır tabii... Birbirimizi çok az cümleyle anlayabiliriz Kıbrıs’la ilgili konularda. Kısa yorumlar yapıp büyük hikâyeyi görebiliriz. Acıtan eleştiriler, yalan yanlışla dolu yorumlar hep Kıbrıs kaynaklıdır. Bir kez bir Kıbrıs TV’sinde Derviş’le ilgili saçma sapan sözlere rast gelmiştim ve bunu ona aktardığım için pişman olmuştum hemen ardından. Bir kader ortaklığı sonuçta bizimkisi.
Aslıhan Doğan Topçu, Derviş Zaim sineması üzerine daha çok da akademisyenlerin katkıda bulunduğu güzel bir kitap çıkarmış. Elime ulaşır ulaşmaz heyecanla hatmettim. Kitabı okuduktan sonra filmleri yeni baştan izlemek arzusu doldu içime (Hepsini en az iki kez izlemişimdir). Kitap Derviş Zaim sineması için bir anahtar gibi. Böylesi bir anahtarla izleyici çok daha farklı bakabilir filmlere.
Prof. Dr. Z. Tül Akbal Sualp, Yrd. Doç Dr. Müberra Yüksel, Hülya Doğan, Ahmet Serdar Aktürk, Zahit Atam, Doç. Dr. Serpil Kırel, Yrd. Doç. Dr. Âlâ Sivas, Asst. Prof. Brian Bergen Aurand, Yrd. Doç. Dr. Aslıhan Doğan Topçu ve Hilmi Yavuz kitaba katkı koyanlar.
“Toplumsalın Eleştirisinden Geleneğin Estetiğine Yolculuk: Derviş Zaim Sineması kitabı düşüncesi, sinema alanındaki akademik çalışmalar içerisinde D. Zaim sineması ve Zaim’in Türkiye sineması içerisindeki konumuna yönelik bir başvuru kaynağı eksikliğinin hissedilmesiyle ortaya çıkmıştır. Lisans ve lisansüstü çalışmalarda biraraya geldiğim öğrencilerin de hissettiği bu eksiklik düşüncesini, alandan hocalarım ile paylaştığımda bu düşüncenin doğruluğunu anladım” diyor kitabın önsözünde Aslıhan Doğan Topçu.
Daha çok da sinema araştırmacıları için hazırlanan bir kaynak kitap gibi görülse de sinemayı seven herkes keyifle okuyabilir bence.
“Derviş Zaim, ‘Nokta’da Kâinat’ın ‘tamamlanma sürecinin ‘nokta’nın konulmasıyla, İnsan’la gerçekleştiğini gösteriyor ve bu ‘tamamlanarak’ verilmiş olan Dünya’yı hat sanatıyla süsleyerek dile getiriyor. Böylece estetikle tasavvufun birbirine eklemlendiği bir başyapıt ortaya çıkıyor: ‘Nokta’...” sözleriyle bitiriyor Hilmi Yavuz ‘Derviş Zaim Filmlerinde İslam Estetiği’nin Yeniden İnşası’ başlıklı yazısını.
Derviş’in filmleri ile ilgili sinema meraklısı sıradan insanlarla konuştuğumda şunu gözlemlemişimdir. Filmlerden bazılarına büyük hayranlık duyup bazılarıyla iletişim kuramayarak düş kırıklığı yaşamışlardır. Ben onun fanatiği olduğumdan böylesi yorumlar kalbimi kırmış ve çoğu kez savunmaya geçmişimdir. Bu kitap bana iyi geldi o yüzden. Artık Derviş Zaim’in filmleri üzerine daha sofistike cümlelere sahibim. İyi ki bu yazıları bize getirdin sevgili Aslıhan!