Google Play Store
App Store

İzmir demokratik kitle örgütlerinin temsilcileriyle buluşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, siyasete yönelik tespitlerini aktararak, ülkede sosyal demokrat siyasete ihtiyaç olduğunu söyledi.

Toplumsal birleşik muhalefet çağrısı
Fotoğraf: BirGün

BirGün EGE

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde İzmir Demokratik Kitle Örgütleri’nin mensuplarıyla bir araya gelerek “Siyaset, Neden ve Nasıl?”  başlıklı bir konuşma yaptı. Kentte kadın, engelli, eğitim, gençlik, çocuk, doğa, çevre, afet yönetimi gibi farklı alanlarda faaliyet yürüten ve gönüllü olarak halkın ihtiyaçları ile refahı için çaba gösteren demokratik kitle örgütlerinin temsilcilerinin yer aldığı toplantının moderatörlüğünü Başkan Tunç Soyer ve Başkan Danışmanı Melih Yalçın üstlendi.

Siyasete yönelik tespitlerini aktaran ve izlenmesi gereken yol haritasını açıklayan Başkan Soyer, siyaseti dünyayı kurmanın, hayatı iyileştirip güzelleştirmenin iradesi olarak tanımladı. Soyer, “Hemen şimdi acilen bir sosyal demokrat siyasete, kimsesizlerin sesi olan ve bu sesi bir feryada ve ortak çıkarlarımız için yol gösterici bir siyasal eyleme dönüştürecek bir siyasete ihtiyacımız var. Köreltilen ve çürütülen toplumun panzehri yine toplumun içinde, bu körleşme ve çürümeden en az etkilenen toplum paydaşları arasında bulunuyor. Siyasi partiler, seçim odaklı varoluşlarını güçlendirmek için uyguladıkları yöntemlerle çürümenin dibine vurmuşken, hâlâ cebinden harcayarak, zamanından, sevdiklerinden fedakârlık ederek, içinde yaşadığı topluma duyduğu sorumluluk ve taşıdığı vicdandan vazgeçmeyen ‘Toplumsal Sivil Muhalefet’ paydaşları bu panzehrin kaynağıdır” dedi.

Yapılması gereken ilk şeyin halkın çıkarlarını koruyan ve temsil eden bu iyi ve temiz yapıların daha güçlü, daha geniş çatılar altında birleşerek “Toplumsal Birleşik Muhalefet”e dönüşmesini sağlamak olduğunu aktaran Soyer, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İkincisi varoluşlarını vicdan ve sorumluluk duygusundan alan bu yapıların kendilerini engellediklerini düşündükleri 'cam duvarı' kırıp geçme gücüne sahip olduklarına inandırmak. Binlerce yıllık kadim kültürde kaynağını bulan toplumsal değerlerimizin topyekûn çürümesine izin vermemek ve bu kadar dibe vurduktan sonra, sağlıklı, temiz bir başlangıç yapmak mümkündür. Özellikle ‘Toplumsal Birleşik Muhalefet’in açacağı yeni siyasi zemin demokratik siyasetin erdem ve değerleriyle buluştuğunda yepyeni bir Türkiye hayal olmayacaktır. İzmir bu toplumsal seferberliğin doğal öncüsüdür. Adalet ve eşitlikten güç alan, demokratik ilkelerle şekillenen bu siyaset alanı dönüşüm yaşanmasının anahtarı olacaktır. Yeni siyaset zeminleri oluşturulmasına ihtiyaç var. Çünkü siyasi partilerin vatandaşların özlemlerini, taleplerini, yurttaşların bu memlekette umutlarını yeşertme gücü kalmadı. Bu dönüşüm birlikte başarabileceğimiz bir dönüşümdür Hem de bugünden tezi yok, yarından yakın.”