Ankaralı müzisyenler serimizin beşinci röportajıyla devam ediyoruz. Bu hafta alternatif rock grubu Son Uçurtma ile konuştuk. Son Uçurtma, vokal ve gitarda Sercan Taş, gitar ve geri vokalde Sercan İke, bas gitar ve geri vokalde Eren Cem Akça ve davulda Arman Fakhrzadeh’den oluşuyor. Nasıl kuruldu Son Uçurtma? Grubun ismi nereden geliyor? Sercan İke : 2008 yılının […]

Yeni müzikler yeni dinleyici kitleleri yaratıyor

Ankaralı müzisyenler serimizin beşinci röportajıyla devam ediyoruz. Bu hafta alternatif rock grubu Son Uçurtma ile konuştuk. Son Uçurtma, vokal ve gitarda Sercan Taş, gitar ve geri vokalde Sercan İke, bas gitar ve geri vokalde Eren Cem Akça ve davulda Arman Fakhrzadeh’den oluşuyor.

Nasıl kuruldu Son Uçurtma? Grubun ismi nereden geliyor?

Sercan İke : 2008 yılının sonlarına doğru kurulduk. O zamanlar henüz lisede okurken ben ve eski davulcumuz birlikte her hafta sonu stüdyoda çalışıyorduk derken o dönemler okulda Sercan Taş’la tanıştık. Sercan da çocukluk arkadaşı Eren Cem Akça’yı gruba dahil edelim dedi ve böylece bas gitar eksiğimizi de kapatmış olduk. Ardından Son Uçurtma kurulmuş oldu. Fakat o dönemler farklı bir isimle müzik yapıyorduk. 2013 yılında davulcu arkadaşımız gruptan ayrılınca Arman aramıza katıldı. Son uçurtma ismi esasında bizim için biraz derin bir isim. Uçurtma bizim zihnimizde imgelenmiş biçimiyle hayallerimizi, umutlarımızı ifade ediyor. Çocukken düşlediğimiz birçok şey büyümeye başlayınca hayatın gerçekleriyle tanıştığımız o ilk andan itibaren darbe almaya başlar. Başına ‘son’ ifadesini eklemimizin sebebi de Son Uçurtma esasında ne kadar büyürsek büyüyelim o son hayalimiz düşlediğimiz şey hep var olacak deme biçimimiz. Bu nedenle Son Uçurtma.

Yaptığınız müziği nasıl tanımlıyorsunuz? Kendinizi içinde gördüğünüz bir ekol var mı?

Eren Cem Akça: Açıkçası yaptığımız müziği, sevdiğimiz türler ve grupların harmanlanmasıyla oluştuğunu düşünüyoruz. Alternatif rock ve blues-rock ekolleri, dinlemeyi sevdiğimiz, örnek aldığımız ekoller. Klasik rock tonlarına olan düşkünlüğümüze blues tavırlı gitar soloları ve geçişleri ekleyerek kendimize has bir karakter yaratmaya çalışıyoruz.

UZUN SÜRE YAPIMCI BULAMADIK

Albümünüz “Eskisi Gibi”ye gelirsek… Beste ve kayıt süreci nasıldı?

Sercan Taş: Çok heyecanlı ve eğlenceli bir süreçti. Yaklaşık 11 yıldır birlikte olan bir ekibiz. Bu sürede hazırladığımız bestelerden bir derleme yapmaya çalıştık.

Aslında, dijital sektöre bir tekliyle girme düşüncesindeydik. Susarak adlı şarkımızı kaydettik ve klibini çektik. Fakat herkes gibi biz de piyasaya girme zorluğundan mustarip olduk. Çok uzun süre yapımcı bulamadık. Çünkü ülkemizde yeni bir grubun kendini dinletebilme konusunda imkânı yok denecek kadar az oluyor. Bu geçen sürede tekliden vazgeçip albüm çıkarmaya karar verdik. Albümü tam iki yılda bitirmiş olduk.

Prodüktörümüz Bijen Rahimi ile birlikte güzel bir “ilk albüm” ortaya çıkardığımızı düşünüyorum. Kendisinin bize kattığı bilgi ve deneyimin tarifi yok. Çok minnettarız. Bizi farklı bir noktaya taşıdı. Böylesine deneyimli ve kaliteli bir müzisyenle çalışınca da rahat bir kayıt dönemi geçirdik.

Alternatif müziğin Türkiye’deki yeri hakkında ne düşünüyorsunuz? 

Sercan Taş: Doksanların sonuna doğru yapılan alternatiften bahsediyorsanız o zamanların iyileri hala çok iyiler. Onun dışında, nereye çekilirse sorgulamadan oraya giden bir toplumda yaşıyoruz. Bu noktada, alternatif müziğin ülkemizde öncelikli olmadığını düşünüyorum.

Sercan İke: Son dönemde sesini duyuran alternatif müziğe katkısı olan birçok grup da çıktı, bu da aslında olumlu sayılabilecek bir gelişme, yeni müzikler, yeni dinleyici profili de yaratıyor ve farklı müzik türlerine olan ilgi git gide artıyor.

Posted by Son Uçurtma on Sunday, January 6, 2019

Ahmet Kaya, Mehmet Güreli gibi isimlerin şarkılarını seslendiriyorsunuz. Cover yapacağınız şarkı ve sanatçıları neye göre belirliyorsunuz?

Arman Fakhrzadeh: Doğrusu, çalarken kendimizin de dinlemeyi sevdiğimiz, aynı zamanda çalmaktan da zevk aldığımız şarkıları seçmeye dikkat ediyoruz. Hem de bunu yaparken Mehmet Güreli, Ahmet Kaya gibi sanatçıların şarkılarını insanlara dinletebilmek de bizim için bir mutluluk.

MEKAN SAHİPLERİNİN MÜZİSYENE SAYGI DUYMADIĞI BİR ORTAMDA MÜZİK NE KADAR SAĞLIKLI OLABİLİR Kİ!

Ankara müzik sahnesi hakkındaki görüşünüz ne? Mekânlar, dinleyici vs gibi bileşenler müzik yapan gençleri nasıl etkiliyor?

Sercan İke:  Ankara’da mekânların çoğu öncelikle kitle toplayabileceğini düşünen gruplarla çalışma yolunu tercih ediyor. Tamamen ticari kaygılar yüzünden, işte “şu kadar insanı toplayabileceğinizi düşünüyorsanız burada sahne alabilirsiniz” gibi. Bizim sahne talebimize karşı bir taleple geliyorlar. Yahut hak ettiği ücretleri alamayan, saatlerce çaldığı halde değerinin karşılığını bulamayan müzisyenler var ve bu maalesef çokça karşılaştığımız bir durum. Mekân sahiplerinin müzisyene saygı duymadığı bir ortamda müzik ne kadar sağlıklı olabilir ki? Ancak olumlu şeyler de var Ankara’da çoğu yerli gruba maddi, manevi destek olan 1-2 mekân da var. Bu nedenle bizim Ankara’da çaldığımız mekân genelde bellidir. Eskiden insanlar müzik dinlemeye giderdi şimdi müzisyenlerin çoğu maalesef insanlar gelip dinlesinler diye müzik yapar hale geldi. Bunun en büyük sebebi de müziğin çok çabuk tüketilir hale gelmesi ve esas amacın müzik olmaması, popüler müzik her dönem varlığını sürdürecek ancak kalıcı olmayacak fakat biz seneler de geçse Fikret Kızılok dinlemeye devam edeceğiz.

YENİ ŞARKI YOLDA

Önümüzdeki günler için planlarınız neler? 

Sercan Taş: Önümüzdeki birkaç yılı kapsayan bir plan hazırlığı içerisindeyiz. Birçok yeni şarkı hazırladık. Yakın zamanda da Soldu Yine isimli şarkımızı kaydettik. Şubatta bu şarkıya klip çekip yayınlayacağız.