Kırılgan, kolonlarından çalınmış, zemini hep su almış ve buna rağmen ayakta kalmaya çalışmış bir bina gibi yayıncılık da. Sürekli sallanıyor, buna rağmen değerlerin korunması adına direniyor.

Türkiye'de yayıncılık adına 2023: Bir envanter güzellemesi

Elif Akkaya - YAYKOOP Yönetim Kurulu Başkanı 

Türkiye gibi her an yeni sorunların patlak verdiği ülkelerde yıllık değerlendirmeler, öncesi ve sonrası olmadan bir anlam ifade etmiyor. Burayı atlamadan, sorumuzu soralım: 2023 yılında yayıncılar ne devraldı, neyi devrediyor ve en önemlisi kültürel alanın nasibine ne düştü?  

Kültürel gelişimin lokomotifi olan yayıncılığa hem içerden hem dışardan şöyle bir bakalım… 

Dünya ölçeğinde de etkili olan ekonomik kriz ve ülkemizde patlak veren 2021 döviz krizi... Tepeden tırnağa dışa bağımlı olan, mürekkebi bile dışarıdan gelmese basılamayacak olan kitaplarımızın üstüne bir karabasan gibi çöktü. 6.80, 8.50 derken, 12.20’den kapanan; 2022’de 18.60’a çıkan, 2023 Aralık ayında ise artık 29-30 lirayı gören bir kur… 

Paramız değer kaybettikçe, gücü tükenen; üretemeyen, üretse de ürünlerini okurlarına ulaştıramayan bir yayıncılık iklimi oluştu. Çevremizi saran sadece ekonomik kriz değildi; siyasal baskı, sınıfsal adaletsizlik, toplumsal çürümeyle kuşatılmış, mutsuz insanlar ülkesiydik ve 2023 yılının hemen başında felaketi yaşatan bir depremle sarsıldık! Her şeyin unutulduğu, unutulması gerektiği bir can pazarı… Günlerce, aylarca… Ve nihayetinde bir yandan yaralar dahi sarılamazken, umutları yine başka baharlara bıraktıran bir seçim…  

Aslında kırılgan, kolonlarından çalınmış, zemini hep su almış ve buna rağmen ayakta kalmaya çalışmış bir bina gibi yayıncılık da. Sürekli sallanıyor, her krizden etkileniyor ve buna rağmen içinde yaşattığı umut kitapların, bilginin, bilincin gücüyle, değerlerin korunması adına yıkılmamak için direniyor. 

Yayıncılar için 2023; 

•Yeteri kadar üretemeyen,  

•Yüzde 600 oranında artan maliyetlere rağmen direnen,  

•Finansal krizin ortasında ayakta kalma savaşı veren,  

•Fuarlara gidemeyen,  

•Ürettiği kitapları satamayan, kitaplarını dağıtacak ağları daralmış halde ve  

•Yeni kitaplar yayımlamak için çırpınarak geçti 

İşin özeti, yayın adına çeşitliliğin güvencesi olan küçük ve orta ölçekli yayınevlerinin daha da küçüldüğü bir yılı bırakıyoruz ardımızda.  

Büyük bir dirençle, inançla ve inatla kültür aktarımı sağlamaya çalışan bir sektörün yani yayıncılığın 2023 Envanter “Güzellemesi” de bu kadar olsa gerek. 

*** 

Ve umut! 

Daha az üretmekle, okurlara daha da zor ulaşmakla ve daha bin bir güçlükle geçmiş bir yılın ardından, her şeye rağmen yine kitabın bilincimizi aydınlatan ışığıyla ve neden olduğu umuda sarılarak giriyoruz yeni yıla. Yayıncılık biraz da her şeye rağmen devam etmektir çünkü… 2024’ün adı yine umut olsun, yine kitap olsun ve daha çok kitap, edebiyat, şiir olsun diyelim.  

Elbette bir hatırlatma: Her alanda olduğu gibi yayıncılıkta da omuz omuza olmak, dayanışmada bulunmak, bir arada yol almak en büyük güçtür. Yurdumuzun aydınlık geleceğini, tüm olumsuz şartlara rağmen, yazıyla, şiirle, sanatla, bilimle örmeye çalışırken, örgütlülük en az mürekkep kadar yaşamsaldır!  

Yayıncılar Kooperatifi, 2023 yılının bütün olumsuzlukları içinde tam da bu nedenle ışıl ışıl parlamaya devam etmekte. Büyük-küçük demeden, odağına dayanışmayı koymuş yayıncıların bir araya geldiği ve gelmeye devam ettiği YAYKOOP, 2023 yılını her şeye rağmen, yayıncılara katkı sunarak geliştirdiği projeleri pratiğe aktararak, var olan sorunları çözmeye yönelik kolektif emeği örgütleyerek ve hep ileriyi adımlayarak geçirdi. 

Yukarıda kısaca anlatmaya çalıştığım yıllara ve devraldığı zorluklara rağmen düşünen ve üreten yazarları, gerçeği halka ulaştırmak için bedel ödeyen gazeteci ve aydınları; 2023’te de kitap yayımlamakta ısrar eden tüm yayıncıları, yeni eserleri okura ulaştırmak için okuyan-düzelten yayıma hazırlayan tüm emekçileri ve krizin altında kalsa da ayakta durmaya çalışan bütün kitabevlerini kutluyorum. Ve en büyük teşekkürü de kitaptan ve kitabevlerini gezmekten asla vazgeçmeyen okurlarımıza sunuyorum… 

Yayıncılığın hikâyesi de insanımız gibi yani. Tek başına kaldığında bir kara düzen içinde tüketilmeye, güçsüzleştirilmeye mahkûm; bir araya gelince direngen, yıkılmaz…