Acı olaylar içeren armağan olur mu? Neden olmasın? Tempo Dergisi cep kitapları armağan ediyor. İlk kitap Türkiye’yi Sarsan 50 Saldırı...

Acı olaylar içeren armağan olur mu? Neden olmasın?
Tempo Dergisi cep kitapları armağan ediyor.
İlk kitap Türkiye’yi Sarsan 50 Saldırı
İkinci kitap: Fotoğraflarla Türkiye Darbe Tarihi
Her ikisini de bir hafta arayla birkaç saat içinde okudum.
Darbeler tarihi bizim kuşağın kişisel tarihi sanki…
27 Mayıs 1960 idamlarını gazete ve dergilerden okuduk.
Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan
12 Mart 1971
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, idamlarına bir Mayıs sabahı uyandık. Ağladık. Deniz’in fotoğrafı lise defterimin arasında bulundu diye okuldan üç gün uzaklaştırıldım.
12 Eylül 1980
İlk idamdan son idama sayılar üçleri, beşleri aştı…
Altındağlı sarışın genç Necdet Adalı ilk idamlardan biri oldu.
En çok yürek dağlayan Erdal Eren…
Fotoğraflarla Türkiye Darbe Tarihi, belleği zayıf bir toplum için kalıcı belge niteliğinde, hazırlayanları kutluyorum.
Darbeler olmaz olsun…
Türkiye’yi Sarsan 50 Saldırı
Yüzlerce eksik saldırıyı çağrıştırarak yine de yüreğimi yaktı…
Her olay, her saldırı herkesi farklı sarsıyor…
Al gözüm seyreyle; saldırılardan bir demeti…
1 Mayıs 1977 Taksim Katliamı
Yaşam boyu karanfillerle andığımız, yazdığım ve anıtı dikilinceye kadar yazacağım failleri bulunmayan katliam…
7 Şubat 1973 tarihinde TBMM kararı ile Kahramanmaraş adını alsa da beş yıl sonra kahramanlığı sözlü tarihte, ağıtlarda, türkülerde silinen 22-26 Aralık 1978, Maraş Katliamı…
Maraş Katliamının ilk anma toplantısına 24 Aralık 1979 tarihinde Ankara’da katıldık. Korsan miting sonrası gözaltılar, coplar, panzer sesleri kulaklarımızda uzun süre çaldı…
1 Şubat 1979, Milliyet Başyazarı Abdi İpekçi Saldırısı ve susturulan kalemle sarsıldık…
1-10 Temmuz 1980, Çorum Katliamı,
22 Temmuz 1980, DİSK Başkanı Kemal Türkler Katliamı,
31 Ocak 1990, Prof. Dr. Muammer Aksoy,
7 Mart 1990, Çetin Emeç,
4 Eylül 1990, Turan Dursun Suikastı,
6 Ekim 1990, Bahriye Üçok Suikastı ve Ankara’da binlerle yürünen gün…
20 Eylül 1992, Musa Anter Suikastı,
En son ‘Ape Musa’ ile İstanbul’daki toplumsal gecede gençlerin coşkulu halayının seyrinde konuşmamızı anımsadım…
24 Ocak 1993, Uğur Mumcu Suikastı,
Dikili Festival günleri buluşmaları, en son Zonguldak Madenciler Grevinde kol kola yürümek…
2 Temmuz 1993, Madımak Katliamı.
Sadece canlar değil, sazın, sözün, semahın yandığı gün…
30 Aralık 1994, Onat Kutlar.
Bir ödül gecesinde ödülümü kutlayan Akademi Kitabevi seçici kurul üyelerinden biri. Kitaplarını severek okuduğum yazarın ölümüyle bir kez daha sarsıldık...
12-15 Mart 1995, Gazi Mahallesi Katliamı.
8 Ocak 1996, Metin Göktepe Cinayeti.
Ağıtlar yakan ana Fadime Göktepe o gün bugün kalemime takılı kaldı…
12 Mayıs 1998, Akın Birdal Saldırısı
Acıyla koşan dostlardan biri olarak dayanışma nöbeti tutanlara karışmak…
21 Ekim 1999, Ahmet Taner Kışlalı Suikastını bir sendikal toplantıda duymak, o acıyla koşup, binlerle yürümek ve de dostum Nilüfer Kışlalı, kızı Nilhan’ın acısına, özlemine, yalnızlığına tanıklık etmek…
24 Ocak 2001, Gaffar Okkan Suikastı ile farklı bir polis şefi için yürüyen Diyarbakırlıların sevgisini görmek, makam odasında ikram ettiği çayı ve hoşsohbeti anılarım arasına saklamak…
19 Ocak 2007, Hrant Dink’in ölümü ardından dağlı gelinin yaptığı konuşmanın dağladığı yüreklerden biri olmak; ilk duruşması için aydınların ortak çağrısına hüzünlü sesle ses vermek…
İlk saldırıdan bugüne onlarca yıl geçmiş hâlâ saldırılar sürüyor, hâlâ darbe konuşmaları gündem belirliyor. İşimizin ne kadar zor olduğu görünüyor. Bu zorluğu dünya görüşlerimizin hapishanelerinden çıkarak, bir SOL DUYU çağrısı, buluşması, dayanışması, örgütlülüğü yaratarak aşabiliriz…