Üniversitelilerin yemek ve ev krizi

Berkay SAĞOL

Türkiye’nin üçüncü büyük kenti olan İzmir’de öğrenciler bu sene yine ciddi bir barınma kriziyle karşı karşıya kaldı. Barınma sorununa bu yıl üniversitelerin yemekhanelere yaptığı fahiş zamlarla beraber bir de beslenme krizi eklendi.

YÖK’ün 2022-2023 verilerine göre kentte 188 bin 396 öğrencinin eğitime devam ettiği 6’sı devlet üniversitesi olmak üzere 10 üniversite var. İzmir’de 27 bin 481 kişi kapasiteli KYK yurtlarında öğrenci sayısının yalnızca yüzde 14,5’i konaklayabiliyor. Geriye kalanlar artan kira ve özel yurt fiyatlarıyla karşı karşıya. Öğrencilerin yoğunlukta olduğu Bornova ve Buca’da 10 bin liranın altında kiralık ev bulmak imkânsız. Özel yurt fiyatları da 65-130 bin lira arasında.

Ege Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi tarafından yemekhane ücretlerine yapılan zamlar öğrencilerin yaşamını olumsuz etkiliyor. Ege Üniversitesi’nde önceki yıl 6,5 liraya satılan yemek ücretleri bu sene için 20 lira olarak belirlendi. Yapılan zamma gelen tepkilerin ardından üniversite yönetimi, 20 lira olan öğle yemeğinin fiyatını 15 liraya düşürdü. Buna karşılık 20 lira olacağı açıklanan sabah kahvaltısı ve akşam yemeğinin fiyatı 35 liraya çıkarıldı. İlk zamla birlikte günlük 60 lira olan 3 öğün yemek ücreti yapılan ‘indirim’le birlikte 85 liraya ulaştı. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde ise geçen yıl günlük 5,80 lira olan yemek ücreti bu yıl 17 lira oldu.

Üniversite öğrencileri her iki üniversitenin yemekhanelerinde ses çıkartma eylemiyle yemek zamlarını protesto ediyor. Her iki üniversitede de öğrenciler öğle yemeği sırasında yemekhanede çatal kaşıklarla 1 dakika boyunca ses çıkarma eylemi yaparak, zamlara tepki gösterdi. Zamların geri alınmasını talep eden öğrenciler, yemeklerin düzeltilmesini de istedi. Öte yandan dün Dokuz Eylül Üniversitesi’nde yemek fiyatlarını protesto eden öğrenciler gözaltına alındı.

Ege Üniversitesi öğrencisi İbrahim Mert Uludağ da geçen dönem 6,5 lira olan yemek ücretine fahiş zam geldiğini söyleyerek, “Tepkilerin ardından öğle yemeği ücretini düşürdüler ancak yemekler sağlıklı değil. Öğrenciler öğün çeşitliliğinin artmasını ve sağlıklı yemek istiyor. Yemekler iyi pişmiyor ve önceden yemeklerimizde kurt ve kıl çıktığı da oldu. Bu yemeklerin enflasyona göre öğrenciye en uygun şekilde ayarlanması gerekiyor” dedi.

 YAŞAMIMIZI ETKİLEYECEK

İsmini vermek istemeyen bir Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencisi ise BirGün’e yaptığı açıklamada, “Ev bulamayan, ucuza yurt bulamayan öğrenciler bu koşullar sağlanana kadar okullarını dondurmak zorunda kalabiliyor. Öğrenciler bu sorunlarla boğuşurken bir de yemekhanelere zam yapılıyor. Elbette bu kabul edilebilir bir durum değil. Üniversite yönetimi yemekhane alanını kâr elde edeceği bir alan olarak görmemeli. Ben üniversite eğitimimi sürdürürken bir yandan da çalışmak zorunda olan milyonlarca öğrenciden birisiyim. Yemekhanelerde gerçekleştirilen eylemlerin süreklilik sağlaması ve daha önemlisi bütün öğrencilere yayılması oldukça önemli. Hem barınma sorunu hem de yemekhane sorunu öğrencileri yalnızca ekonomik anlamda değil bu durumun beraberinde getirdiği psikolojik sorunları da doğuracak. Sürekli stres altında eğitim hayatımızı sürdürmek zorunda kalacağız. Bir yerden sürekli bir şeylerden feragat etmeyi düşüneceğiz. Bu da sosyal yaşamımızı etkileyecek” diye konuştu.