Solda Glucksmann dalgası ve ilerici bir cephe oluşumu
Raphaël Glucksmann (Fotoğraf: European Parliament Audiovisual)

Prof. Dr. Ali ARAYICI / Paris

Fransa'da 6-9 Haziran tarihlerinde yapılacak olan Avrupa Parlamentosu (PE) seçimi yaklaşıyor. Ancak sol ve sağ arenada yer alan siyasi partiler arasında siyasi kutuplaşmalar ile birleşmeler giderek güncelliğini koruyor. Son günlerde yapılan anketlerde, PE seçiminde yüzde 10 oy alacağı tahmin edilen merkez solda yer alan Cumhuriyet Meydanı (PP) kurucusu ve PE Milletvekili 44 yaşındaki Raphaël Glucksmann, sol partilerin baş hedefi haline geldi.

Raphaël Glucksmann'nin oy oranının artması, Çevreciler-Yeşiller (EELV), Sosyalistler (PS), Komünistler (PCF) ve Boyun Eğmeyenler'den (LFİ) oluşan NUPES (Yeni Ekolojik ve Sosyal Popüler Birlik) bileşenleri başta olmak üzere, bütün sol partilerin dikkatini çekiyor. Anımsanacağı üzere 2019'de yapılan PE seçimlerinde Raphaël Glucksmann; PS ve Yeni Anlaşma'yı (ND) bir araya getiren bir listenin başında yer alarak PE üyesi seçilmişti.

Glucksmann, 2009-2012 yılları arasında Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakashvili'nin danışmanlığını yaptı. Daha sonra, 2007'de merkez sağda yer alan Alternative Libérale'de (LA) bir süre kaldıktan sonra, merkez sola geçerek 2018'de PP adlı siyasi hareketi başlattı.

AVRUPA'NIN STRATEJİK ÖNEMİ

Bugün Avrupa kıtası, tarihinin önemli bir dönüm noktasında. Barış ve demokrasi doğrudan tehdit altında. Birincisi, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırganlığı ve toplum modelimize karşı yürüttüğü hibrid savaş… İkincisi ise merkezde, doğuda ve batıda bulunan iç güçler tarafından, “halk iradesi” adına hukukun üstünlüğünü ortadan kaldırıp temel hakları ayaklar altına alarak “demokrasiyi” yıkma projesi sürdürülüyor. Bu tehditler karşısında Avrupa bir siper ya da kale olarak hareket etmeli. Ne rehavete kapılmalı ne de göç söz konusu olduğunda popülizm zehrinden etkilenilmesine izin verilmeli. Özellikle istikrarsız ve dostluğun giderek daha da azaldığı bir dünyada Avrupa; değerlerini ve çıkarlarını daha iyi savunabilmek için, kendi öneminin daha fazla farkına varmalı.

İLERİCİ BİR CEPHE OLUŞUMU

Glucksmann'nin oy oranının anketlerde yüzde 10'u bulması, sol partiler arasında olduğu gibi; Emmanuel Macron ve merkez sağ yanlısı partilerin de dikkatini çekiyor. Fransız ve Avrupalı kamu hizmetlerinin yanı sıra, özel sektörden yöneticileri bir araya getiren Télémaque Kolektifi, 31 Ocak’ta "Le Monde" gazetesindeki bir köşe yazısında, Glucksmann liderliğindeki liste etrafında "dışlama olmadan" ilerici bir cephe oluşturma çağrısında bulundu.

PE seçimleri, Fransız solu için bir aydınlanma ve dönüşüm anını temsil edecek. Avrupa Birliği'nin oluşumunun en büyük mimarlarından Jacques Delors'un ölümünün yasını tutulduğu; ırkçı, faşist ve aşırı sağın sadece seçimlerde değil, ideolojik olarak da endişe verici bir atılımına tanıklık edildiği bir dönem yaşanıyor.

Glucksmann ve PS haftalardır, PS'nin parti içi hırsların çığ gibi büyüdüğü ve “Parislilik” davasıyla karşı karşıya olduğu bir dönemde 9 Haziran'da yapılacak Avrupa seçimlerinde kimlerin aday olabileceği konusunda mücadele ediyor. PE Milletvekili Glucksmann, 20 Ocak’ta Bordeaux'da düzenlenen bir halk toplantısında destekçilerine seslendi. Glucksmann'nin kendi kampanyasını çoktan başlattığı için PS'nin gecikmeye pek niyeti yok. PS'de, parti içi ihtirasların çığ gibi büyümesi karşısında koltukları bırakma konusunda daha da isteksiz. Öyle ki, PS Genel Sekreteri Olivier Faure'nin partisi içinde hoşnutsuzluk giderek artıyor.

SOLDAKİ RAKİPLERİNİN HEDEFİNDE

Kamuoyu yoklamalarında Raphaël Glucksmann'nin yükselişine karşı koymak amacıyla Çevreciler, Boyun Eğmeyenler ve Komünistler; Sosyalist Parti'nin 9 Haziran seçim kampanyasını yönetecek adaya yönelik eleştirilerini artırıyor.

Kuzeydeki Villeneuve-d'Ascq kenti sokakları 20 Ocak'ta karla kaplıydı. Lille kentinin merkezinde genç Boyun Eğmeyenler, partilerini PE seçimleri için ortak bir liste üzerinde düşünmeye davet eden broşürler dağıttı. Çevreciler-Yeşiller, 9 Haziran seçimleri nedeniyle ikinci toplantısını yaptığı salonun önünde “Gençler NUPES'i istiyor” diye bağırdılar.

Ancak ortak bir adaylık hâlâ söz konusu değil. Daha da kötüsü tam da kampanya başlarken Essonne PS Milletvekili Jérôme Guedj'in sosyal medyada üzüntüsünü dile getirdiği gibi, sol, eski alışkanlıklarına geri dönerek birbirini parçalamaya başladı. Bu bağlamda herhangi bir sürpriz olmazsa PS'nin seçim kampanyasına liderlik edecek olan ve anketlerde diğer sol adayların önünde yer alan Glucksmann, EELV, LFI ve PCF partileri tarafından hedef alındı.

Glucksmann, gelecekteki günlerde Emmanuel Macron'un Cumhuriyet Yürüyüşü (LREM) partisinden hayal kırıklığına uğrayanlar için potansiyel bir sığınak olarak görülüyor. Bu günlerde, PE Milletvekili Glucksmann, sosyal medyada sık sık boy göstermeye hız vererek aynı seçmen kitlesi için mücadele eden ekolojistlere soğuk terler döktürüyor.

YER KAPMA MÜCADELESİ

Merkez soldaki Glucksmann'nin, kamuoyu yoklamalarında yüzde 10'luk oy alması PS'yi çeşitli arayışlara itiyor. “Yorganı küçük çantaya nasıl sığdırırım?” Bu ifadeyi çok seven PS, 9 Haziran'daki PE seçimine dört ay kala kendisine bu soruyu soruyor. PS, bu seçimlerle birlikte solun merkezine geri dönmeyi ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşadığı utancı silmeyi hayal ediyor. PS'nin iki numaralı ismi Parti Sözcüsü Pierre Jouvet, "Bu seçim, 2027 başkanlık seçimlerine doğru neler yaşayacağımıza dair gerçek bir test balonu ve kayıp seçmenleri yakalama becerimize tanıklık edecek" diyor. Yakın gelecekte listenin başında yer alacak olan Raphaël Glucksmann'ın, yapılan anketlerde oy oranının yükselmesine dikkatleri üzerine çekiyor.

PS Genel Sekreteri Olivier Faure'a yakın olan sosyalist Luc Broussy, "Herkes orada olmak, payına düşeni almak istiyor" diyor. Birkaç haftadan beri Glucksmann ve PS, nihai listede her birinin kaç uygun yerde aday olacağını bulmakta zorlanıyor.

PP'in kurucusu Glucksmann, oy oranı yüzde 10'a ulaşırsa üç sandalye talep ediyor. Yani dokuz üzerinden üç. Daha yüksek puan olması durumunda ise daha fazla sandalye istiyor. Bu talep kendisine iki yer vermeyi planlayan PS tarafından “fazla açgözlü” olarak görülüyor.

Pierre Jouvet'ye göre, PE seçimlerinin öncelikle bir "etiket" seçimi olacağı. Liste başının nihai skorda yalnızca "bir ya da iki puan" sayılacak. Ortaklardan birinin tereddüt etmesine gerek yok. SP'li PE üyesi Christophe Clergeau, "Kampanyaya güçlü bir şekilde başlamak için, çok hızlı hareket etmemiz gerekiyor" diyor. Sonuçta, 6-9 Haziran'da yapılacak PE seçiminin heyecanlı geçeceği ve sol partiler için, 2027 başkanlık seçimine yönelik bir sınav olacağı düşünülüyor.