TCDD'nin özelleştirilmesine karşı mücadele edeceğiz!
İsmail ÖZDEMİR*
TCDD ülkemizin stratejik bir kuruluşudur. Uzunca bir zamandır özelleştirme kapsamında olan TCDD birçok finans kuruluşlarına CANAC vb. raporlar hazırlatıldı. Hazırlanan raporlar çerçevesinde;
• TCDD hastaneleri kapatıldı.
• TCDD meslek lisesi kapatıldı.
• Çok sayıda istasyonlar kapatıldı.
Üst yönetim kadrosu liyakatsiz yöneticiler ile şişirilirken al kademede emek yoğun işleri yürüten farklı unvanlar birleştirildi ve tek kişiye verildi, tren şefliği ve tren teşkil görevlisi kişilerin işleri makinistlere verilerek kazaların artmasına neden oldu.
500 tondan aşağı yük taşımacılığı kaldırılarak yurttaşlar eşyalarını taşıtamaz oldu.
∗∗∗
1 Mayıs 2013 yılında TCDD’nin 6461 Sayılı Kanun ile Serbestleşmesi Kanunu TBMM’de yasalaştı. Bu kanunun hazırlık aşamasında sendikamız itiraz etti. Bir özelleştirme kanunu olduğunu iddia ettik. O dönem birçok basın ve yayın kuruluşlarında iktidar çevreleri ve iktidar sendikası bu kanun ile TCDD’nin önünün açılacağını zarardan kurulacağını iddia etmişlerdi. TRT aracılığı ile Ankara Lokomotif Bakım Atölyesi’nde iktidara yakınlığı ile bilinen sendika yayın yapmıştı. Bu kanun ile birlikte TCDD kamu iktisadi teşebbüsünden (KİK) iktisadi devlet teşekkülüne (İDT) dönüştürüldü. 1 Ocak 2017 tarihinde TCDD ikiye ayrılarak TCDD Taşımacılık A.Ş. kuruldu.
∗∗∗
Yeni bir genel müdürlük, 3 genel müdürlük yardımcılığı 20 ihtisas dairesi, 8 bölge müdürlüğü kuruldu bürokratik yapı arttı.
Çok sık yönetici atama sirkülasyonu ile de her iki genel müdürlüğe son beş yılda beş ayrı genel müdür ve çok sayıda bürokrat atandı. Bu sirkülasyonlar sebebi ile 300’e yakın bürokrat iş yerine gelmeden, hizmet üretmeden kadroları durmaktadır.
Serbestleşme Kanunu gereği TCDD’nin önemli gelir getiren tren işletmeciliği Divriği-İskenderun arası cevher taşımacılığı, Kırıkkale rafineri ile İzmit rafineri arası akaryakıt taşımacılığı ve yakın zamanda da iki özel sektör daha olmak üzere taşımacılık işleri devir edildi. Meyve veren ağacın dalları kesildi zarar büyüdü.
Gerek 6461 sayılı Sayılı Kanunla ve gerekse yüksek hızlı tren işletmeciliğine geçiyoruz denilerek her geçen gün zarar büyüyerek bu günlere gelinmiştir. Ulaştırmada ana plan hazırlanmasında sendika ve meslek odalarının görüşü alınarak bir mastır plan çerçevesinde yapılması toplumsal ve ülke faydasına olacaktır. Sermayenin belirlediği ve iktidar tarafından yapılan yatırım projeleri fizibilitesi yapılmadan popülist yaklaşımlıdır. Büyük maliyetlerle 300 bin nüfuslu kentlere yapılan yüksek hızlı tren hatları ile günde 3 sefer yolcu taşımacılığı yapmak bir zarara sebep vereceği gerçektir.
∗∗∗
Yatırımlar yapılırken vaat edilen sürede projelerin bitirilmemesine, projelerde yapılmayan eksik işlere göre revize edilmesine rağmen ödeneklerde revize yapılmamasına herhangi bir yaptırım uygulanmayarak kamu zararına yol açmaktadır.
Savurganlık devam etmektedir. TCDD’nin yapabileceği işler özel sektöre verilmektedir. TCDD Teknik Mühendislik ve Müşavirlik A.Ş.’ye ihalesiz doğrudan işler verilmektedir. Bu İştirak kuruluş TCDD araç ve ekipmanlarını kullanmakta, TCDD personelinden de hizmet almakta ve çok yüksek ücreti kendi çalışanlarına ödemektedir.
∗∗∗
Ankara gar alanında 49 bin 267 metrekare alan ve işyerleri Medipol Üniversitesi’ne devredilmiş, yap işlet devret yapılan Ankara Tren Garı yolcu başı 1,5 dolar+KDV ile 106 milyon yolcu garantisiyle ve 20 yıl kullanım süresiyle özel sektöre verilmiş ve TCDD işyerleri burada yüksek miktarda kira karşılığı hizmet üretmektedir. Haydarpaşa Garı ise Vakıflara, devredilmek istenmektedir. TCDD’nin arazileri belediyeler ve özel sektörlere peyder pey devredilmektedir.
TCDD’nin Cumhurbaşkanlığı Stratejik Planı’nda özelleştirileceği daha önce duyurulmuştu. Özelleştirme çalışmaları sürmektedir. Ana Statü değiştirilmek istenmektedir.
Daha önceki KİK kuruluşlarında olduğu gibi TCDD’de özelleştirmek istenilmektedir. Kamu kurumların toplumsal yapının akciğerleridir, kamusal alandır. Özelleştirilmesi toplumsal yoksulluğun artmasına, toplumsal bunalımlara yol açacağı tartışma götürmez bir gerçektir.
Bundan dolayıdır ki yapılan düzenlemelere karşı sendikal örgütlüğümüzce karşı duracağız ve mücadele edeceğiz.
*Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS) Genel Sekreteri