Bir ay önce “İlk yapay zekâ yazılım mühendisi Devin AI tanıtıldı” diye haber çıktı. Geçen hafta ise bir yazılım mühendisi, Devin’in tanıtım videosunda yaptıklarının bile yalan olduğunu, Devin’in yeni problem üretip onları çözerek çalışıyormuş gibi numara yaptığını kanıtladı.

Yapay zekâ devrimini fırsata çevirenler

Tuğrulcan Elmas - Dr. Öğretim Üyesi, Edinburgh Üniversitesi 

Kasım 2022’de ChatGPT isimli yapay zekâ programı kamuoyuna sunuldu. Bu program kullanıcıyla bir insanmış gibi sohbet edebilen ve onun istediğini yapabilen bir robottu. Makale yazabiliyor, matematik problemi çözebiliyor, Einstein’ın izafiyet teorisini Yunus Emre’nin kaleminden çıkmış gibi duran bir şiirle anlatabiliyordu. 

Sanki bu devrim yetmezmiş gibi bir de aynı anda istenen bir resmi çizebilen programlar ortaya çıktı: Midjourney, Dall-E, Stable Diffusion en ünlüleri. Şimdi bir de video üreten yapay zekâ duyuruldu. Böyle giderse beş yıl içinde kendi çizgi filmlerimizi, on yıl içinde kendi filmlerimizi üretebileceğiz. Belki o kadar da sürmez. 

Oldukça zeki ve kullanışlı yapay zekâ programlarının aynı anda kamuoyuna sunulması küresel bir “hype” yarattı. “Hype” yeni ve henüz iyi bilinmeyen bilinmeyen  bir ürüne veya teknolojiye ilgi çekmek için onun etrafında abartılı bir beklenti, bir heyecan yaratmak demek. Şirketler ürünlerini tanıtmak için bu tür bir heyecan yaratırlar ki ürünleri daha çok satılsın. Bu genelde tüketici için iyi değildir. Kripto-paralar için böyle bir heyecan yaratılmıştı, “Bitcoin geleceğin para birimi olacak” deniyordu. Kahvehanedeki dayıların köpekli kripto-paralara yatırım yapıp batmalarıyla bu heyecan kısmen son buldu. 

Yapay zekâ heyecanı da kripto-para örneğindeki kadar vurucu olmasa da suistimal edilmeye başlandı. 

Önce şuna bir açıklık getirelim: Nedir yapay zekâ? Pratikte insanların zekâsını kullanarak yaptığı işleri bilgisayara yaptırmaktır. Yapay zekânın yapacağı işin kurallarını insanlar belirler, yaptığı işi doğru yapıp yapmadığına insanlar karar verir. Yapay zekâya kedi resmi verince ondan “Bu zoptirik hayvanının resmidir” diye cevap alıyorsanız yapay zekânın yeni bir hayvan türü keşfettiğine kanaat getirmek yerine onun yanıldığını söylersiniz. Bütün yapay zekâ modelleri bir veri seti (örn. hayvan resimleri) ve tahmin edilecek hedefler (kedi mi köpek mi) ile eğitilir ve teste tabi tutulur. Örneğin ChatGPT insanların yazdığı bir metinde sıradaki kelimenin ne olacağı tahmin ettirilerek eğitilmiştir. Test aşamasında da ChatGPT verilen sorulara insan gibi cevap veriyor mu ona bakılır. ChatGPT sorulara cevaplarını tek tek sıradaki kelimeyi tahmin edip yazarak verir. 

Yani yapay zekâ insanı taklit eder. Taklit işini tüm olasılıkları hızlıca tarayabildiği için bazı konularda insanlardan bile iyi yapar. Örneğin satrançta insanları yener çünkü bütün hamleleri kafasında hızlıca tartıp en iyisini bulur. Ama sonuç olarak yaptığı insanların yaptığından farklı değildir. 

Bugün “yapay zekâ kullandık” diyerek tanıtım yapan şirketlerin yaptığı aslında yapay zekâ heyecanından yararlanmaktır. Çünkü yapay zekâ kullanmak marifet değildir. Asıl marifet insanın yapabileceği işi kalite kaybı yaşamadan yapay zekâya devrederek maliyetleri düşürmektir. Fakat şirketler “yapay zekâ kullandık” diyerek önce yapay zekâ heyecanını kullanarak ilgi çekmeye çalışan medyaya kendilerini haber yaptırıyorlar, daha sonra bu heyecanın büyüsündeki müşterilerden iş alıyorlar. 

Bunu yaparken de sık sık aldatıcı bilgilerle bizi kandırıyorlar. 

Ünlü örneklerden bazıları: 

2023 seçim kampanyaları sırasında ünlü olan Babala TV’nin Mevzular Açık Mikrofon programı paralı platforma taşındığında ilk konuğu Sophia isimli robot oldu. Programın tanıtım videosunda robotla sunucunun “felsefi” diyaloğu internette viral oldu. Halbuki Sophia’da ChatGPT gibi gelişmiş yapay zekâ yok, önceden girilen metinleri okuyor! Tanıtım videosundaki diyalog asıl programda gerçekleşmemiş bile. Sırf tanıtım için kurgulanıp sonradan eklenmiş. Yapay zekâ heyecanının ekmeğini yapay zekâsı olmayan ama kaşını gözünü iyi oynatabilen bir robot yedi. 

“Yapay zekâyla üretilen ilk Instagram ünlüsü ayda 10 bin euro kazanıyor” diye haber çıktı. Hesaba baktım. 60 resmi var, çektiği video yok. 2024 yılında hiç video çekmemiş biri ünlü olamaz. Bot takipçilerle “yaptığımız sahte profil ünlü oldu” diye hikâye yazmışlar. Yapay zekâ kullanıyorlar mı o bile belli değil. Gerçek şu: Hesabın sahibi bir reklam ajansı. İşleri ürün tanıtımı için manken bulup fotoğraf çekmek. Aynı işi mankensiz yapmışlar sadece. Bir de reklam için yapay zekâ temalı haber yaptırmışlar. 

Ama en bombası şimdi geliyor. Bir ay önce “İlk yapay zekâ yazılım mühendisi Devin AI tanıtıldı” diye haber çıktı. “Yazılımcılar yapay zekâyı geliştirerek kendi topuklarına sıktı ehiehi” muhabbeti için elinde tuzlukla bekleyenler hemen bu habere atladı ve Devin dünyaca ünlü oldu. Güya internetten iş alıp bunları yapıp para kazanabiliyormuş. Halbuki yapımcıların kendi iddiası bile Devin’in verilen problemlerin sadece %13’ünü çözebildiği idi. Yahu verilen işlerin sadece %13’ünü yapabilen yazılım mühendisini kim, niye işe alsın? Geçen hafta bir yazılım mühendisi, Devin’in tanıtım videosunda yaptıklarının bile yalan olduğunu, Devin’in yeni problem üretip onları çözerek çalışıyormuş gibi numara yaptığını kanıtladı. ChatGPT’nin yapımcıları da Devin’in aslında ChatGPT kullandığını duyurarak dünyanın ilk yapay zekâ yazılım mühendisinin tabutuna son çiviyi çaktı. 

Elbette nasıl 5-10 seneye kendi filmlerimizi yapabiliyor olacaksak aynı şekilde kendi yapay zekâ yazılım mühendisimizi çalıştırabileceğiz ama o mühendis Devin olmayacak.  

Ve tahminim yapay zekâdaki gelişmelerin on katı kadar yalan haberlerle müşteri kovalayan şirketlere maruz kalacağız. Yalanla gerçeği ayırt etmenin zorlaştığı bu devirde yatırımınızı gerçeğe yapmak için çaba sarf etmeniz gerektiğini asla unutmayın.