Google Play Store
App Store
Uluslararası Eğitim Günü’nde: Sorunlar, krizler ve çözümler
Fotoğraf: Depo Photos

Prof. Dr. Ali ARAYICI / Paris

Eğitim hakkı, temel insan haklarından biri ve en önemlisi. Kamusal bir sorumluluktur. Bugün, dünyada 250 milyon çocuk ve genç hâlâ daha okula gidemiyor. Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu 763 milyon yetişkin ise okuma-yazma bilmiyor. Bu durum, onların eğitim hakkına kabul edilemez bir saldırıdır.

BM Genel Kurulu, eğitimin dünyada barış ve kalkınmadaki rolünü kutlamak amacıyla 24 Ocak'ı Uluslararası Eğitim Günü olarak ilân etti. Uluslararası Eğitim Günü'nün bu yılki 6'ıncısı, "Kalıcı bir barış için eğitim" temasıyla kutlanacak. UNESCO'nun Barış, İnsan Hakları ve Sürdürülebilir Kalkınma İçin Eğitim Tavsiye Kararında da vurgulandığı gibi, eğitim barış çabasında merkezi ve en önemli bir unsurdur.

∗∗

Eğitimin bu önemli rolü, bu yılki Gelecek Zirvesi'nde başlatılacak olan, Gelecek için Mutabakat Anlaşması müzakerelerinde dikkate alınmalı. Dünya ülkeleri, «kalıcı bir barış için eğitim» savını, derin bir değişime olanak sağlamalı. Öğrencileri kendi toplumlarında değişimin aracıları haline gelmeleri için, gerekli bilgi, değerler, tutum ve davranışlarla donatılmalıdır.

UNESCO'nun Barış, İnsan Hakları, Sürdürülebilir Kalkınma için, Eğitim Tavsiye Kararında ve yeni bir eğitim çağrısı yapan Uluslararası Eğitimin Geleceği Komisyonu Raporunda belirtildiği gibi; eğitim için sosyal bir sözleşme ve dönüşüm, kalıcı barış için eğitimin merkezinde her süre yer almalıdır.

Dönüştürülmüş ve yeterli kaynaklara sahip bir eğitim sistemi, çatışma öncesinde, sırasında ve sonrasında barışı korumak, kurmak ve pekiştirmek için; etkili bir önleme aracı haline gelebilir. Barış zamanlarında, tüm öğrencilerin en temel bir insan hakkı olan erişilebilir ve eşitlikçi, kaliteli eğitimin farkına varmalarına, çatışmaların çıkmasını durduracak önleyici tedbirlerin alınmasına ve temellerin oluşturulmasına yardımcı olabilir.

∗∗

Bugün, dünya çapında 250 milyondan fazla çocuk ve gencin okula gitmediği ve çoğunun temel becerileri dahi edinemediği göz önüne alındığında, eğitime öncelik verilmesi gerektiği görülüyor. Üstelik, 2030 yılına kadar 44 milyon ilave öğretmeni, ilk ve orta öğretim için yetiştirmek gerekli. Bu zorluklar, eğitime ayrılan kaynakların yetersiz olması nedeniyle daha da artıyor.

Aslında dünyadaki ülkelerin %70'inden fazlası, GSYİH'lerinin %4'ünden daha azını eğitime ayırıyor. Erişilebilirlik, paylaşımcı, eşitlik ve kalitenin temel taşları üzerine inşa edilen eğitim; küresel barış inşası çabalarına entegre edildiğinde ve sürekliliği sağlandığında, özellikle çatışma sırasında dışlanmış ve savunmasız insanlar için, kuşkusuz çok önemli koruyucu bir rolde oynayabilir.

∗∗

Eğitim, farklı boyutlarıyla tüm öğrencileri temsil ettiğinde, dikkate aldığında, eşitsizliklerin ve adaletsizliklerin giderilmesine de yardımcı oluyor. Sonuçta, bir çatışmanın ardından iyileşmeyi, adaleti, eşitliği, uzlaşmayı ve barışı da teşvik edebilir. Barışa olan bağlılığımızın temeli olan eğitim, öğrencilerin çevrelerindeki barışın habercisi olmaları için; gerekli bilgi, değer, refleks, beceri ve davranışları edinmelerinde yardımcı olabilir.

Kuşkusuz, eğitimin önemi ve rolü, bunlarla da sınırlı değildir. UNESCO'nun küresel vatandaşlık eğitimi kavramının da belirttiği gibi, barışın bu savunmaları bilişsel becerileri, örneğin nefret söylemi ve ayrımcılıktan tüm şiddet içeren çatışmalara kadar; çeşitli sorunların ele alınmasını mümkün kılan sosyal, duygusal ve davranışsal biçimlerinin oluşmasında da eğitim önemli bir rol oynuyor.

∗∗

NELER AMAÇLANIYOR?

Uluslararası Eğitim Günü’nün önemi nedir ve neyi amaçlıyor diye sorulabilir? Bu sorunun yanıtı kısa da olsa birkaç madde halinde aşağıda verilmeye çalışılıyor. Tabii ki, bunları çoğaltmak ve daha birçok ekleme yapmak olanaklıdır:

• UNESCO’ya üye devletleri ve ortakları, eğitimi siyasi öncelikleri arasında tutmaları; Eğitimin Dönüşümü Zirvesi ve Eğitim 2030 gündemi çerçevesinde, verdikleri taahhütleri yerine getirmeleri için harekete geçirmek,

• Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, hedef 4.7'de ve eğitimle ilgili diğer küresel eylemlerde belirtildiği gibi, barışın inşası ve sürdürülmesinde; eğitimin önemine yerel ve küresel görünürlük kazandırmak,

• Genel olarak eğitime, özel olarak da "kalıcı barış için eğitime" daha fazla ulusal ve uluslararası fon ayrılmasının savunulması; bu bağlamda yenilikçi, çok paydaşlı mekanizmalar ve ortaklıklar yaratmak,

• Adil, eşit paylaşımcı, kapsayıcı ve barışçıl toplumların ortaya çıkması amacıyla; gençlerin ve öğretmenlerin eğitimde, eğitim yoluyla yatıştırıcı rolünü vurgulamak ve kutlamak,

• Uzun süren ve sürekli artan bölgesel, küresel çatışmalar ve krizler bağlamında; "kalıcı barış için eğitimin" önceliklerini ve zorluklarını tartışmak için bir platform oluşturmak,

• Eğitimi barış inşası eylemlerinin merkezine yerleştirmeyi amaçlayan, hareketi ilerletmek için; yerel, ulusal, bölgesel ve küresel düzeylerde etkili insanları, genel olarak demokratik kitle örgütlerini ve STK'larını seferber etmek ve bir araya getirmek,

• "Kalıcı barış için eğitime" yönelik olarak etkili yaklaşımlar hakkında bilgi vermek, bunların uygulanması ve yaygınlaştırılması yönünde enerjileri harekete geçirmek,

• Dünyada her geçen gün gittikçe artan şiddetli çatışmalar, ayrımcılık, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve nefret söylemine karşı; ülkelerin eğitim ve öğretim sistemlerinde öğrencilerin "kalıcı barış için bir eğitim" ile yetiştirilmelerine öncelik vermeli ve olanak sağlamalıdır.