AKP’li belediye tarafından konseri yasaklanan Hüseyin Turan “Ben sanatçı olarak kimseye ‘yaşam biçiminiz benimki gibi olsun’ diye diretmiyorsam, bana da kimsenin bir şeyleri diretmeye hakkı yok” dedi.

Yasaklanan ben değil dinleyici: Trol sektörü kapatılsın
Fotoğraf: DepoPhotos

Işıl ÇALIŞKAN

Nesini söyleyim canım efendim / Gayrı düzen tutmaz telimiz bizim / Arzuhal eylesem yâr yâr deftere sığmaz / Omuzdan kesilmiş başımız bizim…” Şarkışlalı Serdari’nin iki yüz yıl önce yazdığı bu sözler adeta günümüzü anlatıyor değil mi? Aralarında Hüseyin Turan’ın da bulunduğu usta sanatçılar Maraş depremlerinin ardından yorumlamıştı “Nesini Söyleyim Canım Efendim” türküsünü. Seçimin ardından sanatçılara yönelik yasaklamalar, hedef göstermeler de bu sözleri yaşatıyor zihinlerde. 

Son olarak Türk Halk Müziği sanatçısı Hüseyin Turan’ın Bursa'da düzenleyeceği konser AKP’li belediye tarafından iptal edildi. Yasak gerekçesi olarak seçim döneminde yaptığı paylaşımların gösterilmesi ise tepkilere neden oldu. Turan ile uygulanan baskıları ve sanatçılar üzerindeki etkisini konuştuk.

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından bir konseriniz engellendi. Neler hissettiniz? 
Açık söylemek gerekirse, biz başlangıçta organizatörle anlaşmıştık. Ben kariyerim boyunca hiçbir kurumu “Bana konser verin” diye aramadım, aramam da. Talep varsa ayrıştırmadan ve severek giderim sanatımı icra etmeye. Benim düşünce yapımı bildiklerini varsayarak, aylar önce (seçimden önce) festival listesine koyup afişler hazırlandığına göre paylaştığım tweetlerden bahane üretmek art niyettir. Sözünün eri olmak bilinç gerektirir. Ancak ülkenin ikiye bölündürülmüş bu şartlarında engel yediğime şaşırmadım da doğrusu. Dediğim gibi trollerin yönlendirmesiyle engellenmek madalyadır benim için…

KİŞİDEN ÖTE BİR UMUDA OY VERDİM

Gerekçe olarak ise düşüncelerinizi açıkça ifade etmeniz gösterildi. Neyden korkuluyor bu kadar?
Bu olay özelinde maaşlı trollerin bu konseri hedefe koyması belediye üzerinde baskı oluşturdu galiba. İsteselerdi direnebilirlerdi bu baskıya. Toplumun bölünmemesine katkı olurdu. Belki de, son yaşananlardan sonra koltuğu kaybetme kaygısı da olabilir, bilemiyorum. Kaldı ki liyakat değil trol yönlendirmesiyle iş yapılıyor diye düşünüyorum ve bunu yanlış buluyorum…

Ayrıca gerekçe olarak AKP seçmenine hakaret ettiğim iddiaları külliyen yalan ve çarpıtmadır. Benim kastım o günün gündemiyle ilgili başka birileriydi. Biliyorlar aslında ama çalışma yöntemleri bu… Bence trol sektörü kapatılsın (Gülüyor).

Bir halk müziği sanatçısının dinleyicisiyle buluşmasının yasaklanması ne kadar da ironik değil mi?
Yasaklanan ben değil dinleyicidir esasen. Ben bu halkın türkülerini yıllardır ayrım gözetmeden icra etmeye çalışırım. Art niyetlilerin beni yalvarıyor gibi göstermeye çalışmaları ve baskıyla konseri engellemekle toplumu ayrıştırmalarını bilmemeleri zavallılıktır. Utanmak lazım. Ne diyeyim!

Ayrıca şunu da ifade etmek isterim; benim seçim döneminde bir adayım vardı, kişi ve partiden öte bir umuda oy verdim kendi adıma. Eğer benim oy verdiğim aday kazanmış olsaydı bu ayrışmanın azalacağı ve daha demokratik bir toplum olabileceğimize inancım vardı. Maalesef olmadı, tüm ülkemiz için adalet, umut, sevgi, özgürlük istemiştim oysa…

Seçimin hemen ardından konser yasaklarının ardı arkası kesilmiyor. Bir sanatçı gözüyle içinde bulunduğumuz bu dönemi nasıl tanımlarsınız?
Bu durum sürdürülemez gibi geliyor bana. Toplumun çeşitli kesimlerinin yaşam biçimleri sanatçılar üzerinden şekillendirilmeye çalışılıyor ve bizim istediğimiz gibi olmazsanız nefes aldığınız alanlarınıza müdahale ederiz mesajı belki de bu…
Sanatçı siyasetle uğraşmasın diye sığ bir anlayışla sanatı ve sanatçıyı küçümseyen, hangi birikimle konuştukları belirsiz bir anlayış türedi. Aksine siyaset ve sanat birbirinden beslenen kavramlardır. Yani siyaset parti tutmaktan öte bir şeydir.
Kültür ve sanat baskıyı kaldırmaz, kendi diyalektiğinde başkaldırı vardır ve muhaliftir zaten. Ayrıca ben sanatçı olarak kimseyi bana konser verdirin ya da yaşam biçiminiz benimki gibi olsun diye diretmiyorsam, bana da bir şeyleri diretmeye kimsenin haddi ve hakkı yoktur. Kendini gerçekeştirememişlerin, gerçekleştirebilenleri yönlendirmeye yeltenmesi abestir, gerçekdışıdır.
Ve umudu yorulmayanlar; çakıl taşlarına rağmen çıplak ayakla denize ulaşabilenlerdir…

Konserinizin yasaklandığını öğrendiğimde “Nesini söyleyim Canım Efendim” yorumunuz geldi. “Nesini söyleyim canım efendim / Gayrı düzen tutmaz telimiz bizim / Arzuhal eylesem yâr yâr deftere sığmaz / Omuzdan kesilmiş başımız bizim.” Şarkışlalı Serdari’nin iki yüz yıl önce yazdığı bu sözler bugün de çok anlamlı. Size ne hissettiriyor?
Emeğin en yüce değer olduğu bilincinden hareketle, 21. yüzyılda hâlâ aynı zihniyet ve sömürü düzeninin devam etmesi üzücü sadece. Türküler Anadolu coğrafyasında yaşayan tüm toplumun ortak değerleridir. Bunun bilincinde yol almaya çalışan biri olarak yerli ve millilik konusunu dayatanların bu konuda samimi olmadıkları ve ahkâm kestikleri de kesindir. Umarım daha eğitimli, görgülü ve mert bir toplum oluruz…

Son olarak “Yar Diye Turnam” isimli single çalışmanızla dinleyiciyle buluştunuz. Bu parçanın hikâyesini sizden dinlemek isteriz…
Bu şarkı ve sonrasında çıkan “Zaman Valsi”, eşimin yıllar önce yazdığı sözler. Pandemi dönemi bestelemiştim ikisini de. Sevdamıza dair şarkılardır…