Destek almadan, olağanüstü çaba ile anne ve babalar bu zor zamanlarda mücadele etti. Çocuğunuz çok önemli bir şeyi, bazen krizlerin yaşanabileceğini ama insanda her zaman büyük bir mücadele gücü olduğunu öğrendi. Dayanışmanın önemini anlamamıza ve çocuklarımıza anlatmamıza da açılan kapının anahtarı buradadır. Umut da buradadır.

Veliler için evde eğitim rehberi

AYŞE ALAN

Bu yıl 2 Temmuz’a kadar dersler devam edecek. Anne ve babaların sabırları tükenmek üzere. Bu yüzden son dönemece girmişken bir destek ve tavsiye yazısı yazmak istedim.

1- Yalnız değilsiniz.

Ne yaşıyorsak birlikte yaşıyoruz. Emin olun böyle bir dönemde zorlanmayan, sinir krizi eşiğine gelmeyen, uykusuz kalmayan anne ve baba yok. Çocuk sahibi olanlar salgının ve kapanmaların etkilerini daha çok yaşıyor. Çocuklarımızın sorumluluğunu hiç olmadığı kadar almak durumundayız çünkü destek mekanizmalarından mahrum kaldık.

Anne-babalar için çocuğunun eğitimleri her zaman önemli bir konudur ve okulun eve yansımaları da büyük sorumluluk ve emek gerektirir. Pandemide, okulu evde yaşayan çocuğun ders takibi dahi başlı başına bir zorlanma alanı oldu. Ancak kendinizi yetersiz hissetmenize gerek yok. Her zaman atılacak küçük adımlar vardır.

2- Öğrenme kaybı kavramından uzak durun.

Son zamanlarda “öğrenme kaybı” kavramı çok kullanılır oldu. Son derece sorunlu bir ifade olduğunu düşünüyorum. Çocuk her gün öğrenir, uzaktan eğitimle de öyle ya da böyle bir şeyler öğrendi. Konu eksiği olabilir, sınıf seviyesine göre beceri eksikleri olabilir. Kayıp kavramına odaklanarak çocukların eğitimle bağını zayıflatmaya hiç gerek yok. Konu eksikleri telafi edilebilir. Okuma becerisi her zaman geliştirilebilir. Yeter ki çocuğunuzun ruh sağlığı yerinde olsun.

Böyle bir dönemde çocuklardan yüz yüze okuldaki gibi performans beklemek doğru olmaz. Bunun yerine küçük hedefler koyun. Örneğin ödevlerini yaparken çocuğunuz zorlanabilir. Zorlandığı zamanlarda yüklenmeyin, bunun yerine destek olabiliyorsanız olun. Uzun saatler ödevle boğuşmak zorunda kalıyorsanız küçük parçalara bölün. Bu dönemde dikkat seviyesinin düşmesi çok normal. Ayrıca çocuğunuzu en iyi siz tanırsınız, mizacına göre bir çalışma düzeni kurun. Her hafta aynı düzende çalışamayabilir. Duygu durumunu, enerjisini yakından takip edin ve çalışmaları buna göre esnetin.

3- Konuya değil beceriye odaklanın.

Biliyorum çoğu çocuğun ders çalışma rutini değişti, her dersten onlarca konu var. Çocuğunuz bazı konuları belki hiç anlamadı. Belki ödevler birikti, ya da düzenli bir online eğitim de alamadı. Bu noktada çocuğumun eğitim hayatı bitti diye düşünmek doğru değil. Bir şeyler yapmak istiyorsanız konuları bir tarafa bırakın, düşünme becerilerine yoğunlaşın. Yani nasıl akıl yürüttüğü, konular arasında nasıl ilişkiler kurduğu, nasıl yorum yaptığı gibi noktalara eğilin. Bu yüzden diyalog kurmak ve sürdürmek önceliğiniz olsun. Diyalog her şeydir. Düşünsün, konuşsun, duygularını paylaşsın, küçük matematik oyunları ile pratik yapsın. Birlikte yaşa uygun bir film izleyip üzerine konuşun. Kitap okuyup karakterleri inceleyin. Kelime oyunları oynayın. Birlikte yemek yapın, hangi tadın hangisine yakıştığını konuşun. Yapboz, bulmaca, kâğıt katlama gibi zihin pratiğini güçlendirecek araçlar kullanarak eğlenmesinin yolunu açın. Bunların hepsi çocuğunuzun gelecekte daha iyi öğrenmesini sağlayacaktır. Öğrenmeye açık, meraklı bir zihnin hangi yaş seviyesinde olursa olsun eğitim ile bağının kopması çok zordur.

4- Ekran süresi konusunda gerçekçi olun.

Çocuğunuz saatlerce online ders yapıyorsa, ekranın zararları hakkında uzun konuşmalar mantıklı olmayacaktır. Önce düşünün; siz gün içinde ne kadar ekran karşısındasınız ve bu haliniz çocuğunuza nasıl bir model sunuyor.

Sosyalleşemeyen çocuklar çevrimiçi oyunlarla ve sosyal medya ile daha çok haşır neşir oluyor. Bu konuda radikal bir dönüşüm için uygun bir zaman değil. Online dersler sonrası bir süre ekrandan uzak kalma kuralı koyabilirsiniz. Bu rasyonel ve çocuğunuza mantığını anlatabileceğiniz bir tavır olur.

Ekran ile ilgili sürekli negatif mesajlar vermeyin. En azından aranızda bunun üzerinden büyük gerilimler yaşanmasını engellersiniz. 12 yaşında bir oğlu olan ve aynı sorunla uğraşan bir anne olarak, oğlumla vakit geçirdiğim zaman ekranı ikinci plana attığını fark ettim. Oyunları hakkında ona sorular sorduğumda, diyalog kurduğumda kendini daha iyi hissediyor. Yalnız kaldığında ise ekrana sarılıyor. Daha esnek olun. Tutarlı olmak adına sürekli ceza vermeyin. Her zaman pazarlığa açık olun.

5- Ders çalıştırmak mı istiyorsunuz, en iyi olduğu dersi çalıştırın.

Bu dönem “başarısız” olunan dersleri çalışmak için doğru bir zaman olmayabilir. Sizin için yorucu çocuğunuz için fazla zorlayıcı olur. Kendini güçlü hissettiği dersleri çalışmaya daha istekli olacaktır. O derste ilerlemesine fırsat verirseniz, kendini daha iyi hissedecektir. Yazma becerisi çok iyi ise daha çok yazı yazdırın, matematik en başarılı olduğu ders ise problem çözdürün. Başarılı olduğu dersler, ileride çocuğunuzun alanını, belki seçeceği mesleği etkileyecek dersler olacaktır.

Unutmayın, siz öğretmen değilsiniz. Öğretmenler bu işin pedagojik ve akademik bilgisine sahipler. Onlar işlerini, öğrenmeyi sağlayacak çeşitli metotlar kullanarak yaparlar. Siz ise belki ödevleri anlamakta ya da bildiğiniz bir şeyi anlatmakta zorlanıyor bile olabilirsiniz, bu doğal. Kendinizi çocuğunuzun tüm öğrenmesinden sorumlu tutmayın.

6- Çocuğunuz ergenlik döneminde mi?

Öncelikle büyük sabır diliyorum. Her zaman zor olan ergenlik, pandemi dönemin evde büyük krizlere neden olabilir. Çocuğunuz kritik bir dönemde; ergenlikte birey aileden ayrışıp kendi kimliğini kurar. Bu yüzden de en çok anne-baba ile çatışır. Bu dönemde okul ve arkadaş çevresi ve oralarda aldığı kabul çok önemlidir.

Belki çocuğunuzu odasından yemek için bile çıkarmakta zorlanıyorsunuzdur. Bu dönem akademik anlamda çocuğunuza en az etkiniz olan dönem olacak, önce bunu kabullenmek lazım. Belki yıllar boyu çocuğunuz sizden destek alarak sizin yönlendirmelerinize uyarak okul hayatını devam ettirdi. Ama bu sene kapıları yüzünüze kapıyor, dersler konusunda konuşmanıza bile izin vermiyor.

Bu noktada çocuğunuza desteğe ihtiyacı olduğunda yanında olduğunuz mesajını vermekten başka yapacağınız bir şey yok. Ergenler anne-babadan çok başka bir yetişkini, örneğin öğretmen, bir aile dostu gibi dinlemeye, konuşmaya daha yatkındır. Böyle bir destek almayı deneyebilirsiniz.

7- Kendinizi tebrik edin, büyük iş başardınız!

Çocuğunuz aylardır evde, okulundan uzak. Siz bir yandan iş, bir yandan maddi sorumluluklar, bir yandan zihinsel ve ruhsal bütünlüğünüz, diğer yandan salgının etkileri ile baş etmek zorunda kaldınız. Yaz tatiline çocuğunuz sağlıklı bir şekilde girdi ise sizden iyisi yok. Gerçekten büyük iş başardınız!

Sistem bize sürekli bireysel sorumluluklar yüklüyor. Aldanmayın. Yüz yüze eğitim ile aynı müfredatı çocuklara dayatan, sınav kararlarını alan, okulların açılmasını önceliklendirmeyen, salgını kötü yöneten siz değilsiniz.

Destek almadan, olağanüstü çaba ile anne ve babalar bu zor zamanlarda mücadele etti. Çocuğunuz çok önemli bir şeyi, bazen krizlerin yaşanabileceğini ama insanda her zaman büyük bir mücadele gücü olduğunu öğrendi. Dayanışmanın önemini anlamamıza ve çocuklarımıza anlatmamıza da açılan kapının anahtarı buradadır. Umut da buradadır.