“Kariyerim boyunca 9000’den fazla başarısız atış yaptım, 300’den fazla oyun kaybettim, 26 kez oyun kazandıracak atışı ıskaladım. Çabaladıkça başarısız oldum, başarısız oldukça çabaladım. İşte başarımın sırrı…” Michael Jordan Toronto’nun NBA hikâyesi yukarıdaki sözlere paralel ilerliyor. Yıllardır çabalayan başta mental olmak üzere birçok bariyere toslayan Raptors, çabalanmasının karşılığını bu sezon almayı başardı. Denedikçe başarısız olan ancak […]

Toronto Raptors tarih yazdı: Kuzey’den gelen fırtına

“Kariyerim boyunca 9000’den fazla başarısız atış yaptım, 300’den fazla oyun kaybettim, 26 kez oyun kazandıracak atışı ıskaladım. Çabaladıkça başarısız oldum, başarısız oldukça çabaladım. İşte başarımın sırrı…” Michael Jordan

Toronto’nun NBA hikâyesi yukarıdaki sözlere paralel ilerliyor. Yıllardır çabalayan başta mental olmak üzere birçok bariyere toslayan Raptors, çabalanmasının karşılığını bu sezon almayı başardı. Denedikçe başarısız olan ancak denemekten yılmayanların kazandığı sporda artık müstesna bir yere sahipler. NBA tarihinde Kanada’dan çıkan ilk şampiyon olan Kuzeyliler’e şampiyonluğu getiren play-off’un ve sezonun hikâyesi…

BÜTÜN OYUNCULAR KATKI VERDİ

Kawhi Leonard’ın liderliği ele alması ve takımın başına Nick Nurse’ün geçmesiyle çok daha işlevli bir takım haline gelen Toronto Raptors, play-off macerası bir hayli sancılı geçti. Normal sezonda bir makina düzeninde işleyen sistemleri özellikle Philadelphia 76ers serisinde Kawhi’ın üzerinden konferans finaline uzanan Kanada ekibi, konferans finalinde Milwaukee Bucks’ın finalde ise Golden State’in zaaflarından çok iyi faydalanan taraftı. Seri boyunca rotasyondaki bütün oyunculardan katkı almayı başaran Raptors, sonuna kadar hak etti.

MVP KÖŞESİ

O sadece işini yapan bir adam ve bir yıldızın popüler kültür ikonuna dönüşmeden de şampiyonluklar kazandırabileceğinin göstergesi.

Kawhi Leonard’ın hikâyesi Spor dünyası her zaman büyük egoların çarpışma alanı oldu. Takımı taşıyan süperyıldızlar, kimi zaman bu işi fazla abartsa da taşıyıcı güç olmanın getirdiği bu ego her zaman takımlar için tolere edilmesi gereken bir yük. Michael Jordan, Kobe Bryant, LeBron James ve diğerleri… Bu isimler devasa egoları sayesinde şampiyonluklar kazandı, kaybetti. Ama yıldız olmanın getirdiği devasa ego onların büyük oyuncu olmasının temel sebebi. Kimilerince yıldız oyuncular böyle olmak zorunda ancak Kawhi Leonard’ın bu play-off’ta gösterdiği gibi başka bir yol daha var.

Sessizliğiyle, sakinliğiyle, maç içindeki donuk bir nevi robotik hareketleriyle sadece işini yapan Kawhi Leonard, üstteki isimlerin antitezi. İşini kusursuza yakın yerine getiren Kawhi’ın maç kazanınca gösterişli kutlamaları, sosyal medyada eğlenirken çektiği videolar yok. O sadece işini yapan bir adam ve bir yıldızın popüler kültür ikonuna dönüşmeden de şampiyonluklar kazandırabileceğinin göstergesi.

Kimilerine sıkıcı gelse de takdir edilesi bir karaktere ve mizaca sahip Kawhi ve kusursuz sıradanlığıyla NBA’de kendi hikâyesini yazmaya devam ediyor.

Kaybetti ama geri adım atmadı

Son beş sezonda finale kalma başarısı gösteren Golden State Warriors, NBA tarihinin en özel takımlarından biri. Ve bu sezon aldığı ağır darbelere rağmen (Kevin Durant ve Klay Thompson’ın sakatlığı) Toronto karşısında asla geri adım atmadılar. Belki kaybettiler ama şampiyon karakterini parkeye kusursuz bir şekilde yansıttılar.