TÜYAP Kitap Fuarı’na katılırken!
Okurlarım biliyor. Yine de önce bir hatırlatma yapayım. Her yıl Mayıs ayının üçüncü haftasında önceki beş yılda yapıldığı gibi Diyarbakır’da TÜYAP kitap fuarları düzenleniyordu. TÜYAP Fuar organizasyonunun ana tema olarak “büyük” katılımcı yayınevlerinin çeşitli nedenlerle ilgi yetersizliği gerekçesiyle Diyarbakır Kitap Fuarını iki yılda bir ve alışılmışın dışında “Bienal” ağırlıklı olarak yapma kararı aldıklarını ifade etmişlerdi. Bu karar üzerine bölgeden yoğun kurumsal ve bireysel tepkiler olduğunu ama buna rağmen TÜYAP’ın kararından vaz geçmediğini ilgili kamuoyu medyadan öğrenmişti.
Ben de tümüyle bireysel kararımla tepkimi dile getiren yazılar yazmış, röportajlar vermiştim. Bu yıl kararımı şimdi paylaşacağım gerekçelerle değiştirdim…
Geçen günlerde Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Fırat Anlı ile mutad görüşmelerimizden birinde TÜYAP yetkilileri ile bir başka Diyarbakır Fuarı nedeniyle görüşmelerinde yeniden her yıl TÜYAP’ın Diyarbakır Kitap Fuarları düzenleme kararı aldıklarını ve kendilerinin de bu konuda TÜYAP’a önceki yıllarda olduğu gibi destek olacaklarını ifade etti.
Sonra TÜYAP’ın internet sitesine baktım. Ve 2016 yılında 24-29 Mayıs tarihleri arasında TÜYAP’ın Diyarbakır Kitap Fuarını programa aldığını gördüm. TÜYAP kitap fuarları yetkilileri ile telefonla yaptığım görüşmemde Belediyenin desteği ve partnerliği çerçevesinde TÜYAP’ın yeniden ve her yıl fuar yapma kararında olduğunu öğrendim.
Sonra tekrar eşbaşkan Fırat Anlı’ya dönüp yeniden durumu konuştum. 2015 yılında TÜYAP’ın fuar yapmaması nedeniyle Belediye organizasyonuyla Sümer Park Kompleksi içinde daha çok bölgesel bir kitap fuarı yapılmış olması nedeniyle düşüncelerimi ifade edip şunları söyledim.
Elbette her yıl ve önceki yıllarda TÜYAP’ın profesyonel organizatörlüğünde Mayıs ayı itibariyle kitap fuarı düzenlenmeli ki öyle gözüküyor ki bu da 2016 itibariyle ve ondan sonra da artık yapılacak, bu güzel bir haber. Ama bir de bu yıl (2015 Mayıs) yapılan bölgesel bir kitap fuarımız var. Ondan da vazgeçmeyelim. Kentin ve bölgenin kültür, yayın kurumları ve yazarları, örgütleriyle birlikte önceki ilk fuarda olduğu gibi daha çok bölgesel yanı ağır basan Kürdi bir fuar yapalım. Ve bu fuarımızın tarihini de Sonbahar gibi mesela her yıl Ekim ortası olarak düşünelim. Okulların açılmış olduğu bir tarih olur, etki gücü de yüksek olur. Hafta başı Salı günü gibi başlar ve Pazar akşamı bitirilir.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Sayın Fırat Anlı önerime çok sıcak baktı ve şunu ekledi. Elbette bu vesileyle kentimiz yılda iki kez biri sonbahar, diğeri de ilkbahar sonu yaz başı olarak iki kitap fuarı sahibi olmuş olur.
Şimdi artık bu kararların örgütlü ve kurumsal manada sonuca gitmesi ilgili kurumların başta TÜYAP ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olmak üzere diğer ilgililerle ayrıntılar üzerinden görüşmelerine kaldı. Onu da önümüzdeki günlerde gerçekleştirecekler.
Dolayısıyla bu heyecanla bu yılki TÜYAP İstanbul Kitap Fuarına bir panelde konuşmacı ve iki de imzaya katılma kararı verdim.
Bir yıllık şahsi küskünlüğümde böylece sonlanmış oldu. Diliyorum ki, TÜYAP kitap fuarları yetkililerinin bu kararı bölgede de karşılığını bulur.
Ve yeniden TÜYAP İstanbul kitap fuarına merhaba diyerek…
7 Kasım cumartesi saat 19.00 Heybeliada salonunda “Sol Gelenek ve Düşünsel Temeller” Paneline katılıyorum. Ayrıntı Yayınlarının düzenlediği panele; Melih Pekdemir, Engin Sustam, Enis Rıza, Masis Kürkçügil, Güçlü Ateşoğlu ve ben katılıyoruz.
7 Kasım cumartesi fuarın ilk günü saat 15.30’da İletişm Yayınları Büyük Stand’da İletişim Yayınlarında çıkan 6 kitabımı imzalayacağım.
8 Kasım Pazar saat 15.00 ve sonrasında Aras Yayıncılık standında “Gittiler İşte” kitabımın 3. baskısını imzalayacağım.