Yaş kesen baş keser

Zülfü Livaneli - Sanatçı, Yazar, Müzisyen. 

Halk kestirmeden söylemiş: ‘’Yaş kesen baş keser.’’ Yaşayan bir ağacı kesen anlayış, bir insan başını da aynı rahatlıkla ve duyarsızlıkla kesebilir. Bu açıdan ‘’Baş kesen yaş keser’’ de denebilir.  

Totaliter rejimlerde doğaya, ağaca, çiçeğe, kurda kuşa böceğe karşı anlaşılması zor bir nefret vardır.

Bizim içimizi kamaştıran yeşil, gölgeli, bin bir canlıya barınak olmuş, rüzgârda tatlı nağmeler fısıldayan bir orman onların gözünde, para getirmediği için boşu boşuna orada duran bir odun deposudur. Bizleri ferahlatan bir orman görüntüsü, onların gözünde ağaçların kesilip betona dönüşmesi gereken bir rant havzasıdır. O güzelim ormana bakınca havaalanı, gökdelen, AVM, duble yol vs görür onlar ve kafaları hemen rantı hesaplamaya başlar. Onlara göre hayatın anlamı bundan ibarettir; rant, kâr, çimento, çakıl, kum, gelip giden kamyonlar, insanı ezen yapılar.  

Milyonlarca ağacın, iş makineleriyle, korkunç testerelerle katledilmesi, özsularını fışkırtarak devrilip can vermesi onlara göre güzel bir manzaradır. İstanbul Havaalanı, Kuzey Marmara Otoyolu, HES’ler, siyanürle altın aranan zümrüt yaylalar, barajlar, suyu boşaltılan buzul gölleri, 12 bin yıllık tarihi yok eden barajlar, maden ocakları ve yaralı dağlar. Evet, bizim dağlarımız yaralıdır. Doğuyu Batıyı dolaşın ormanlarla kaplı dağlar görürüsünüz ama bizimkiler yaralanmıştır.  

Yaş kesen baş da keser elbette. Ağaca, börtü böceğe, kurda kuşa kıyan zalimler, Akbelen’e kıydığı gibi gençlerimize Ali İsmaillerimize, Berkinlerimize de kıyar.