Tiyatro 11’inci kez şehrin her yerinde
Fotoğraf: BirGün

Aycan KARADAĞ

İlk günden bu yana siyasal, kültürel, sanatsal birçok uğraşta toplumsal sorunların üzerindeki tül perdesini kaldırmaya çalışan, görünenin ardındaki gerçeği sanatın, bilimin ışığında yeniden keşfetmenin yollarını arayan TAKSAV (Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat için Vakıf) tarafından düzenlenen Uluslararası İzmir Tiyatro festivali perdelerini 11’inci kez açtı.  Ankara 26, İzmir’de ise 11 yıldır sahnelerde olan festival ile TAKSAV hayatı, sanatı yeniden üretiyor, birlikte paylaşmanın kıvancını binlerce kişiyle ortak bir ümidi tekrar yeşertmek için,  ‘Yaşanılır Bir Dünya İçin Sanat’ demenin, mutluluğunu İzmirlilerle bir kez daha paylaşıyor.

Festival küçük kırmızı balığın cesaretini arkalarına alıp, karanlığa inat yaşasın sanat diyerek, her zamankinden daha fazla cesaret şiarıyla, heyecan ve büyüyle çıkılan yolda, festival 3’ü yurt dışından, 23’ü ise ülkemizden toplam 26 oyun ve 3 atölyeye 15 farklı mekânda ev sahipliği yapıyor. Nazan Kesal ve Erdal Özyağcılar’ın Onur ve Emek ödüllerini paylaştıkları, Deprem Dayanışma Gönüllüleri, Yarımada Talanını Durdur Koordinasyonu, Akbelen direnişçileri, Sputnik çalışanları ve Agrobay işçilerine mikrofonun verildiği açılışta festivalin dönüşüm teması vurgulandı.

Festival 2 Aralık’ta Sırbistan’ın “Yapayalnız Kadın” oyunu ile başladı. Oyun farklı ekonomik ve sosyal sınıflardan, birbirinden ayrı eğitim düzeylerindeki 4 farklı aile içi şiddet mağduru kadının hapishanede bir araya gelişlerini konu alıyordu. Yaşanmış insan öykülerine dayanan oyunda bir hapishane hücresinde yapayalnız kalmış, kimsesiz, terk edilmiş, kendi başına bırakılmış kadınların öyküleri ülkemizde yaşananlardan hiç de farklı değil.

Ankara’dan Heveskâr Tiyatro’nun “İstifa Fantezileri” adlı oyunu erken yaşta hayatından bıkmış, 2 genç ofis çalışanının hayatlarındaki değişim taleplerine ilişkin bir komedidir. İlker Karabulut’un yönettiği oyunda değişim isteğinin, konfor alanından çıkma cesaretini ne denli zorunlu kıldığına tanıklık ettik.

Nâzım Hikmet’in annesi, Yahya Kemal’in sevgilisi Celile; geçmiş yüzyılın başlarından cesur ve cüretkâr kadın görüntüsünü pembe abiyesi ve inci kolyelerinden oluşan şık görüntüsü ile destekleyerek sahnenin tüm hâkimiyetini üstleniyor. “Yılın En İyi Kadın Performansı” ve "Yılın Tiyatro Kadın Oyuncusu" ödüllerinin sahibi Kadıköy Halk Tiyatrosu Sanatçısı Ayşegül Yalçıner Osmanlı’nın son yıllarında yasak aşkı, Cumhuriyet’in ilk yıllarında oğlunun yaşamı ve özgürlüğü için verdiği mücadele ile konuşulan güçlü ve cesur kadını sahneye çok başarılı yansıtıyor. Kendi döneminde alabildiğine cesur ve cüretkâr bir ressam olan Celile hanım Nâzım açlık grevindeyken hiç düşünmeden, zamanın şartlarına, baskılarına aldırmadan, Galata Köprüsü üzerinde eylem yapma cesaretini gösteren güçlü bir kadın, bir anne, bir âşıktı...

90 yıllık geçmişe sahip Bademler Köy Tiyatrosu tarafından sergilenen diğer bir ödüllü oyun, Bir Deli’nin Hatıra Defteri festival seçkisi içinde ayrıcalıklı yerini aldı. Bademler Köyü sakinlerinden Emrah Kurtoğlu’nun Haluk Işık’ın rejisiyle tek başına 2 perdede, sahnede 2 saate yakın gösterdiği üstün performans izleyicilerin ayakta alkışlarıyla ödüllendirildi. Bu yılın Ekin Yazın Dostları Tiyatro Ödülleri’nden Yılın Genç Yeteneği Ödülü’nü alan Tuana Sunar İkaros adlı bir saatlik oyunda efsaneyi Kral Minos’u, Poseidon’u, Theseus’u, Androgeos’u hatta Nietzsche’yi ve daha fazlasını sahneye taşıyor.